CHP’li Atilla Kart dün Başbakan’la ilgil soru önergesinde özetle diyor ki:
“Taraf Gazetesi Genel Yayın Müdür Yardımcısı Yasemin Çongar’ın; ABD ’nde Ulusal Halk Radyosu’na (NPR) verdiği demeçte, Balyoz Darbe Planıyla ilgili belgelerin yayınlanması için ‘Başbakan ve Devlet İstihbaratının başı tarafından teşvik edildiklerini’ söylediği basına yansımıştır.
Öte yandan 2003-2005 yılları arasında Türkiye Büyükelçisi olarak görev yapan ABD Büyükelçisi Eric Edelman yaptığı açıklamalarda; Hükümet yanlısı ve ABD ile yakın ilişkileri olan bazı isimlerin birtakım belgeler getirdiklerini, fotokopi olan bu belgelerin darbe hazırlık planları niteliğinde olduğu, bu belgeleri uzmanlara incelettiğini, yapılan teknik çalışmalar sonucunda belgelerin sahte olduğunun anlaşıldığını ifade etmiştir.
Edelman, bu isimlerin sahte belgeler ile Ordu bünyesinde bir darbe hazırlığı yapıldığı izlenimini ABD’ye inandırmaya çalıştıklarının anlaşıldığını beyan etmiştir.
Başbakanlık, Adalet, İçişleri Bakanlığı odaklı bir karargahın illegal bir şekilde çalıştığı ve toplumsal manüplasyonlara yol açtığını doğrulayan gelişmeler söz konusudur.”
* * *
Atilla Kart sözü şöyle bağlıyor: “Gerçeğe aykırı kurgularla darbe senaryo ve iddialarının illegal bir karargah tarafından hazırlandığı ve hükümet bağımlısı medya tarafından da bu senaryoların kamuoyuna servis edildiği kuşkularımız daha da yoğunlaşmıştır...”
Atilla Kart geçenlerde yaptıımız bir görüşmede de ısrarla “illegal bir karargahın” hazırladığı darbe senaryolarından söz etti. O karargahta ABD’den gelen uzmanların da çalıştığını ekliyor. Ergenekon davalarının temelini bu senaryoların oluşturduğunu söylüyor.
Bu sözlere mim koyalım...
Reina muhabbeti
Boğaz’ın en renkli noktası Reina’nın patronu Mehmet Koçarslan telefonda... Gürültü meselesini konuşuyoruz. Çevre Bakanlığı’nın müzik sesini 60 desibelle sınırlaması konusunda diyor ki:
- İstanbul’un içinden iki tane otoyol geçiyor. Otoyoldan geçen bir kamyonun çıkardığı ses 90 desibeldir. Ve Avrupa’dakinin aksine bizim otoyolların hiçbir noktasında ses önleyici perde yoktur. Sayın Bakan, Boğaz’da oturup uyuyamayan bir tornacıdan söz ediyor. Tornacı burada değil o otoyolun kenarında oturur. Bütün yıl uyuyamaz...
Reina, 12’den sonra müziğin dışarı çıkmaması için kalın bir perde çekiyor. Ayrıca sadece bulunduğu yere ses veren ceviz gibi hoparlörlerden oluşan bir müzik sistemine 1 milyon lira harcamış.
Sortie’nin benzer bir masraftan kaçınması yüzünden müziğin denize taştığını anlatıyor.
Çevre Bakanı Eroğlu’nun:
- Bu işletmeleri buradan taşıyacağız, sözlerine değiniyor.
Bakanı yasalar dahilinde düşünmeye davet ediyor...
Boğaziçi İmar Yasası’nın Boğaz kıyılarında bu tür eğlence yerleri ve turistik tesisler öngördüğünü anımsatıyor.
Yabancı turizm dergilerinin Ayasofya ya da Toprapı Sarayı’na bir sayfa, Reina’ya iki sayfa ayırdığını anlatıyor...
