Tiraj uğruna...

11 Ağustos 2000


       Ekonomide işler tıkırında... İstikrar programı iyi işliyor. Mucize yaratıyorsunuz(!), diyor dışardan bakanlar... Böyle olunca işsizlik, fakirlik, gelir adaletsizliği gibi tatsız konularla halka karamsarlık aşılamak yersiz! Peki medya kocaman yayın sürelerini ve sayfaları nasıl dolduracak? İşte burada (magazin diyemeyeceğiz, çünkü bu işi ciddi yapan meslektaşlarımız var) Televole medyasına çok işi düşüyor... Ünlü isimlerin peşine düşecek, onların özel yaşamlarını dedikodulaştırıp tiraj kapmaya çalışacaksınız... Haber çıkmıyor mu? Uyduracaksınız. Televole medyası Kaya - Hülya evliliğini zorladı. Ayırmayı başaramadı. Fakat İbrahim - Derya beraberliğini bitirerek büyük bir başarıya imza attı!
       Televole medyasının peşine düştüğü isimlerden biri de rahmetli Barış'ın eşi Lale Manço... İki günün biri Lale ile ilgili bir uydurma veya zorlama haber yayımlanıyor gazetelerde. Lale Manço isyan ederek magazin gazetelerinden birine telefon açmış geçenlerde... Neden hakkında yalan haber ürettiklerini sormuş. Verilen yanıt:
      - Efendim sizin adınız geçince haber okunuyor...
&nb

Yazının Devamı

Kimdir tahrikçi?..

10 Ağustos 2000


      Süleyman Demirel yeğeni ve Egebank'ın eski sahibi Murat Demirel'in bıçaklanmasıyla ilgili olarak "Epey zamandır hedef gösteriliyordu, ağır tahrik vardır hakkında, yargısız infazların neticesi böyle yerlere gider" diyor... Kim bu tahrikçiler? Herhalde Murat Demirel'in Egebank'tan 400 milyon dolar gibi bir parayı götürdüğünü, binlerce off - shore hesap sahibini mağdur ettiğini, buna rağmen tatlı hayatını sürdürdüğünü yazıp çizen gazeteciler... Paraları ütülen bankazedeler... Banka ile ilgili bilgi veren bürokratlar... vs...
       Önce Murat Demirel'e geçmiş olsun diyelim... Saldırgan herhalde işlediği suçun cezasını çekecektir. Bu arada Sayın Süleyman Bey'e soralım:
       - Acaba yeğeninizin de bazı tahrikleri söz konusu olabilir mi? Siz kendisine bu konuda bazı uyarılarda bulundunuz mu? Bak yeğenim, benim gölgeme sığınıp Egebank'ın içini boşalttın, binlerce vatandaşın parasını götürdün, benim sayemde mahkemeler senin hakkında ağır davranıyor... Sen bu durumda mahçup olup kenara çekilecek yerde milleti kışkırtır gibi tatlı hayat yaşıyorsun. Swiss Otel'in kral dairesinden,

Yazının Devamı

Etli butlu soygun

9 Ağustos 2000


       Temmuz ayında fiyatı en çok artan maddelere bakıyoruz... Et ürünleri baş sıralarda... Ette sadece bir aylık artış yüzde 12,6... Aklımıza çok değil sadece bir - iki yıl öncesinin tartışmaları geliyor... Et Balık Kombinaları (EBK) özelleştirilirken söylenen şarkılar hatırlarda...
       Bu alanın özel sektöre terkedilmesiyle birlikte üretim büyüyecek, kalite yükselecek, rekabet artacak, fiyatlar düşecek.. Fakir fukaranın tenceresi ucuz ve kaliteli et görecekti... Gelsin bonfileler, gitsin biftekler...
       Peki ne oldu?
       Şu oldu... Özelleştirme adı altında EBK kombinaları ve satış mağazaları talana sunuldu. Kombina denilen tesislerde kesimhane, buzhane, et işleme tesisi ve büyük arsalar vardı. Bu arsalar uzak mesafelerden gelen hayvanların bir süre beslendikten sonra kesimi için büyük tutulmuştu.
       Kombinalar o kadar ucuza satıldı ki... Satın alanlar sadece arsalarını değerlendirip paralarını misliyle çıkardılar. Tesisleri işletme zahmetine girmediler. Çoğu kapısına kilit vurdu.
  &nbs

Yazının Devamı

Yolumuz yolsuzluk

8 Ağustos 2000


       Yolsuzluk cenneti ülkemizde yolsuzlukları dert edinmiş, bunların ortadan kaldırılması için sistemli bir çalışmaya yönelmiş kuruluş var mı? Bir tane var... Başkanlığını Mülkiyeli Erciş Kurtuluş'un yaptığı Saydamlık Derneği... Bu derneğin bir saptamasını okuyalım:
       "...ABD Başkan Yardımcısı Al Gore'un öncülüğü ile Şubat 1999'da düzenlenen "Yolsuzluklarla Savaşmak İçin Global Forum" toplantısına 90 ülke ve Dünya Bankası ile IMF, OECD gibi 20'den fazla uluslararası kurum üst düzey heyetlerle katılmasına karşın Türkiye'den yetkili bir kişi ya da kuruluşun katılmadığını üzüntüyle öğrendik.
       Ekim ayı ortalarında 9. Uluslararası Anti - Corruption Konferansı Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ev sahipliğinde Durban'da yapılacaktır.
       Yolsuzluk ve rüşvetle mücadelede çok önemli konuların tartışacağı bu konferansa hükümetler, özel sektör kuruluşları, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşlarından 1000 dolayında delege katılacak. Toplantıya bazı ülkeler devlet başkanı düzeyinde, IMF, Dünya Bankası, UNDP, İnterpol gibi uluslararası

Yazının Devamı

Bilmelisin ki...

