Kanunun yabancı dil bilgisi yeterliliğiyle ilgili maddesi aynen şöyle:MADDE 9 - Personelin öncelikle görevlendirileceği ülkenin resmi dilini veya İngilizce, Almanca ve Fransızca dillerinden birini bilmesi şarttır. Ancak Arapçanın yaygın olarak konuşulduğu ülkelerde Arapçanın bilinmesi yeterlidir. Yabancı dil bilgisi yeterliliği için Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı'ndan en az seksen puan alınması veya buna denk kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan bir belgeye sahip olunması şarttır.***Sadece Arapça bilen bir eleman resmi dili Arapça olan bir ülkede görevlendirilebiliyor... Bu tamam... Ancak bu eleman, yukarıdaki maddeye göre, "Arapçanın yaygın olduğu ülkelerde" de görev alabiliyor. Hangi ülkelerdir bunlar? Örneğin Fransa veya İngiltere'de de Arapça konuşan çok kişi var. Bu ülkeler de kapsama giriyor mu!? Hangi ülkeler giriyor?Ayrıca... Arap ülkesinde bile olsa... Türk memurun sadece Arapça bilmesi de yeter mi? Günümüzde İngilizce konuşmayan kaldı mı? Bir Arap ülkesinde sadece Arapça konuşan bir temsilcimiz diğer yabancılarla hangi dilden anlaşacak? Yönetmeliğin bu maddesi kimler için düzenlendi? Kim anlatacak? Bakanlar Kurulu tarafından oluşturulan "Yurtdışında Sürekli Görevlendirilecek Personel Hakkında Yönetmelik" 13 Ocak 2007 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Başbakan Erdoğan, "Irak'ı tribünden izleyemeyiz" demiş. İyi de, teknik direktör Bush kadroya almazsa başka ne yapacaksınız? Dostumuz Atilla Aşut, gönderdiği e - posta'da diyor ki: "İnternetteki şiir sitelerinde, yayın hakları Yapı Kredi Kültür Sanat ve Yayıncılık'a ait olan şiirlerin yayımlanması ocak ayı itibariyle yasaklandı. 5 Ocak'tan bu yana 'www.siir.gen.tr ve www.antoloji.com' gibi yaygın kullanıma açık olan şiir sitelerinde Nâzım Hikmet, Cemal Süreya, Ece Ayhan, Edip Cansever gibi şairlerin şiirleri Yapı Kredi'nin isteğiyle okur erişimine kapatıldı... Oysa ki şiir, şairin elinden çıkar çıkmaz artık toplumun malı olmuş değil midir?" Şiirlere sansür! TRT'de çalışan arkadaşımız dün öğlen gittiği kurum yemekhanesinde kendisinden yemek parası olarak 3.5 YTL istenince sordu:- Yemek 2.5 YTL değil miydi arkadaş, siz neden 3.5 YTL istiyorsunuz?- Senin enflasyondan haberin yok galiba abicim.- İyi de tam yüzde 40 zam yapmışsınız be birader. Hani enflasyon yüzde 10'du?- O dediğin Tayyip Bey'in enflasyonu oluyor abi.- Peki sizin bu yüzde 40 neyin enflasyonu oluyor?- O hayatın enflasyonu oluyor abicim! Hayatın enflasyonu! Medyamız, bir yerlerden düğmeye basılmışcasına, "Kerkük'e girelim, Barzani' ye dersini verelim, Türkmen kardeşlerimizi kurtaralım" havasında... Okurumuz Ersoy Öngün meraklanmış, soruyor:1) 28 yıldır kendi ülkesindeki terörist ve milislerle baş edemeyen Türkiye, Kerkük'te bir orduya karşı savaşmayacağına göre milislerle nasıl savaşmayı planlıyor?2) Diyelim her şey yolunda gitti ve elimizi kolumuzu sallayarak Kerkük'ü aldık, peki orada durabilecek miyiz? ABD'de kolay işgal etti ama barınamıyor. Her gün yapılan saldırılara süper güç olarak bile bir şey yapamıyor. Biz nasıl yapacağız? Yöntemini biliyorsak kendi askeri tesislerimize kendi ülkemizde yapılan saldırıları neden engelleyemiyoruz?3) Mart tezkeresinde K. Irak'a girmeliydik diyenler, acaba o zamanda Irak'a girenlerin bu gün ne halde olduklarından haberleri mi yoktur? Girdiklerinde her şeyin yolunda olacağına dair garantileri mi vardır?4) Kerkük'ü almayı düşünenlerin, evdeki hesap çarşıya uymadığında uygulamak için B planları var mıdır? Varsa nedir?5) İnsanlığın bittiği yerde başlayan savaşı destekleyen ve savaş için kamuoyuna gaz veren medya, insanlık onuruna yakışan barışı korumak için neden çaba sarf etmemekte ya da çok cılız sesler çıkarmaktadır?..6) Kerkük petrolüne sahip olsak bile, ABD bunları bize kullandırır mı? Yoksa çokuluslu BP, SHELL gibi şirketler % 80 pay alıp % 20 payı bize verip bekçilik mi yaptırır? (Türkiye sınırlarımız içinde bulunan petrolde bu tarz bir paylaşım var da...)7) Teröristler Irak'tan İran'a kaçarsa orayı da mı işgal edeceğiz? Oradan Ermenistan'a giderlerse sıra onlarda mı? Soluğu nerede alacağız... Kerkük soruları m.asik@milliyet.com.tr Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürü Remzi Kaya dünkü satırlarımız için aradı... Yalnız Karakoçan değil, tüm Elazığ'da bilgisayar sistemindeki bir hata yüzünden maaşların verilemediğini ancak dün itibariyle ödemelerin yapıldığını duyurdu. Teşekkür ediyoruz...
