Paristeki dostumuz Şehmuz Güzel, Başbakan Tayyip Erdoğanı bir tür "Sandviç Adam"a benzetiyor gönderdiği mektupta... Diyor ki:- Başında "Cola Turka"nın kasketi, sırtında Remzi Gür dostunun "Ramsey" leri, gittiği yerlerde Cola Turka isteyerek reklam yapıyor. Akşamları evine giderken otomobili durdurup çocuklara Ülker bisküvisi dağıtıyor. Kendisine "Reklam Adam" da diyebiliriz...Amerikan Business Week dergisi "Türkiye, Avrupadaki en dinamik ekonomilerden biri diye yazmış. Doğru... Hırsızımız ile polisimiz sürekli hareket halinde... Kimi büyük ve tarihi kentlerde (örneğin Londrada) öyle her yere reklam panosu asılamaz. O yüzden bu kentlerin en işlek caddelerinde (örneğin Londrada Oxford Streette) önüne ve arkasına reklam panoları yüklü insanları tur atarken görürsünüz. Bunlara "sandviç adam" denir: Altı ve üstü reklam, ortası "et"... Bu yöntemin öncülü ABDdeki işçilerdir... Eski tarihlerde greve gittiklerinde ön ve arkalarındaki panolara isteklerini yazarak işyerinin çevresinde daire şeklinde tur atarlardı. Haldun Ertem İşe başlamadan önce İNŞALLAH, İşe başlarken BİSMİLLAH, Kendimize güvenirsek EVEL ALLAH, Zorlanırsak YA ALLAH,İşten kaytarırsak EYVALLAH, Canımızı sıkarlarsa
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Kimi büyük ve tarihi kentlerde (örneğin Londra'da) öyle her yere reklam panosu asılamaz. O yüzden bu kentlerin en işlek caddelerinde (örneğin Londra'da Oxford Street'te) önüne ve arkasına reklam panoları yüklü insanları tur atarken görürsünüz. Bunlara "sandviç adam" denir: Altı ve üstü reklam, ortası "et"... Bu yöntemin öncülü ABD'deki işçilerdir... Eski tarihlerde greve gittiklerinde ön ve arkalarındaki panolara isteklerini yazarak işyerinin çevresinde daire şeklinde tur atarlardı.
Paris'teki dostumuz Şehmuz Güzel, Başbakan Tayyip Erdoğan'ı bir tür "Sandviç Adam"a benzetiyor gönderdiği mektupta... Diyor ki:
- Başında "Cola Turka"nın kasketi, sırtında Remzi Gür dostunun "Ramsey" leri, gittiği yerlerde Cola Turka isteyerek reklam yapıyor. Akşamları evine giderken otomobili durdurup çocuklara Ülker bisküvisi dağıtıyor. Kendisine "Reklam Adam" da diyebiliriz...
Amerikan Business Week dergisi
Ya da seçimler yenilenecek...Sonuçta AKPnin yüzde 35 oy karşılığı sağladığı Anayasayı değiştirecek kadar büyük ve haksız güç, biraz olsun tırpanlanacak. Siyaset biraz daha gerçekçi bir zemine oturacak... Yeni bir seçim aynı sonucu sağlayacak...AKP durumdan tedirgin... Yargıtay ve YSK çevrelerinde kulis yapıyor...İlginç olan... Yapılan işe göre milletvekili fazlasına sahip olduğu görülen CHPnin de 22 milletvekili eksilecek diye AKP ile aynı yönde omuz omuza kulis yapması... Ayıp olmuyor mu? Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi DEHAPın 3 Kasım seçimlerine gerekli örgütlenmeyi sağlamadan, evrakta sahtecilik yaparak girdiğini saptadı. 4 DEHAP yöneticisi 23er ay hapis cezasına çarptırıldı. Eğer Yargıtay 11 Eylülde kararı onaylarsa çok muhtemelen Yüksek Seçim Kurulu DEHAP oylarını iptal edecek, bu durumda DYPnin 64 milletvekili TBMMye girecek. Karşılığında 42 AKPli ile 22 CHPli TBMMden ayrılacak... Bir ülkenin gençleri muhafazakâr ise cenaze töreni yakın demektir Henry Ward Biz dünyadan gider oldukKalanlara selam olsunAma hep böyle gidecekse bu dünyaKalanlara haram olsun. Selam ile haram... Bedri Rahmi Eyüboğlu Çevre ve Orman Bakanlıkları ayrılmalı. Hem çevreyi korumak hem ormanların
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi DEHAP'ın 3 Kasım seçimlerine gerekli örgütlenmeyi sağlamadan, evrakta sahtecilik yaparak girdiğini saptadı. 4 DEHAP yöneticisi 23'er ay hapis cezasına çarptırıldı. Eğer Yargıtay 11 Eylül'de kararı onaylarsa çok muhtemelen Yüksek Seçim Kurulu DEHAP oylarını iptal edecek, bu durumda DYP'nin 64 milletvekili TBMM'ye girecek. Karşılığında 42 AKP'li ile 22 CHP'li TBMM'den ayrılacak...
