Koltuk da biter!

22 Ağustos 2014

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi, bir hafta arayla verdikleri iki resepsiyonda gazetecilerle dertleştiler. Sitem ve şikâyetlerde bulundular. Mesajların karamsar ve öfkeli tonu 7 yıl süren yüksek görevin sağladığı görkemli ve mutlu bir yaşamın bitiyor olmasıyla da ilgili midir? Yoksa daha çok Tayip Erdoğan’ın siyasette önlerini kesiyor olmasıyla mı ilgilidir? Bilmiyoruz... Belki her ikisi de... 7 yıl güzel yaşadılar.
Şimdi ise pek de hareketli olmayacak bir yaşamın eşiğindeler.
Abdullah Gül’ün sözleri arasında en çok dikkati çekeni şu:
- Bizim cenahtan yapılan epeyce saygısızlık gördüm...
Anlaşılıyor ki, Tayyip Erdoğan’ın gönderdiği her karar ve tasarıya imzayı atması, hiçbir yasayı veto etmemesi, 7 yıl boyunca ortaya çıkan sayısız haksızlık, adaletsizlik,yolsuzluk karşısında susması kendi cenahında bile beklediği saygıyı yaratmamış...
Hanımefendiye gelince... O da sitemli... Örneğin diyor ki:
- Bizi en çok üzen de özellikle son yılımızda bizim camiadan, dindar Müslüman camiadan yapılan saldırılar oldu. Şimdi ben de susuyorum, ama fazla susmayacağım; asıl intifadayı (ayaklanmayı) ben başlatacağım.

Yazının Devamı

Merkel ne biliyor?

21 Ağustos 2014

Adı resmi ilişkilerde “Dost ve müttefik” diye geçen Almanya meğer Türkiye’yi 5 yıldır gizlice dinliyormuş...
ABD’nin Merkel’i dinlediği ortaya çıkınca Alman Başbakanı: “Dostlar birbirini dinlemez” demişti. Bu sözler hatırlatılınca Almanlar:
- Türkiye müttefik ama dost değil, itirafında bulundular.
Almanya Türkiye’yi neden dinlemiş? Belli ki aldıkları resmi bilgilere güvenmiyorlar. Ankara’nın gizli kapaklı işlerinden ve IŞİD gibi tehlikeli örgütlerle ilişkilerinden kuşkulanıyorlar.
Türkiye bu skandal ortaya çıkınca ne yapmalıydı? Onur Öymen’in düşüncesi:
“Almanya’dan özür dilemesini ve bir daha böyle faaliyetlere girmeyeceği garantisini istemeliydik...”
Bizimkiler bunları istemedi. Angela Merkel de zaten özür dilemek gibi bir havanın içinde değil, aksine dinlemeyi onaylayan bir tavrı var.

Yazının Devamı

Eyvah eyvah..!

20 Ağustos 2014

Devlet içinde ucuz üç kağıtçılık hemen her kademede yapılır. Ancak bu küçük oyunların Başbakanlık düzeyine çıktığını ilk kez görüyoruz... Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiğini YSK geçen cuma günü Resmi Gazete’ye bildiriyor. O akşam mükerrer sayı ile sonuçların yayınlanması gerekirken... Başbakanlığa bağlı Resmi Gazete YSK’nin gönderdiği kesin sonuçları bir türlü yayımlamıyor. Bu arada Resmi Gazete’nin başındaki isim Mustafa Özyar da izne ayrılmış. Kuruluş üç maymunları oynuyor.
Resmi gazete sonuçları neden yayınlamıyor?
Çünkü yayınlarsa Erdoğan’ın başbakanlığı ve parti başkanlığı düşecek.
Oysa Erdoğan 27 Ağustos’daki kongreye parti başkanı olarak gitmek istiyor. Bu yüzden de Anayasa’yı çiğnemeyi göze alıyor.
Resmi Gazete cinliği neleri gösteriyor...
1. Demek ki Erdoğan kendisini Anayasa ve yasalarla bağlı saymıyor. Kamuoyunun yasalara bağlılık konusundaki duyarlılığını hiçe sayıyor.
2. Demek ki devletin düzenli işleyişinden sorumlu olan Cumhurbaşkanı görevi sırasında küçük oyunlara başvurabilecek.

Yazının Devamı

Konuş! Konuşma!

19 Ağustos 2014

“Korku imparatorluğunu yıktık. Yok benden izinsiz konuşmak yok, benden izinsiz bir yere gitme, yok arabaya binme, arabadan inme.
Aklımız varsa, mantığımız varsa konuşacağız ama bir disiplin içinde. Ben bunu getirmek istiyorum”
Kemal Kılıçdaroğlu CHP’ye genel başkan seçildiğinin ilk günlerinde aynen bunları demişti.
Daha sonra mı? Bir ay kadar önce... Ekmeleddin İhsanoğlu’nu hiç kimseye bilgi vermeden tek başına aday göstermesine bazı milletvekilleri tepki gösterince bütün milletvekillerinin cep telefonlarına şu mesajı geçmişti.
“Milletvekillerimizin Cumhurbaşkanlığı aday sürecine ilişkin olarak grup başkanvekilliklerine bilgi vermeden yazılı ve görsel basına açıklama yapmamaları rica olunur.”
Ve son olarak önceki akşam CHP milletvekilleri bir cep telefonu mesajı daha aldılar:
“CHP Büyük Kurultayı 5-6 Eylül 2014 tarihlerinde toplanacaktır. Milletvekillerimizin kurultay tamamlanana kadar yazılı ve görsel basına açıklama yapmamaları rica olunur.”

