Arkadaşımız Fahrettin Fidan meseleyi Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçeke sordu: "Hayrola, sen bu konuyla neden bu kadar ilgileniyorsun yoksa işletmeciliğe mi talipsin?" yanıtını aldı. Bunu dün yazdık...Çok sayıda okurumuz AŞTİ ile ilgili dertli notlar gönderdiler...Örneğin yalnız taksiler değil, alt kattan otobüsle Ankaraya gelen bir yakınını alan özel araç sahibi de 2 milyon lira ödemek zorundaymış.Ulus Rüzgârlı Sokaktaki Anakente ait çok katlı otopark ile Eryamandaki Göksu Parkı büfelerini de Keçiörengücü Spor Kulübü işletiyormuş.Bu arada, AŞTİden iş alırken 2,5 milyon lira ödeyen şoförler kesinlikle yakın yerlere gitmek istemiyor, yolcular da bu yüzden güç duruma düşüyormuş.AŞTİdeki haraç düzeninin verdiği sonuçlar bunlar...Peki toplanan para nereye gidiyor? Bu hâlâ sır... Anakent Meclisinde CHPli üyeler de var... Acaba bu haraç konusunda bilgi edinir ve açıklarlar mı? Yoksa çoktan Gökçekle kaynaştılar mı? Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminalinden (AŞTİ), müşteri alan taksilerden üst katta 500 bin, alt katta 2,5 milyon lira haraç alındığını yazdık. Ödemeler karşılığında şoföre, "Keçiörengücü Spor Kulübü Otopark İşletmesi" yazılı bir kasa fişi veriliyor. Keçiörengücü 3. ligde nal toplayan bir takım. Belli ki toplanan milyarlar spor kulübüne değil başka yerlere gidiyor... Sedat Peker ve Alaattin Çakıcı, kendilerine mafya değil, kabadayı denilmesini istiyorlarmış. İleride başbakan olmayı düşünüyorlar galiba... Metin Kaplan adlı muhteremi Almanlar Türkiyeye iade etti. Metin Kaplan, 20 yıl önce Almanyaya iltica etmiş. Almanya onu vatandaşlığa almış, kendisine maaş bağlamış, okullarında eğitmiş. Metin Kaplan orada İslam Şeriat Devleti Halifesi unvanını babasından devralmış. Orada cemaat oluşturmuş. Almanyadan bir dostumuz:- Eğer Alman kökenli olsa bu şekilde iadesi mümkün olur muydu? Kesinlikle vermezlerdi, dedi dün sohbet ederken ve ekledi:- Almanya kendi yarattığı canavarı bizim üstümüze yıktı... Hayırlı bir intikal! Atatürk Havalimanında Türkiyeye giriş vizesi alan turistin pasaportuna, 10 dolarlık vize pulu yapıştırıldığını, 10 euro alındığını ve aradaki 2 dolarlık farkın hiç edildiğini yazdık. İngiltereden yazan okurumuz:- O da bir şey mi, diyor. İngiltereden Türkiyeye gelenler de üzerlerinde dolar bulunmadığı için 10 sterlin ödüyor ve üstünü alamıyorlar... Aradaki 4,5 sterlin fark yine bir takım ceplere gidiyor...Atatürk Havalimanında böyle bir tezgâh kurulmuş. Turist açık açık söğüşleniyor. Bu şekilde Türkiyeyi daha iyi tanımaları sağlanıyor! 10 dolarlık vize Afganistan seçimini fotoğraflarda izledik. Kadınlar burka (çadır) içinde sıraya girmiş, ayrı bir sandıkta oy veriyordu... Sözde ABD Afgan kadınını özgürlüğüne kavuşturmuştu. Oysa Taliban döneminden farkı yok görüntülerin. Dünkü Herald Tribune gazetesi okur köşesinde Eugenie Evans diyor ki:- Kocam, gazeteci olarak Rus işgali yıllarında Afganistana gitmişti. O dönemde değil burka, kadınların başlarında başörtüsü bile yoktu. ABD Rusyaya karşı Talibanı geliştirdi. Afganistanı şeriatın bataklığına soktu, bıraktı. Taliban gitti, şeriat yerinde duruyor. Çünkü ABD bu sistemi istiyor. Bize de o sistemin ılımlısını uygun görüyor... Afganistan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini izlemek üzere Abhazyaya giden meslektaşımız Nazım Alpman, orada bir Rus yetkili ile görüşüyor. Yüksek düzeydeki bu Rus yetkili diyor ki:- Beslan saldırısının, Putinin Türkiye ziyareti öncesine rastlaması asla bir rastlantı değildir. Rusya ile Türkiyenin yakınlaşmasını istemeyen büyük devletin parmağı vardır.- Amerikayı mı kastediyorsunuz?- Kesinlikle!.. Beslanın sırrı Avrupalı Türk İşadamları Birliği Başkanı Ahmet Güler, ABnin Türkiyeyi üyeliğe alma koşullarını şöyle tanımlıyor: m.asik@milliyet.com.tr - Ver kızını bana, gezicem, eğlenicem, diskoya gidicem, ayaklarımı yıkatacam, ne istersem yaptırıcam, hamile de bırakabilirim ama evlenme sözü veremem...
