AKP sözde derin devletin yok edilmesini, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasını istiyor. Darbelere de çok karşı! Ama Meclis’e bu konularda araştırma önergeleri geldiğinde de ret oyu veriyor. Geçen hafta verdiği “Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu kurulması” önergesi AKP’lilerin oylarıyla reddedilen CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’le konuşuyoruz:
- AKP, siyasi cinayetlerle ilgili önergeleri sizce neden reddediyor?
- Resmen değil ama özel sohbetlerimizde gerekçe olarak İç Tüzük’ün, “Devlet sırlarıyla ilgili bilgi verilemez” diyen 106. maddesini gösteriyorlar. Şimdi soruyorum; siyasi cinayetlerin, örneğin Uğur Mumcu’nun, örneğin Hrant Dink’in katledilmelerinin devlet sırrıyla ne alakası var? Ha, var diyorsanız o zaman bu cinayetleri devletin işlediğini... Sizin de bu gerçeğin açığa çıkmasını istemediğinizi kabul ediyorsunuz, demektir. Bu arada hatırlatayım; bilindiği gibi AKP, bir süre önce BDP’nin verdiği ve bizim desteklediğimiz, “şimdiye kadar yapılmış bütün darbelerin” araştırılmasını isteyen önergeyi de reddetmişti. Bir taraftan geçmişteki darbeleri ve darbecileri açığa çıkarıyoruz diyerek insanları hapislere atacaksınız öte yandan darbelerin araştırılmasına hayır diyeceksiniz! Samimiyet bunun neresinde?
- Bu işin peşini bırakmayacaksınız galiba...
- Şimdi 16 Mart katliamıyla ilgili önerge hazırlıyorum. Bu da reddedilirse sırada yenileri var. AKP sonunda ya teslim olup önergelerime kabul oyu verecek ya da foyası ortaya çıkacağı için “Darbelere, darbecilere karşıyım”, “Derin devletle mücadele ediyorum” vs. gibi lafları artık edemez hale gelecek.
Paşa’nın ipucu...
Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök’ün dünkü açıklamasını birlikte okuduk...
Balyoz darbesi teşebbüsü hakkında bende belge ve bilgi yok, diyordu Hilmi Özkök...
Demek darbeyi onun önlediği iddiaları doğru değil... Duymadığına göre önlemesi de söz konusu değil...
Zaten duysaydı darbeyi hazırladığı söylenen emekli Org. Çetin Doğan Birinci Ordu Komutanlığı görevindeyken ya da o yıl emekli olunca bir soruşturma açtırırdı.
Dünyanın en ilginç darbe teşebbüsü bu olsa gerek.
Genelkurmay Başkanı temsilci de gönderdiği darbeden haberdar olmuyor.
İstihbarat kademeleri darbeyi sezip yukarı bildirmiyor.
Ancak 7 yıl sonra, Taraf gazetesine gönderilen bir bavul belge ile darbe hazırlığı ortaya çıkıyor.
Sonuç; generaller, amiraller, albaylar bu darbeyle ilgili olarak hapiste...
Darbe hazırlığının ana belgesi 11 sayfalık bir plan...
Planın altında Çetin Doğan’ın imzasının bulunduğu söyleniyor ama yok...
Çetin Doğan’ın avukatı Hüseyin Ersöz’e bu plandaki unsurları soruyoruz...
- Bu plan Çetin Doğan’a ve bize verilmedi, diyor...
- Nerede bu plan peki?
- Sadece savcılarda ve Taraf gazetesinde var.
Çetin Doğan ve avukatları ülkeyi sarsan davaya temel olan planı, alınmış olan kısıtlama kararı sonucu, göremiyorlar.
Taraf gazetesinde çalışanlar canları sıkıldığında açık okuyabiliyorlar.
Çünkü belgelerin kopyaları onlarda çok muhtemelen mevcut...
İlginç bir dava öyle değil mi?
Müze
“Bakanlar Kurulu’nun 7 Nisan tarihli sayısındaki karar internet dünyasında trafiği altüst etti... Ne diyordu karar:
“Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın taşra teşkilatında yer alan Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Müzeleri Müdürlüğü’nün adının Cumhuriyet Müzesi Müdürlüğü olarak değiştirilmesi... Kararlaştırılmıştır...”
İnternette ufak çaplı bir protesto savaşı baş gösterdi.
Karar mevcut iktidarın Kurtuluş Savaşı’na karşı düşmanlığı olarak nitelendi...
Peki neydi olay?
Kültar Bakanlığı’nın dün bize verdiği bilgiye göre...
TBMM ile Kültür Bakanlığı geçen yıl bir anlaşmaya varmış...
Kurtuluş Savaşı Müzesi (I. Türkiye Büyük Millet Meclisi Binası) TBMM’ye devredilmişti.
Kültür Bakanlığı’na ise Cumhuriyet Müzesi (II. Türkiye Büyük Millet Meclisi binası) kalmıştı.
O yüzden müdürlüğün adı “Cumhuriyet Müzesi Müdürlüğü” olarak değiştirilmişti.
AKP’den istifa eden vekil Zekai Özcan ayrıldığı partiyi suçlamış: “Dindarları istismar ediyorlar.”
Böylece bazılarının dışarıdan gördüğünü Özcan bizzat içerden görmüş oluyor...
Haldun Ertem
Edremit
Kimi kocaman belediyelerden dünya yansa ses çıkmaz. Kimi küçük belediyelerde ise, basın merkezinin dinamizmi sayesinde, sinek uçsa haberiniz olur. Bu ikincilere örnek Edremit Belediyesi.. Dün Edremit Belediyesi’nin Basın Merkezi şu haberi geçti:
“Edremit Belediye Başkanı Av. Tuncay Kılıç, Edremit Kanarya ve Güvercin Sevenler Derneği’ni ziyaret etti.
Edremit’te uzun yıllardan bu yana hizmet veren ve ilçenin adının duyurulmasında büyük emekleri olan Edremit Kanarya ve Güvercin Sevenler Derneği’ne, Edremit Belediye Başkanı Av. Tuncay Kılıç özel bir ziyarette bulundu. Dernek üyeleri ile lokal bahçesinde sohbet eden Başkan Kılıç Edremit Belediyesi olarak sosyal her türlü güzel aktivitenin daima yanındayız mesajı verdi.”
Tiyatro
Oyunu izlemedik.. Sadece Pendik İlkokulu Türkçe öğretmeni Birgül Nalbant’ın notunu aktarıyoruz...
“45 öğrencimle birlikte Şehir Tiyatroları Ümraniye Sahnesi’ne “Tarla Kuşuydu Juliet” adlı oyunu izlemeye gittim. 29 yıllık bir öğretmenim, her yıl okulumda bir tiyatro oyunu sahneler ve her sezon öğrencilerimle birlikte Şehir Tiyatroları’nda en az 5-6 oyun izleriz. Ancak bu oyunun yarısında öğrencilerimizi alıp salonu terk etmek zorunda kaldık. Öğrencilerimiz 14 - 15 yaş grubundaydı. Sahnede ise argo, küfürlü diyaloglarla, karakterlerin cinsel fantezileriyle süslü bir oyun sergileniyordu. Ayrıca 15.00 matinesi olduğu için izleyicilerin yüzde doksanı aynı yaş grubunda öğrencilerden oluşuyordu.”