Yönetmeliğin ne kadar gerçeklerden uzak hazırlandığını, kimi Arap ülkelerinde bile Arapça bilmenin yeterli olmadığını dostlar dün bildirdiler. Mesela... Ali Eskiocak Dubai'den yazıyor:"... Dubai bir Arap ülkesi, anadili Arapça... Ancak halkın yüzde 70'i yabancı... Dubai Ortadoğu'nun ve Asya'nın ticaret merkezi olma yolunda ilerliyor... Her tarafta büyük projeler tüm hızıyla devam ediyor. Bunların başında da hep yabancılar var... Bunlar Avrupalı, Hintli, Pakistanlı veya Filipinli... Yani hiçbirinin dili Arapça değil... Ama ortak dil İnglizce... Dubai gibi artık birçok Arap ülkesinde çalışmak için Arapça yeterli değildir, ama tek başına İngilizce bilmek yeterlidir..."Katar'dan yazan Doğan Çırakoğlu diyor ki:"Burası Arap ülkesi. Ancak Katar nüfusunun yüzde 87'si yabancı ülkelerden gelip buralarda çalışan insanlardır. Hemen her yazı hem Arapça hem de İngilizce yazılmaktadır. Burada yalnızca Arapça konuşarak gereken iletişimi sağlayamazsınız." Resmi Gazete'de birkaç gün önce yayımlanan "Yurtdışında Sürekli Görevlendirilecek Personel Hakkında Yönetmelik"te rastlanan gariplikten söz etmiştik. Arap ülkelerinde görev yapmak için Arapça bilmek yeterli olacak. Ayrıca "Arapçanın yaygın olarak konuşulduğu ülkeler için de Arapça bilgisi yeterli sayılacak..." Bir ülkenin büyüklüğü halkının hayvanlara karşı davranışıyla ölçülür. Gazetelerimiz, adını kullanarak para karşılığı iş takibi yapan öz yeğeni Sezai Şahin'i polise ihbar eden Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'i alkışlayadursun... Biz bu konuyla ilgili CHP Milletvekili Berhan Şimşek'in sorularına kulak verelim:"Sezai Şahin, marketçilik ve klimacılık yapan biriydi. Mehmet Ali Şahin'in bakan olmasından kısa bir süre sonra Mehmet Ali Şahin'e bağlı Vakıfbank'ın özelleştirme kapsamındaki Abant Palas ve Abant Köşk otelleri ile yine özelleştirme kapsamındaki Crown Plaza ve Holiday Inn otellerine tepeden inme Genel Müdür yapıldı. Oradan aynı yöntemle Ataköy A.Ş'ye Genel Müdür olarak nakledildi. Son görevi, 10 yıllık devlet memuriyeti koşulunu haiz olmamasına rağmen İstanbul İl Özel İdaresi'nde vekil müdürlük idi. Şimdi Sayın Bakan'a sizin aracılığınızla bir iki sorum var: Yeğeninizin, sizin bakanlığınız döneminde bir anda klimacılıktan size bağlı bir kurumda istisnai genel müdürlüğe yükseltilmesi tesadüf müdür? İl Özel İdaresi'ne müdür olabilmesi için gereken asgari 10 yıllık devlet memuru olma koşulu nasıl aşılmıştır?.."Yeğenini ihbar edecek kadar dürüstlük gösteren Sayın Bakan bu sorulara da aynı dürüstlükle yanıt verir mi acaba? Şahin Bakan! Başbakan Erdoğan kamu kurum ve kuruluşlarına alınan gazete sayısına kısıtlama getirmiş. Hükümet üyelerinin gezi harcırahları için ekstra kaynak gerekti galiba... Bizim çocukluğumuz Çamlıca ve Bulgurlu'da geçti... Şimdiki neslin artık o şansı yok. Biz yeşil tepelerde, ağaç dolu bahçelerde oynadık, doğanın koynunda büyüdük... Zaman zaman oralara gider, çocukluk günlerimizi yâd ederiz... Bulgurlu'daki yeşilliğin büyük kısmı otobanlara ve tünellere gitti. Avuç içi kadar yeşillik kaldı. Derken iki gün önce Vatan gazetesinde bir haber:"Üsküdar Belediyesi, Bulgurlu'da ailelerin nefes aldığı, çocukların oyun oynadığı ve futbol sahasında Bulgurlu Spor Kulübü'nün antrenman yaptığı Mimoza Parkı'nı yıkarak cami yaptı..."Belediyenin bu icraatı konusunda Bulgurlu Spor Kulübü Başkanı Eyüp Yıldırım:"Yapılan caminin 250 - 300 metre uzağında zaten cami var. Belediye Başkanı'nın seçimden sonra mahallemize tek yatırımı, park ve futbol sahasını yıkıp yerine cami yapmak oldu. Sahamız yıkılınca futbol şubemizi kapatmak zorunda kaldık" diyor...Türkiye'yi yöneten kafa maalesef ne yeşil alanların değerinin, ne insanların insanca yaşayacağı bir şehir modelinin bilincindedir. Onlar bir tek şey biliyor; dinsel yatırım, rant, yağma...Türkiye'de okuldan çok cami var. Bu konuda bir sıkıntı yok. Nitekim Bulgurlu'da 300 metre ötede cami de varmış. Ama önemli olan bunlar değil.. Önemli olan dinsel motifli siyasi şovlar... İstanbul bu kafaların elinde giderek yok oluyor... Bulgurlu... An gelir, susmak ihanet olur... m.asik@milliyet.com.tr
