Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Tayyip Erdoğan ‘Balkon konuşması’nda sık sık ve üzerine basarak milletim ve milletimiz sözcüklerini kullandı... Ancak adını koymadı, hiç “Türk milleti” demedi. Erdoğan bu deyimi kullanmamaya özen gösteriyor. Seçim kampanyasında Yalova’da yaptığı seçim konuşmasında bir kez kullanmış. Bir kez de Diyarbakır konuşmasının ardından televizyon röportajnda kullandı...
Aynı şekilde Kemal Kılıçdaroğlu’nun ağzından da “Türk milleti” sözü çıkmıyor. O kadar ki CHP’nin 135 sayfalık seçim bildirgesinde “Türk milleti” deyimi bir kez olsun geçmiyor... Bir demecinde “Kürt demiyorum ama Türk de demiyorum” ifadesiyle “Türk”ü aynen Erdoğan gibi sadece etnik grup saydığı anlaşılıyor.
İyi de bu milletin bir adı olmayacak mı? İki lider bir gün:
- Sizin milletin adı nedir, diye sorulursa ne yanıt verecek?
Rus milleti var, Alman, Fransız, İngiliz milleti var.
Ama Türk milleti yok.. Türkiye’de yaşayan bir millet var ama adı yok... Neden? ABD, AB ve Kürt milliyetçileri öyle istiyor. Kürt kimliğini elbet kabul edeceğiz. Kürtlerin yıllardır yok sayılmaktan doğan tepkilerini de anlıyoruz. Ancak Cumhuriyet, Türk sözcüğünü, ırkın değil “Türkiye’ye vatandaşlık bağıyla bağlı herkesin adı” olarak tescillemiştir. “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına, Türk Milleti denir” der Atatürk... Her milletin bir adı olur. Bu milletin adı da Türk’tür. Noktayı koyarken sayın Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu’na soralım:
- Siz hangi millete mensupsunuz?
Nedir mensup olduğunuz milletin adı?
Kendilerine doğru yanıt için ipucu da verelim: Adınız Türk adı.. Diliniz Türk dili... Yaşadığınız ülkenin adı Türkiye yani Türk ülkesi...
Bilin bakalım siz hangi millettensiniz?

Haberin Devamı

Dünyada “üç” grup insan yaşar:
Bir şeyi yapan ve yaratan “küçük” bir seçilmiş grup.
Bir şeyin yapılmasını seyreden “büyükçe” bir grup.
Ve ne olup bittiğini anlamadan yaşayan
muazzam bir kalabalık
Özlü sözler’ den...

Meclis’teki çaya yüzde yüz zam gelmiş.
Şimdi bunu baz alıp maaşlara da yüzde yüz
zam istemeseler bari...
Haldun Ertem
* * *
Cemil Çiçek, “Anayasa değişikliklerini ilk yıl yaptık, yaptık. Sonra iş uzar” demiş.
Doğrudur. Sonra millet uyanabilir, iş yatabilir!
Fahrettin Fidan

Haberin Devamı

Gazeteci lekesi
ABD’deki Dış İlişkiler Konseyi uzmanı Steven Cook, bir vakıf toplantısında konuşurken, seçimlerin Başbakan Erdoğan için “zafer”, Kemal Kılıçdaroğlu için başarı olduğunu söylüyor...
Cook daha sonra Türkiye’deki gazetecilerden söz ediyor: “Türk gazetecilerin kendi meslektaşlarının tutuklanmasına çok fazla tepki göstermemesinin” kendisine çok tuhaf geldiğini ifade ederek şöyle diyor:
“Son 10 yılda çok büyük işler başarmış bir hükümet için, ne tür argümanlar sunarlarsa sunsunlar, bu konu bir leke olarak kalacaktır”...
Bu leke hem iktidara yeter hem meslektaşlarının tutuklu olmasına yeterince tepki göstermeyen gazetecilere...

Kılıçlar çekiliyor
CHP’de, seçim sonuçları belli olur olmaz olağanüstü kurultay sesleri yükselmeye başladı. Peki neden? Tek sebep oyun yüzde 26’da kalması mı? Yüzde 30 oy alınsa ortalık güllük gülistanlık mı olacaktı? Konuştuğumuz milletvekilinin bu sorulara yanıtı:
- Hayır, sonuç değişmeyecekti. Asıl sorun ideolojiktir. Partinin 80 yıllık ekseni yeni yönetim tarafından kaydırılmaktadır. Sıkıntı buradadır.
- Mesela ne gibi?
- Çok basit bir soru sorayım: Bir - iki yıl önce bu partinin içinden, “Ben Atatürk ilkelerinin bekçisi olmak istemiyorum”, “Atatürk tekkeleri kapatmakla yanlış yaptı” gibisinden seslerin çıkabileceğini... Etnik politika yapanların üst yönetimde yer bulabileceğini, Anayasa’dan Türk kavramının çıkarılmasına evet denilebileceğini kim düşünebilirdi ki? Bu partinin tabanı cumhuriyetçi, laik, Atatürkçüdür, tavanı başka telden çalıyor. Mesele burada...
- Çıkışınız biraz acele değil mi?
- Vakit kaybedersek bugünkü delege yapısını naylon üye kayıtlarıyla kısa sürede değiştirip partiyi tamamen ele geçirirler.
- Deniz Bey bu hareketin neresinde?
- Kimse bizim Baykalcı olduğumuzu düşünmesin. Deniz Baykal’ın konuşması kimseye fayda sağlamadığı gibi aksine artık zarar veriyor...

Haberin Devamı

Dünkü ‘Mülkiye Meclis’te’ başlıklı yazıda yeni milletvekillerinden Celal Dinçer AKP’de gösterilmiş... Kendileri CHP milletvekilidir...
Hopalı okurlarımız Hopa’dan AKP’ye yüzde 35, CHP’ye yüzde 50 oy çıktığını hatırlatarak bu konudaki rakamların düzeltilmesini istediler. Düzeltiyoruz...

Akıllı - aptal...
Cephe oluşturmuş görünen internet siteleri dün bizi eleştirmek için sıraya girmişti:
“Melih Aşık AKP’ye oy verenler aptaldır” dedi.
“Okuyucuyu aptal kendini akıllı etti” vb...
Oysa “Yüzde 50 akıllı” başlıklı yazıda ne AKP’liler aptaldır diye bir cümle vardı ne de bir ima.. Yazının bütününde, tam tersine akıllı aptal diye bilimsel ve kesin bir ayrım olamayacağı, kendini akıllı sananların aptalca davranabileceği, aptal sanılanların akıllı davranabileceği anlatılıyordu.
Aziz Nesin bir espri yapmıştı.
Biz o konudaki bilimsel görüşü getirdik sütuna. Yazı nihayetinde bu ayrımı yapanların yanlışını sergiliyordu... Yazının bütününü okuyunuz...