Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu sözleri Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Futbol Federasyonu Başkanlığı'na yeniden adaylığı söz konusu olan Haluk Ulusoy için söylüyor.3 Kasım 2002 seçimlerinden önce... Tayyip Erdoğan ile 100 dolayında arkadaşı hakkında açılmış sürüyle dava vardı. Davaları sonuçlanmadan (aklanmadan) ülkenin başına geçtiler. Dokunulmazlık şalına sarılıp yargılanmaktan kurtuldular. Acaba Futbol Federasyonu Başkanlığı, Başbakanlık'tan daha mı önemli görev?2004'te yapılan Futbol Federasyonu seçiminde Ulusoy'un aday olmasını engellemişlerdi. Bu seçimin ardından 5 Mayıs 2005'te Futbol Federasyonu Yasası'nı değiştirerek, başkan adaylarının yüksekokul mezunu olması koşulunu getirdiler. Böylece Ulusoy'un ilerideki olası adaylığının da önüne geçtiler. Ne var ki o yasa Anayasa Mahkemesi tarafından bozulunca Ulusoy tekrar karşılarına çıktı. Şimdi her türlü belden aşağı taktik deneniyor. Son olarak Ulusoy'la ilgili iddia ve davalar indirildi raflardan, basına servis yapıldı... Haluk Ulusoy'un Federasyon Başkanı olup olmaması bizi ilgilendirmez. Ama bakan düzeyinde verilen mücadelenin niteliği doğrusu hem üzüyor hem ürkütüyor insanı... 'Ulusoy önce hakkında açılan 23 davadan aklansın, sonra başkan adayı olsun. Temizlenmeden futbolun başına geçmesin..." Kurban bayramı, şeker bayramından neden bir gün fazladır? Kaçan kurbanlıkları yakalamak için. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yazılı emir yoluyla Ağca davasının Yargıtay'da yeniden incelenmesini isteyeceğini bildirdi dün. Avukat Noyan Özkan anımsattı. Yazılı emir deyimi eski yasada vardı. Yeni CMK'de yer almıyor. Maddenin özü ise benzeşiyor. Bakan Çiçek'in CMK 309'a göre, davanın "kamu yararına bozulması"nı istemeye hakkı var.Burada bir merak... Tahliye kararı verileli günler geçti. Bakan Çiçek davanın incelenmesini neden karardan hemen sonra istemedi? Neden bu işi tahliye sonrasına bıraktı? Kamuoyunun tepkisi üzerine kerhen bir girişim mi yoksa bu? Çiçek'in yazılı emri Karantina bölgesinde itlaf edilirken kaçan gripli tavukla, kesilmek üzereyken kaçan kurbanlık, kan ter içinde karşılaşmışlar. Tavuk "İntikam zamanı" demiş. Kurbanlık "Sen bunları sırat köprüsüne kadar getir yeter" diye önermiş, "Sonrası benim işim...!" M. Ali Ağca, İpekçi cinayetinden yargılanırken "bir sonraki duruşmada bütün bildiklerini anlatacağını" söylemiş, ne var ki bir sonraki duruşmaya çıkmamıştı. Çünkü arada Kartal Askeri Cezaevi'nden kaçırıldı. Ya şimdi ne oldu? İpekçi ailesinin avukatı Turgut Kazan'a göre... 1991 yılında çıkarılan Terörle Mücadele Yasası'na göre idam cezaları 10 yıla indirilirken, hükümlünün 10 tam yıl yatması kayıt altına alınmıştı. Hükümlü şartlı salıvermeden yararlanmayacaktı. Ağca İtalya'dan Türkiye'ye döndüğünde Kartal Ağır Ceza Mahkemesi bu yasaya uygun karar vermişti. Karara göre Ağca 10 tam yıl yatacaktı.Derken hesaplar yeniden yapıldı. O mahkeme bu mahkeme derken sonunda Kartal Ağır Ceza Mahkemesi diğer mahkemelere uydu. 5.5 yıl yatan Ağca'nın tahliyesine karar verildi.Avukat Turgut Kazan, Kartal Ağır Ceza Mahkemesi'nin neden karar değiştirdiğini, cezanın hangi hesapla 5.5 yıla inidildiğine anlamadığını ekliyor.* * *Abdi İpekçi neden öldürüldü? Ağca'nın arkasında kimler vardı?Hâlâ bilinmiyor... Cinayetin hâlâ aydınlatılamaması tetiğin ardındaki derin oyuncuların bugün de hayli güçlü şekilde varlıklarını sürdürdüklerini gösteriyor. İpekçi cinayetinden çeyrek yüzyıl sonra Türkiye yine karanlıklar içinde yüzüyor. Biz ne yapıyoruz? Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi İzzet yazıyor:"Biz ise kendimizi meydanlara, salonlara toplayıp, zaten birbirini bilen, birbirinin acısını paylasan kişiler olarak, birbirimize zaten bildiğimiz şeyleri anlatıp duruyoruz. Sözlerimiz, bilgilerimiz, duygularımız beklentilerimiz asıl ulaşması gereken yerlere ulaşmıyor. Cinayet işleyen ve işleten güçlerin dahice canilikleri karşısında yetersiz kalan yasalarla gerçeği aydınlatma çabamız ne kadar hazin bir acizlik görüntüsüne bürünüyor. Ortada kalan tek somutluk ise katillerin zaferi oluyor!" Katillerin zaferi M. Ali Ağca'nın tahliye edilmesi ile ilgili hesap hatası yapıldığı iddia ediliyormuş! -Aceleye gerek yok? Önce salalım kaçsın, ondan sonra hesap hatası var mı yok mu kontrol ederiz? m.asik@milliyet.com.tr