Rota değişiyor...

14 Kasım 2003

<#comment>
<#comment>
Eski Başbakanlık Müsteşarı ve milletvekili Hasan Celal Güzel, Özal döneminde çıkarılan ve halk arasında "Nereden Buldun Kanunu" diye adlandırılan yasanın akıbetini geçende Tercüman'daki sütununda anlatıyordu...
... Kanun'a göre mal bildiriminde bulunacaklar arasında Cumhurbaşkanı da vardı; bu konuda hiçbir istisna yoktu. Ancak, Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulu'nda görüşülürken, mal bildiriminde bulunacakları düzenleyen 2. maddeden Cumhurbaşkanı çıkarıldı; diğer bazı maddeler de, görüşmeler sırasında ve daha sonra Kanun Hükmünde Kararnameler ile ilga edildi. Sizin anlayacağınız Kanun kuşa çevrilmişti...
***
Demek ki neymiş... Kendileri temiz olmayanların eli toplumu temizleyici kanun çıkarmaya varmazmış... Örneklerini günümüzde de görebilirsiniz...
AKP'lilerin suç dosyaları kabarık olduğu için dokunulmazlık kalkmıyor.

Yazının Devamı

Ekonomi tıkırında!

13 Kasım 2003

<#comment>
<#comment>
Bir kısım medyaya bakarsak ekonomimiz fena halde! iyi yolda... Enflasyon ve faizler düşüyor, ihracat artıyor, piyasa her geçen gün canlandıkça canlanıyor vs. vs. Peki, İzmitli eczacı dostumuza sorarsak...
"Bunca yıllık eczane sahibiyim, devletten ilaç parası alacağımızı bu kadar uzun süredir tahsil edemediğimiz bir başka dönem daha hatırlamıyorum. Örneğin Maliye Bakanlığı 6 aydır borcunu ödemiyor. Geçenlerde paramı istemek için İzmit Vergi Dairesi'ne gittim. Konuştuğum yetkili, ne parası, 70 milyar lira elektrik borcumuz var, Ankara sadece beş milyar gönderdi, yakında bizi mum ışığında çalışırken görürsen şaşırma deyince tersyüz geri döndüm. Ekonomi iyiye gidiyorsa devlet bizim alacaklarımızı niye ödemiyor?"
Dostumuza birtakım şom ağızlılara kulak asmamasını, moralini bozmamasını, bunun için de bol bol gazete okumasını tavsiye ettik."


Yazının Devamı

Ekümenik sorun...

12 Kasım 2003

<#comment>
<#comment>
İlerleme Raporu'nda Kıbrıs ve "w,q,x" harflerine takıldık kaldık. Oysa kimi hassas noktaları zorlayan başka talepler de var...
Örneğin AB bizden Rum Patrikhanesi'nin "ekümenik statüsü"nü tanımamızı da bekliyor...
Türkiye malum... Rum Patrikhanesini sadece İstanbul'daki Rum Ortodoks azınlığın dini ve ruhani lideri olarak tanıyor.
Ekümenik (Evrensel) niteliğini kabul etmiyor.
Devletin resmi görüşü "Lozan Antlaşması müzakereleri sırasında bu konuda taraflarca bir nevi mutabakat" sağlandığı yolundadır.

Yazının Devamı

Mahcubuz Atatürk

11 Kasım 2003

<#comment>
<#comment>
Büyük Atatürk'ü ölümünün 65'inci yıldönümünde andık.
Gazeteler klasik başlıkları atmışlardı...
"Seni özlemle anıyoruz...Unutmadık... İzindeyiz... Gösterdiğin yoldan ilerliyoruz..."
Bu ilerlediğimiz yol gerçekten "Atatürk'ün gösterdiği yol" mu?
Atatürk kafanıza çuval da geçirseler ABD'ye hizmette kusur etmeyin mi demişti?

Yazının Devamı

Musahhih Dr. Dr

9 Kasım 2003

<#comment>
<#comment>
Dr. Orhan Aybers gönderdiği e mail notunun altına unvanını yazmış:
"Musahhih Dr. Dr"
Kimdir Orhan Aybers... 1971 yılında 12 Mart askeri darbesinin hemen sonrasında Ankara'da çalışmaya başladığımız YEDİGÜN dergisindeki güler yüzlü düzeltmen arkadaş. Orada adı kısaca "Musahhih Orhan"dı... Meğer askeri darbe sırasında tıp fakültesinden uzaklaştırılmış da harçlığı doğrultmak için düzeltmenlik yaparmış. Sonradan affa uğradı. Okulunu bitirdi. Kulak Burun Boğaz doktoru oldu. Bize ara sıra mektup gönderdiğinde altına kendini tanıtmak için "Musahhih Doktor" diye imza atardı. Şimdi bu "Doktor Doktor" unvanı nereden çıktı? Sorunca anlattı:
- Bir gün gazetede bir ilan okudum...
"ODTÜ Tarih Bölümü'ne Cumhuriyet Tarihi doktorası yapmak üzere öğrenci alınacaktır" diyordu...