Ya da seçimler yenilenecek...
Sonuçta AKP'nin yüzde 35 oy karşılığı sağladığı Anayasa'yı değiştirecek kadar büyük ve haksız güç, biraz olsun tırpanlanacak. Siyaset biraz daha gerçekçi bir zemine oturacak... Yeni bir seçim aynı sonucu sağlayacak...
AKP durumdan tedirgin... Yargıtay ve YSK çevrelerinde kulis yapıyor...
İlginç olan... Yapılan işe göre milletvekili fazlasına sahip olduğu görülen CHP'nin de 22 milletvekili eksilecek diye AKP ile aynı yönde omuz omuza kulis yapması... Ayıp olmuyor mu?
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Bodrum'un Torba koyunda kocaman bir tekne... Üzerinde kocaman harflerle "BECK'S" markası okunuyor... Kıyıda 14 - 15 yaşlarında kız çocukları annelerine yalvarıyor:
- Anne, arkadaşım gidiyor, ben de gidecem...
Çocuğu tutabilirsen tut... Anne çaresiz, izin veriyor... Çocuklar kıyıdan küçük teknelerle Beck's biralarının reklamını yapan büyük tekneye taşınıyor. Tekne çoluk çocuğu alıp açılıyor, bir - iki saat dolaştırdıktan sonra sahile geri getiriyor. Teknede promosyon var... Çocuklara Beck's biraları ikram ediliyor, alkolle tanışmaları sağlanıyor. 4250 sayılı ispirto ve ispirtolu içkiler kanunu bakınız ne diyor:
"Alkol, bira ve şarap dahil... 18 yaşından küçüklere alkollü içecek satılması veya sunulması yasaktır."
Biracılar bu yasadan haberdar mı? Ya kanunları uygulamak durumunda olanlar?
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Şarkıcı Sibel Can'ın ölümcül perhize karar vermesi Azerbaycan'ın Yeni Müsavat gazetesini de endişeye sevk etmiş. Gazete "Sibel Can'ın heyatı tehlükededir" başlığı altında şunu yazdı:
"Türkiyenin meşhur müğennisi Sibel Can son vaxtlar çox kökeldiyinden, arıqlamaq uğrunda mübarize aparmağa başlayıb. Hekimleri ise ona bele risqe getmeyi meslehet bilmirler. Çünki iri sümüklü (kemikli) olan ve ona göre tez kökelen, hem de iştahası yerinde olan Sibel Can pehriz yolu ile arıqlayandan bir müddet sonra evvelkinden de pis kökelir (şişmanlar). Hekimler ise tez - tez pehriz saxlamaqla ani kilo deyişikliklerine nail olmağın çox pis üsul olduğunu bildirirler. Son albomunu satışa çıxarmaq erefesinde quru pehriz saxlayan Sibel Can bir hefte erzinde çekisini 67 kilodan 60 kiloya kimi endire bilmişdi. Amma hemin vaxt müğenninin tezyiqi düşmüş ve üreyinde de müeyyen problemler yaranmışdı. Odur ki, hekimler üç uşaq anası olan Sibelin yeniden ölümcül pehrize başlaması haqda fikrini beyenmirler. Onlar müğenniye öz heyatını tehlüke altına atmağa icaze vermirler."
İsteklerimize sahip olursak zengin, sahip olamadan yaşayabilirsek güçlüyüz demektir.
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Taksinin plakası: 34 TCD 12.. O Sürücünün adı Cihan Şahin... Etiler Umut Taksi'ye bağlı imiş... Okurumuz Kemal Gençay taksiye bindiğinde kulağına klasik müzik çarpınca önce sesin TRT 3'ten geldiğini sanmış. Meğer teyp çalıyormuş. Şoför arkadaş askerliğini Trabzon bando bölüğünde yaparken klasik müziğe ve özellikle Vivaldi'ye sevdalanmış. Teypte Dört Mevsim'i çalarken anlatıyormuş:
- Michael Kennedy yönetiyor bu parçayı. Buraya gelmişti, İtalyan kültürde karşılaşmıştık, beni İngiltere'ye davet etti. Ama bence o biraz ticari olmuş, abisi Nigel Kennedy hâlâ çok iyi Vivaldi yorumcusu.
Metroya girip çıkmak için geçen süre, metrodaki yolculuk süresinden fazla ise İstanbul'dasınız demektir.
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Soru: Amerika Irak'ta işgalci güç mü? Soruya Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün geçen gün Milliyet'te yer alan yanıtı: Amerika ne yazık ki savaştan sonra işgalci durumuna düştü.
Soru: Bizim Irak'a asker göndermemizi isteyen kim?
Yanıt: Cümle âlemin bildiği gibi, Abdullah Gül' ün bile "işgalci" olduğunu itiraf etmek zorunda kaldığı Amerika.
Soru: İşgalci ülkenin isteğiyle işgal edilen ülke topraklarına asker gönderen ülke de işgalci olmaz mı?
Soruya, aynı Abdullah Gül' ün aynı röportajından: Şayet biz Irak'a gidersek işgalci hüviyetimiz kesinlikle olmaz.