Yazının Devamı

CHP’li dediğin..!

17 Ağustos 2014

Kemal Kılıçdaroğlu kendisine bayrak açan 6 milletvekili için:
- Bu arkadaşlarımın çoğunu siyasete taşıyan benim, bundan da pişmanım, demişti.
Uşak milletvekili Dilek Akagün Yılmaz dedi ki:
- Beni siyasete Kemal Bey taşımış olamaz. Ben ondan daha eski CHP’liyim. 1988 yılından beri bu partideyim...
Muharrem İnce de bu noktada topa girdi:
“Ben, 1979 seçimlerinde 15 yaşımda samanlığın duvarına Cumhuriyet Halk Partisi yazdım.”
Kemal Kılıçdaroğlu ise çok daha yeni bir CHP’li... Önce DSP’li...

Yazının Devamı

Dakka bir gol bir!

16 Ağustos 2014

Turgut Özal, 31 Ekim 1989’da Cumhurbaşkanı seçilmişti... Ertesi günü yani 1 Kasım’da Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Meclis’e bir yazı göndererek Özal’ın başbakanlığının sona erdiğini bildirdi ve yeni hükümet kuruluncaya kadar Başbakan Yardımcısı Ali Bozer’in göreve vekâlet edeceğini duyurdu...
Anayasa’nın ilgili maddeleri bugün de aynen geçerli...
Anayasa: “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve TBMM üyeliği sona erer” diyor.
Fakat Tayyip Erdoğan başbakanlık ve parti liderliğini 28 Ağustos’taki devir teslim törenine kadar sürdürmek iddiasında.
Çünkü 27 Ağustos’taki AKP kongresini bizzat yönetmek istiyor.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Erdoğan’ın Meclis üyeliğinin ve başbakanlığının Resmi Gazete’de resmi sonuçların ilanıyla birlikte sona ereceğini seçimden önce açıklamıştı. Bülent Arınç da bu yoruma katılmıştı.
CHP milletvekili Atilla Kart dün yaptığı basın toplantısında Tayyip Erdoğan’ın tavrını “Anayasa’ya darbe” olarak niteledi.

Yazının Devamı

CHP İnce’liyor?

15 Ağustos 2014

Muhalif 6 milletvekilinden sonra dün de CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce basının önüne çıkıp Genel Başkan’ı topa tuttu. Örneğin; Grup Başkanvekili’ydi ama Cumhurbaşkanı adayının kim olduğunu televizyon ekranlarından öğrenmişti... Seçime çatı adayla gidilmesinin katılımı düşüreceği, bunun de Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk turda seçilme şansını artıracağı çok basit bir matematik gerçekti. Ancak bu gerçeği Genel Başkan’a bir türlü anlatamamıştı... Hem parti ile kan uyuşmazlığı olan birini aday gösterip hem de partililere “Sandığa tıpış tıpış gideceksiniz” demek olacak şey değildi... Hiçbir partilinin aklına gelmeyen biri kimin önerisi üzerine aday gösterilmişti?
Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday göstermekle risk aldığını söyleyen Genel Başkan şimdi o riskin bedelini ödemeliydi, o da muhalifleri beklemeden kurultayı kendisinin toplamasıydı. Aksi takdirde daha fazla yıpranmış olurdu.
Muharrem İnce bunları söylerken Genel Başkan’ın “Ekimin 2. ya da 3. haftasında seçimli kurultay için” düğmeye bastığı haberleri kulislere yayılıyordu.
Kurultay toplanırsa Muharrem İnce genel başkanlığa aday olur mu?
Dünkü basın toplantısında bu soruya, “Bizde aday olunmaz, aday gösterilir” yanıtını

Yazının Devamı

Ne çabuk unuttu?

14 Ağustos 2014

Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen önce Afyon ve Isparta’da CHP il binalarını ziyaret ediyor. Her iki binada aynı şeyi söylüyor:
“Bir bedel ödenmesi gerekiyorsa o bedeli genel başkan olarak ben ödeyeceğim, kimse merak etmesin...”
***
6 Ağustos’ta CNN Türk’te katıldığı canlı yayında gazeteciler:
- CHP’nin başarı ve başarısızlık kriteri nedir, diye soruyor.
Cevap:
- Siyasette her karar, bir risktir. Ekmeleddin Bey, cumhurbaşkanı seçilirse başarılıyız. ‘Beklediğimiz oldu’ deriz. Seçilemezse ‘başarısız olduk’ anlamına gelir.

Yazının Devamı