Yazının Devamı

Hortum şovları

8 Kasım 2003

<#comment>
<#comment>
Gazetelerde hep okuruz... Hortumlanan bankalara el konulurken hortumcu işadamının yatına, katına , villasına, arazisine "tedbir" konur... Hortumcu bunları okutamaz, kaçıramaz. Ne var ki bir süre sonra tedbirin sessiz sedasız kaldırıldığı, hortumcunun malları deve ettiği çok olmuştur.
Yatın, katın, villanın üzerindeki tedbirin kalktığını kimsenin ruhu duymaz...
Okurumuz Müjdat Güler soruyor:
- Gerek geçmişte gerekse bugün davalara bakan hâkimlerimizin, avukatların, bu konuda yazı yazan medya mensuplarının, denetim elemanlarının, bilirkişilerin ne mal beyanlarının açıklandığını, ne denetlendiğini duydum...
El konulan bankalarla birlikte ne tedbirler alındı, bunların akıbeti nedir?

Yazının Devamı

Sirmen bekliyor!

7 Kasım 2003

<#comment>
<#comment>
Bundan birkaç ay önceydi... 50 kadar AKP milletvekili, CHP'li Sefa Sirmen hakkında, "İzmit Belediye Başkanı'yken Yuvacık Barajı'nın yapımında yolsuzluk yaptığı" iddiasıyla Meclis Araştırması açılmasını istemiş... Konu Genel Kurul'da görüşülürken kürsüye gelen Sefa Sirmen, "Biz parti olarak dokunulmazlıkların kaldırılmasını savunuyoruz. Buyrun, dokunulmazlığımı kaldırın, ben de sizlerle birlikte olumlu oy vereceğim" demişti.
Aradan bunca zaman geçti. Peki sonuç ne oldu? Sözü Sirmen'e bırakıyoruz.
"Dokunulmazlık dosyalarının Genel Kurul'a indirilmesine Anayasa - Adalet Karma Komisyonu karar verir. Bu Komisyon'un AKP'li Başkanı Burhan Kuzu, benim ve partimizin ısrarlı taleplerine karşın bir yıldır Komisyonu toplamıyor. Toplayıp sadece benim dokunulmazlığımı kaldırsalar ona da razıyım. Ama bunu da yapmıyor. Çünkü çok sayıda AKP milletvekilinin dosyası var, onları gündeme getireceğimizden korkuyorlar...
CHP Grup Başkan Vekili Haluk Koç diyor ki:
"Dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin 102 dosya var... Komisyonu toplamamakta direnen Burhan Kuzu'ya, 15 Ekim'de resmi yazı yazdık. Topla artık şu Komisyonu dedik, yazımıza yanıt bile vermedi. "Yolsuzluklara

Yazının Devamı

Cinliğin patenti

6 Kasım 2003

<#comment>
<#comment>
Meclis Plan - Bütçe Komisyonu'nda "Türk Patent Enstitüsü Kuruluş Yasa Tasarısı" görüşülüyordu. Enstitü'ye alınacak uzman ve uzman yardımcılarında aranacak koşulları belirleyen 23. maddeye gelinmişti. Tasarıdaki metin adayların İngilizce, Fransızca ve Almanca dillerinden birini bilmelerini öngörüyordu. Madde görüşülürken AKP'li üyeler bir değişiklik önergesi verdiler. Önerge aynen şöyleydi:
"Uzman ve uzman yardımcısı olacaklar Birleşmiş Milletler'de kullanılan dillerden birini bilmek zorundadırlar."
Komisyon'daki AKP'li üyelerin oylarıyla kabul edilen bu değişikliğin ne anlama geldiğini Patent Enstitüsü'nden bir dostumuzdan dinliyoruz.
- Birleşmiş Milletler'de konuşulan diller bilindiği gibi İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Rusça, Çince ve Arapçadır. Yine bilindiği gibi Arapça AKP kadroları içinde yaygın bir dil. Yapılan değişikliğin amacı çok açık...
Dostumuz sözlerine noktayı şöyle koyuyor.

Yazının Devamı