İstanbul’a gelen konukların ağırlandığı yerlerin başında da Reina’nın geldiğini söylüyor... Çünkü Boğaz’ın en keyifli yeri orasıdır.
Peki neden iktidardaki bu tepki?
- Gündemi değiştirme çabası, diyor Koçarslan.
O söylemiyor ama biz ekleyelim... Tepkinin nedeni biraz da bu eğlence ve yaşam biçiminin bazılarına rahatsızlık vermesi olmasın!
Türban
Bazı meslektaşlar, türban konusundaki “flu” tutumu nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyorlar. Net bir dille, “Biz iktidara gelince türbanı serbest bırakacağız” demediği için suçluyorlar. Okurumuz Ercan Düz, bu meslektaşlara basit bir soru soruyor.
“Bilindiği gibi Anayasa Mahkemesi türbanla ilgili yasağı laiklik ilkesiyle ilintilendirerek onayladı. Yani artık hukuken yapılabilecek hiçbir şey kalmadı. Gerçek bu iken, Kılıçdaroğlu’nu eleştirenlerin, sadece eleştiriyle yetinmemeleri, varsa hukuki formüllerini de açıklamaları gerekmez mi? Ben şimdiye kadar, bu işin formülü budur, diyeni görmedim. Sizde varsa lütfen açıklar mısınız?
Yandaş basının iki tür baskısı var... Biri okurlara ulaşan baskı... Diğeri mahkemelere yapılan baskı...
Haldun Ertem
Köprü...
Edirne’den Ali Tamer Kuday yazıyor:
“Edirne köprüleri, camileri, çarşıları ile tarih kokan bir şehir...
Edirne köprüleri altı sene önce kuvvetli bir nehir taşkınında hasar gördü, ihaleye çıktı ve 2 sene önce ulaşıma açıldı, biri hariç; Saraçhane Köprüsü. Sekiz köy ve üç mahallenin şehirle arasındaki en önemli köprü. İki vali değişti üçüncü vali dönemindeyiz... Köprünün bir tarafında Saraçhane Mahallesi var. Esnaf köprünün kapalı olması nedeniyle altı senedir kimsenin yüzünü göremez hale gelmiş... Yıllardır alışveriş yapan köylü halkının yüzünü unutmuş, düzenleri bozulmuş, dükkânlarını kapatmak zorunda kalmış. Aile düzeni bozulan bile var sırf bu yüzden... Söz konusu köprü 560 yıl önce 5 senede yapılmış, günümüzde ise 6 senedir tamir edilip açılamıyor. Karayolları Vakıflar’a, Vakıflar da Karayolları’na atıyor sorumluluğu. Giden valiler de seyirci kalınca bu durumda ortaya birçok sorun çıkıyor.”
Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can, Anayasa Mahkemesi’ni bırakıyormuş.
Yetmez...
Anayasa’yı da rahat bırakmalı!
Fahrettin Fidan
Yolda
Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği, yaz mevsimi için sürücülere 10 temel uyarı yapmış. 10’uncu uyarı şu:
“Şehirler arası araç kullanırken, üzücü, stresli müzik dinlemeyiniz. Dinlendirici müzik dinleyiniz. Üzücü ve stresli konuşmalar yapmayınız. Eşlerinizle, çocuklarınızla münakaşa etmeyiniz. Dinlendirici veya sohbetli konuşmalar yapınız...”
Arınç, AKP hükümeti için “kaymaklı baklava” diyor.
“Hükümet” denince akıllarına “yemekten” başka bir şey gelmiyor!
Gülhan Elmas
Özay Şendir
“Erdoğan, Osmanlıyı diriltmek istiyor…”
11 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Şaşırtan Çin
11 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımda yeni şifre: Hızlı nakit
11 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Nükhet Duru: Fırınlanmadan, pişmeden kalıcı olunmaz
11 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Vadeli lider vs. Vadesiz lider: Habemus Papam...
11 Mayıs 2025