Adalet Bakanlığı açıklama yapıyor... - Ceza davalarının ilk derece mahkemelerindeki yargılama süresi ortalama olarak 250 gündür. Soruşturma süresiyle birlikte ortalama 580 günde sonuçlanmaktadır. Yargıtay’da bir ceza dosyasının ortalama sonuçlandırma süresi 1.042 güne ulaşmaktadır.
Böylece... Mahkeme artı Yargıtay, bir ceza davası ortalama 1600 günde yani 4.5 yılda sonuçlanıyor...
Tabii bu ortalama rakam... Mesela Hizbullah davası hükümlülerinin dosyaları toplam 10 yılda bile karara bağlanamadı. O yüzden salıverildiler...
Demek ki mahkemeleri hızlandırmak gerekiyor...
Peki iktidar ne yapıyor? Daha birkaç ay önce büyük bir hukuk reformu yaptı iktidar! Anayasa değişikliği ile Anayasa Mahkemesi ve HSYK’yı iktidara bağladı. Ama Yargıtay’ın yükünü hafifletmek için parmağını bile oynatmadı. Yargıtay Başkanı Mustafa Gerçeker konuşuyor:
- İstinaf mahkemeleri kurulana kadar daire sayısı artsın diye bakanlığa yazı yazdık. Fakat bugüne kadar bir şey yapılmadı. Bu yılın sonuna kadar bölge adliye mahkemelerinin hayata geçmesi gerekiyordu. AB’ye yapılan taahhüt de bu yöndeydi.
* * *
Avukat Turgut Kazan TBMM’de yanlış yasa yapıldığını söylüyor. Tutuklama süresinin en çok 3 - 4 yıl olması gerektiğini kaydediyor. Buna karşılık mahkemede hüküm verildiği anda tutukluluk süresinin sona ermiş sayılması gerektiğine işaret ediyor. Avrupa’da böyle. Yargıtay kararı beklenmeden mahkemenin verdiği ceza işlemeye başlıyor. Eğer uygulama böyle olsa, Hizbullahçılar çıkamayacaktı...
CHP seçim için slogan arıyormuş.
Ecevit’in “AK günlere” sloganını haifçe değiştirip “AK’sız günlere” diyebilirler...
Haldun Ertem
AKP’li milletvekilleri grupta “yanlış harita”yı alkışlamışlar.
Alkışladıkları tek yanlış keşke harita olsa!
Fahrettin Fidan
Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na göre Türkiye, süper güç oluyormuş.
Süper villada oturmakla süper güç olunuyorsa diyeceğimiz yok.
Mustafa Taş
Yapboz Caddesi...
İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstiklal Caddesi’nin durumunun içler acısı olduğunu, zemin kaplamalarına ilişkin bir yenileme çalışmasına gidileceğini açıkladı... İstiklal Caddesi’nin zemini daha üç yıl önce yenilendi. Hatta işçilik beğenilmemiş, taşlar ikinci kez döşenmişti. Bu yüzden cadde boydan boya aylarca kazılı kalmış, esnaf çökmüş, yaya ve araç trafiği müthiş zora girmişti. Üç yıl sonra aynı manzara mı yaşanacak? CHP Meclis grubu soruyor Kadir Topbaş’a:
- Zemin döşeme inşaatının gerektiği gibi yapılmadığı üç yılda bozulmasından bellidir. Peki müteahhit firmaya karşı bir idari ve adli soruşturma açılmış mıdır?
Bu konuda bir soruşturma açıldığını hiç duymadık... Vuran kaçıyor...
Batı Trakya...
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ziyareti, geçmişte Eyüp Kaymakamlığı’na bağlı bir dini kurum muamelesi gören olan Rum Patrikhanesi’ne yönelik önemli bir jestti. Patrik çok mutlu oldu. Acaba Batı Trakya’da Türklere yönelik iyileştirmeler de var mı? Onlar da mutlu mu? Batı Trakya’daki dostları aradık... Son durumu sorduk. Hiçbir değişiklik yoktu. Mevcut durumu anlattılar:
- Gümülcine, İskeçe ve Dedeağaç müftülükleri işgal altında bulunmaktadır. Halkın seçmiş olduğu müftüler yerine Yunan yönetiminin tayin etmiş olduğu müftüler görev yapmaktadır.
- Azınlık vakıfları 1967 yılından beri Yunan yönetiminin tayin etmiş olduğu kişiler tarafından yönetilmektedir. Azınlığın vakıflar üzerinde kontrol ve tasarrufu bulunmamaktadır.
- Yunanistan AİHM’nin İskeçe Türk Birliği, Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Evros Azınlık Gençleri Derneği ile ilgili Yunanistan’ı mahkûm eden kararlarını uygulamamaktadır.
- 1955-1998 yılları arasında 60 bin civarında Batı Trakya Türkü vatandaşlıktan çıkarılmış olup geri alınmamaktadır.
- Batı Trakya Türk Azınlığının Türk vali seçmesini engellemek üzere Rodop - Evros ve İskeçe - Kavala - Drama illeri birleştirilmiştir.
- Türk köylerine yalnızca Yunan dilinde eğitim yapan anaokulları açmaktadır.
- Yeni inşa edilmekte olan cami minarelerinin 7,5 metreden daha yüksek olmasına izin verilmemektedir...
Yunan tarafında bir jest niyeti görünmüyor.
Ayrıca ne jesti, adamlar sınıra duvar çekiyorlar... Bir utanç duvarı... Bizimkilerin jesti tamamen karşılıksız ve ABD ile AB’ye şirin görünmeye yönelik...
Meraklı muhalif...
CHP neden yaşanan adalet skandalları konusunda yeri göğü titretmiyor...
Düzmece kanıt üretimine neden hiç eğilmiyorlar?
Baykal’a yönelik kaset komplosunun peşini neden bıraktılar?
Neden benzin fiyatını BBP kadar olsun protesto etmiyorlar?
Ücret zamlarının üstüne yatmak için iktidar düşük enflasyon rakamı üretiyor, neden tepki vermiyorlar?
Halk Avrupa’nın en pahalı etini yemeye devam ederken...
Dolaylı vergiler halkı ezerken...
CHP neden bu konulara girmiyor?
Sorular okurlarımızdan geliyor... Cevap bekliyor.