6 Ağustos 2000


       Bilmelisin ki.. Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez.
       Bilmelisin ki.. Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.
       Bilmelisin ki.. Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.
       Bilmelisin ki.. Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da!
       Bilmelisin ki.. Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok, ne tür deneyimler yaşadığınızla var.
       Bilmelisin ki.. Aile hep insanın yanında olmuyor. Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz. Aile her zaman biyolojik değil.

Yazının Devamı

Baz oyunları...

5 Ağustos 2000


       Büyük kentlerde milyonlarca vatandaş çevrelerindeki baz istasyonlarından rahatsızlık çekerken... Hükümet vatandaşı bıraktı, cep telefonu firmalarını kurtaracak yönde çözümler peşinde dolaşıyor.
       İstanbul İl Çevre Müdürlüğü iki ay süren çalışmanın ardından önceki gün "elektromanyetik kirlilikle mücadele" önlemlerini açıkladı. "Kamu binaları, okul, kreş, hastane, akaryakıt istasyonu, park gibi yapı ve alanlarda kurulu bulunan baz istasyonlarının kaldırılacağı", yerleşim alanlarındaki diğer istasyonların da 3 ay içinde Dünya Sağlık Örgütü standartlarına getirilmemesi halinde cezai işlem yapılacağı duyuruldu...
       Ve dün... Ulaştırma Bakanlığı'nın "baz istasyonları yönetmeliği" geldi. Resmi Gazete'de dün yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmelik, İstanbul İl Çevre Müdürlüğü yönergesinin tam tersine "sağlık ve eğitim kurumlarına ait alanlara kurum yetkilisi ve ilgili mülki amirden izin alınmak suretiyle" baz istasyonu kurulabileceğini hükme bağlıyor...
       Halen bu alanlara kurulu istasyonlar ne olacak, derseniz.. Yönetmeliğe göre:

Yazının Devamı

Mesut çarparsa...

4 Ağustos 2000


       Milyonlarca insanın önceki gece televizyonlardan üzüntüyle izlediği olayı dün bir gazetemiz "Talihsiz kaza" başlığıyla vermiş... Tuzla Tersanesi'nde bir geminin denize indirilme törenine katılan Mesut Yılmaz'ın makam arabası tören alanından ayrılırken olayı izleyen Pendik gazetesi İstihbarat Şefi Necip Yozgatlı'ya çarpıyor... Acı içinde kıvranan Yozgatlı'ya etraftakiler yardım etmek için koşarken asıl talihsiz görüntü ekrana geliyor. Makam aracının şoförü hiçbir şey olmamış gibi gaza basıyor ve oradan uzaklaşıyor. Arka koltukta oturan Berna Yılmaz camdan merakla ne olup bittiğini anlamaya çalışırken, Mesut Bey arabadan inip en azından kazazedeye geçmiş olsun demek bir yana, başını çevirip bakmıyor bile... Hızla olay yerinden uzaklaşıyor...
       Acaba bu aldatıcı bir görüntü mü?.. Yoksa kameramanlar es geçti de Mesut Yılmaz daha sonra geriye dönüp arkadaşımızla ilgilendi mi?.. Ya da en azından telefon edip, geçmiş olsun, dedi mi?..
      Necip Yozgatlı'yı bulup soruyoruz. Yanıt:
      - Hayır. Ne kazadan sonra geri dönüp ilgilendi ne

Yazının Devamı

Köyden haber...

3 Ağustos 2000


       Trakya'da 50 bine yakın üreticinin katıldığı çiftçi eyleminden sonra Anadolu köylüsü de eyleme hazırlanıyor... Orta Anadolu'daki 7 ilin Ziraat Odaları Birliğinin başkanlığını da yürüten Sivas Ziraat Odası Başkanı Ahmet Ataman, "Ankara'ya yürümeye hazırlanıyoruz" diyor telefonda...
      - Sebep?
       - Ülkenin tarım politikası tümüyle IMF kontrolüne teslim edildi. Köylüye IMF talimatlarına göre tarım yaptırmaya çalışıyorlar. Bakın mesela Sivas, şeker pancarı üretiminde bir numara idi eskiden... Ama IMF direktiflerine uyarak kota uygulaması başlatıldı. Eskiden 50 dekar alana pancar eken çiftçi şimdi 10 dekardan fazla ekemiyor. "Fazla ürün getirirsen parasını vermem" diyor devlet...
      - Bir de buğday meselesi var galiba?
       - Sormayın... Buğdayın kilo maliyeti 110 - 115 bin lira.. Buna rağmen çiftçi elindeki buğdayı sırf "peşin para gelir de borçlarımı öderim" diye 80 bin liradan tüccara satıyor... Ofis peşin para vermiyor çünkü.. Ziraat Bankası'na (500 milyon - 1 milyar lira dolayında) borcu

Yazının Devamı