CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi AKP’ye anayasa çağrısı yapıyor:
“Eğer özgürlükleri esas alan yeni bir anayasa için yola çıkacaksak bu yola mayın döşemekten vazgeç. Kanun Hükmünde Kararname çıkarma sevdasını bırak. Hangi konuda hangi düzenlemeyi yapmak istiyorsan bunları Meclis’e getir.”
CHP sanki AKP’nin gerçekten özgürlükçü bir anayasa yapma niyeti varmış gibi... Sanki bugüne dek AKP’nin demokrasi ve özgürlüklere nasıl baktığı anlaşılmamış gibi konuşuyor...
Bu arada CHP’nin bir talebi vardı. Galiba unutuldu...
Bakınız 2011 CHP seçim bildirgesinde bu talep nasıl dile getiriliyor:
“Çağdaş örneklere uygun olarak yeni Anayasa’yı toplumun tüm kesimlerinin katılımı ve mutabakatıyla hazırlayacağız. Bu amaçla yeni Anayasa’nın yüzde 10 seçim barajı ile yara almamış bir Meclis tarafından hazırlanmasına çalışacağız.”
Oysa bu Meclis yüzde 10 barajıyla seçildi. O yüzden kurucu meclis olamaz...
Ancak CHP nedense kendi koyduğu bu koşulun üzerinde durmuyor...
Ne var ki, CHP içinde herkes körlemeden anayasa heveslisi değil.
Pek çok milletvekili, anayasa taslağı ortaklaşa hazırlansa da son sözü AKP söyleyeceği için iktidar partisinin son dakikada istediği değişiklikleri yaparak ortaya bir AKP anayasası çıkaracağını görüyor.
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk diyor ki:
- CHP ilk iş olarak AKP’ye, geçen yıl 12 Eylül’de yapılan anayasa değişikliklerini geri almasını, örneğin Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nın yapısını eski hale dönüştürmesini şart koşmalı. AKP bunu kabul ederse görüşmeler devam etmeli.
Anayasa tartışmaları CHP’deki çatışmayı da hızlandıracak. Şimdiden görünüyor.
Kızılhaç’a göre geçen yıl 1.5 milyar insan obezite
925 milyon insan ise açlık nedeniyle ölüm riski altındaymış! Buradan çıkan ders: Yiyemeyenin hakkını yersen sen de ölürsün o da!
Engin Balım
Hindili tatil!
Selahattin Yarar, Sanayi Bakanlığı’nda başmüfettiş. Bu yılki yaz tatilini, bir turizm firması aracılığıyla gittiği Antalya’daki 5 yıldızlı otellerden birinde geçirmiş. Nasıl geçirmiş derseniz, dinliyoruz:
“Ben ve benimle aynı turizm firmasıyla gelenler bir hafta boyunca günde ortalama iki öğün hindi yiyerek geçirdik. Bir yerden çok ucuza hindi mi kapatmışlar yoksa yanlışlıkla çok fazla alım yapmışlar da stokları eritmeye mi çalışıyorlardı, anlayamadık. İstisnasız hemen her gün öğle ve akşam yemeklerinde hindi vardı. Ama ne yemekler? Bu hindinin kuru fasulyesi hatta musakkası bile oluyormuş meğerse! Haksızlık etmeyeyim, bir tek sabahları kahvaltıda ve tatlılarında hindi yoktu. Aradan haftalar geçti, bırakın hindili bir yemek yemeyi, hindi lafını duymaktan bile rahatsız oluyorum. Özetle bu tatil bendeniz Selahattin Yarar’a hiç yaramadı.”
Selahattin Yarar, otelin adını da vererek TÜRSAB’a şikâyette bulunmuş. Gelecek hindiyi... Pardon, gelecek yanıtı merakla bekliyormuş.
Gazze uğruna!
Mavi Marmara gemisinde 9 yurttaşımızı kaybettik... Bu yüzden İsrail’le neredeyse savaşın eşiğine geldik.
PKK bundan kat be kat ağır darbeler vuruyor. Ancak eli kanlı örgütü barındıran ABD, Kuzey Irak ve Barzani’ye karşı ağzımız açılmıyor. Kara harekâtından da onlar istemediği için vazgeçtik.
Başbakan uluslararası platformlarda da Gazze ile meşgul...
Kendi insanımız gündemde değil...
Onur Öymen işte onu anımsatıyor... Diyor ki:
- Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda liderler ülkelerini en yakından ilgilendiren konuları öncelikle dile getirirler. Sayın Başbakan BM konuşmasında Türkiye’nin birinci sorunu olan ve komşu ülke Irak’tan kaynaklanan terörizme hiç değinmemiştir. İsrail ve Suriye’ye ağır bir dille çatarken BM kararlarını hiçe sayarak topraklarında PKK’yı barındıran Irak’a hiçbir eleştiride bulunmamış... Bölge liderliğine soyunurken kendi ülkesinin en önemli dış politika sorununu yok saymıştır. Hayret verici bir durum.
Piri Reis araştırma gemisi Akdeniz’e açılmış.
Bu açılım diğer açılımlar gibi fos çıkmaz inşallah...
Haldun?Ertem
Islak imza davasının gizli tanığı “Efe”nin iddiaları çürük çıkmış.
Önemli değil. Onun yerine “Efe -2”yi piyayasa sürerler!
* * *
2’si amiral 5 denizci daha tutuklanmış!
Akdeniz’i yapamadık ama öyle anlaşılıyor ki yakında Hasdal’ı “Türk gölü” yapacağız!
Fahrettin Fidan
Bulgaristan...
Demet Yenge dünkü mesajında soruyor:
“Sorun yaşamadığımız bir Bulgaristan kaldı, onu unuttuk mu ne?”
Gerçekten unuttuk sanırız... Devlet büyüklerimiz biraz ilgi gösterse de kapışsak kendileriyle...
Bulgarların Makedonlarla bazı sorunları var.
Onu bahane ederek Makedonlar adına kapışabiliriz...
Hoş büyüklerimiz sorun çıkarmak için gerekçe sıkıntısı çekmezler ya. Hani fikir verelim dedik...
