Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Açık Pencere Ancak tuhaftır; tasarıda AKM ile Rami Kışlası dışında somut bir proje yok.AKM'nin yerine ne yapılacak? Otopark, cami, alışveriş merkezini de içinde barındıran bir kompleks belki. Hiçbir şey belli değil. Devlet Opera ve Bale Genel Müdürü Meriç Sümen, birkaç gün önce Başkent TV'de iktidar mensuplarının operaya hiç gelmemesinden yakınıyordu. Opera ve tiyatroya dargın bir iktidarın daha iyi bir salon için bu kadar büyük heyecan içinde olması garip değil mi?AKM üzerindeki tescil de henüz kaldırılmış değil...İstanbul'un vitrininde yer alan böyle bir sembol yapı için önce bir proje yarışması açılır. Yeni proje yapılır. Kamuoyuna sunulur. Ondan sonra yıkım başlardı. Burada işler tersinden yürüyor. O yüzden kuşkular büyüyor.Komisyon üyesi Muharrem İnce İstanbul'da onca uzman üniversite dururken Sakarya Üniversitesi'ne rapor hazırlatılmasını eleştiriyor. Kaldı ki o raporda da yıkım öngörülmüyor.Kültür Bakanı Ertuğrul Günay "AKM'yi, İstanbul'da yerine koyacak bir şey olmadan yıkmam. AKM'nin 2010'a yetişmemesi ihtimalini görürsem, yıkmam" diyor... İyi güzel de... Yakında o koltuğa bir başkasının oturup yıkmayacağı ne malum?Bu arada siz.. orada yıllarca tiyatro, opera, bale izleyen sanatseverler... Sizin hiç söyleyecek sözünüz yok mu? TBMM Kültür Komisyonu, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nin (AKM) yıkılarak yerine yenisinin yapılmasını öngören kanun tasarısını aynen benimsedi. Yıkım "İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti" kanunu kapsamında öngörülüyor. Türkiye - Suriye sınırındaki Gürbulak Sınır Kapısı iftar saatlerinde kapatılıyormuş. Görüldüğü gibi din devleti tezahürleri artık sınır mınır tanımıyor. Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu Başkanı Durak Arslan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün katılımı ile Strasbourg'da gerçekleşen sivil toplum örgütleri toplantısında Alevilerin istemlerini içeren bir rapor sunuyor: "35 aydının vahşice yakıldığı Madımak Oteli, hâlâ et lokantası olarak hizmet veriyor. Buranın müzeye dönüştürülmesini istiyoruz" der demez salonda "Şerefsizler", "Atın bunları dışarı", "Alın mikrofonu elinden" gibi hakaretler başlıyor. Cumhurbaşkanı Gül, Durak Arslan'a "Bu tür konuşmaları geniş kitleler önünde değil, heyetler arasındaki görüşmelerde yaparsanız daha iyi olur" diyor... Madımak Oteli'nin et lokantası olarak hizmet vermesinden rahatsız olmak ve buranın müzeye dönüştürülmesini istemenin nesi yanlış? Bu kadar olağan bir isteğin kitle önünde dile getirilmesinde ne sakınca var? Anlamakta zorlanıyoruz... Alevi Düşmanlarınızı bağışlayın, ama isimlerini asla unutmayın... TBMM Milli Eğitim ve Kültür Komisyonu toplantısında AKM'nin yıkılması görüşülürken rasladığı ilginç bir gelişmeyi CHP Milletvekili Muharrem İnce şöyle anlatıyor:- Komisyondaki MHP'li milletvekilleri benim her sözümü onayladılar. Baştan sona bizi desteklediler. Fakat oylamada tuttular AKP paralelinde oy kullandılar. Çok ilginçti...- Acaba neden?- Başbakan Erdoğan geçenlerde bir resepsiyonda karşılaştığı Devlet Bahçeli'ye "Komisyonlarda beraber çalışalım" demişti. O da "Hayhay Sayın Başbakan" yanıtını vermişti. Sanıyorum böyle bir işbirliği başladı. İkram Başbakan Erdoğan, Meclis resepsiyonunda KADER Başkanı Hülya Gülbahar'ın kadınlar için kota isteğine kızmış, senli benli konuşmuş "Ruanda mı olmak istiyorsun? Avrupa'da kota var mı, Fransa'nın kotası kaç" diye çıkışmıştı. Dün Radikal gazetesi yazdı.. Avrupa'da Fransa, Almanya, Danimarka, Avusturya dahil hemen tüm ülkelerde kota var. Dünyada 98 ülkede kadın kotası uygulanıyormuş. Neydi Çinlilerin erdemlerden birisi? Bilmediğini bilmek... Kota... TOBB öncülüğünde kurulan ve aralarında TİSK, Türk - İş, Hak - İş, TZOB ve TESK'in de bulunduğu platform anayasaya katkı paketi hazırlayacağını bildirmişti. Biz de yanlış yaptıklarını, önce anayasanın nasıl yapılacağını tartışmak gerektiğini yazmıştık. Devlet Bakanı Cemil Çiçek bu platform temsilcilerini 9 Ekim'de toplantıya çağırmış. Kendilerini dinleyecek, kamuoyuna sivil toplum kuruluşlarının da görüşünün alındığı izlenimi verilecek. Sonra?...Avukat Turgut Kazan: "Ceza Yasası hazırlama sürecinde aynı taktik uygulandı", diyor, "Sözde herkesin görüşünü aldılar veya alır gibi yaptılar sonunda kendi bildiklerini okudular."* * *DİSK ve KESK'in başını çektiği 7 meslek örgütü 3 Ekim'de yaptığı toplantıda yeni anayasa konusunda izlenecek yolu saptadı. "Kısa dönemde" izlenecek yol şöyle açıklandı:"Çağdaş bir anayasanın 'nasıl yapılması gerektiği' konusunda bilimsel olarak ve ayrıntılı biçimde hazırlanacak olan rapor en kısa zamanda kamuoyu ile paylaşılacaktır."Doğru yol budur...Önce anayasanın nasıl hazırlanacağı saptanmalı... Yüzde 47 oy almış bir parti tek başına anayasa yaparak ülkenin kaderiyle oynayamaz. Hele de bu anayasanın özgürlükçü değil tam tersine baskıcı bir metin olacağı daha ilk adımda ortaya çıktıysa... m.asik@milliyet.com.tr Oyuna dikkat!