- Henüz bir yanıt yok, biz de bekliyoruz, inşallah verir.- Siz kendi olanaklarınızla bir araştırma yapamaz mısınız? - Otoparklar, belediyeye ait şirketlerin üzerinde. O yüzden bizim bu konuda pek bir bilgi edinme şansımız yok. Melih Gökçek bilgi vermezse, biz onların ne bütçelerini ne bilançolarını ne de personel durumlarını bilebiliriz. Tek olanağımız, soru önergesi vermek. Ama başkan istemezse sorumuzu hiç yanıtlamayabilir ya da soruyla alakası olmayan yanıtlar verebilir. Çünkü yasalarımızda, ne süre ne de yanıtın içeriği konusunda bağlayıcı bir hüküm bulunmuyor. Okurlarımız, yaklaşık 1.5 ay önce gündeme getirdiğimiz... Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçekin, başta AŞTİ olmak üzere, belediyeye ait adeta para basan otoparkların işletilmesini Keçiörengücü Kulübüne vermesiyle ilgili konunun, ne olduğunu sorup duruyorlar. Ayrıca CHP Ankara Milletvekili Zekeriya Akıncının bu konuda yanıtlanmayı bekleyen bir soru önergesi var. Aynı şekilde Ankara Büyükşehir Belediyesi CHP Grubu da yazılı önergeyle Melih Gökçekten bilgi istedi. Dün, CHP Belediye Meclis Grubu Başkanı Yaşar Çataka verdikleri önergenin akıbetini sorduk. Limanlarımız yabancı gemilerin çöplüğü olmuş. Çevre konusundaki umursamazlığımızı, uluslararası gemi kaptanları da biliyor demek ki... Kadınlara özel ilk banka kuruldu... Hayır, bir İslam ülkesinde değil, Almanyanın Münih kentinde... Adı Frauenbank... Hanım müşterilere bu bankada hanım elemanlar hizmet verecek, tasarruflar, yatırımlar vs. konusunda yol gösterecekler. Kadınbanka nasıl karar verildiğini kurucusu Bayan Astrid Hastreiter şöyle izah ediyor:- Bankalar erkeklere önem veriyor, kadınlar bankalarda kendilerini rahat hissetmiyor, o yüzden böyle bir banka düşündük...Böyle bir banka bizde de iş yapar mı? Soruyu hanımlar yanıtlasın... Kadınbank açıldı Cem Yılmaz, GORA 2den vazgeçmiş. Vazgeçmeseydi keşke... Milletçe konuşup tartışacak bir şey buluyorduk... Trabzondan Rizeye giden okurumuz Yalçın Paslı, yol üstündeki çay fabrikalarından birinin kapısında, İş Bankası şubesini ve ATMsini görüyor. Para çekmek için duruyor. ATM önünde kuyruk vardır. Okurumuzun gözü bankanın camına ilişiyor. Orada, "çay paralarının veznelerden değil, sadece ATM aracılığı ile ödeneceği" yazılıdır... Gariban üretici ATMden para çekmeyi beceremiyor. ATM içinde kan ter içinde uğraşıyor. İkincisi ve daha önemlisi... En çok 750 milyon lira çekebiliyor... Parasını taksit taksit eziyetle alıyor... Bütün bunlar niye? Nasıl olsa garibanın dayısı yok diye mi? Okurumuz merak etmiş, soruyor... Çaycıya eziyet... Almanyada birkaç gün önce, "İslamizme karşı mücadele - İslamı sahiplenme" başlığı altında 20 maddelik bir "öneri paketi" yayımlandı.Paketin 11. maddesinde şöyle diyor:"Eyalet düzeyinde cami derneklerinin, kendi aralarında seçeceği bir temsilciliğin Müslümanların temsili açısından muhatap olarak alınması"Okurumuz Seda Türköz bu konudaki düşüncelerini aktarmış. Diyor ki:- Almanyada "Müslümanlar" denilince genellikle Türkler kastediliyor. Türkiyeli Müslümanlar da pek çok cami veya İslami derneğe dağılmış durumdalar... Türk devleti, dini temsilci olarak Diyanet İşlerine bağlı DİTİBi gösteriyor... Ama bu istek genel kabul görmüyor... Her tarikat ve İslami akımın kendisine ait cami ve dernekleri var... Milli Görüş, Süleymancılar, Kaplancılar, Nurcular vs. çatılarını ve camilerini ayırmış durumdalar...Alevi topluluğu bunun dışında ama onlar da tek çatı altında değiller.Kısacası, bir zamanlar sol örgütlerin bölünmüşlüğü gibi, İslami dernekler de bölünmüş durumda... Hepsi "Müslümanların temsilcisi biziz" iddiasındalar ve birbirleriyle sürtüşme halindeler.Bu kadar çok başlılık ve çok seslilik olunca Almanlar da kimi muhatap alacaklarını şaşırıyor, çaresiz kalıyorlar.Beni ilgilendiren ve rahatsız eden ise "Laik Türkiye" gerçeğinin, Avrupalıların zihinlerinde geri plana düşüp "Müslüman Türkiye" imajının ağırlık kazanması.Bu durum Avrupa ile ilişkilerimizi zorlaştırıyor, bizi AB dışına itmek isteyenlerin işini kolaylaştırıyor...Laik Türkiye Cumhuriyetinin temsilcileri nerede? Ben onu merak ediyorum... Alaman Türkiyesi İzmirin hayli dışındaki şehirlerarası otobüs terminaline gittiğinizde, arabanızı kısa bir süre için bile park etseniz 2.5 milyon TL ödüyorsunuz. Yol kenarı müsait ama oraya park ederseniz otoparkçıların çağırdığı trafik, cezayı basıyor. Harçtan ve haraçtan kurtuluş yok. m.asik@milliyet.com.tr
