Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Türkiye limanları açmazsa müzakereler askıya alınabilir...Gelinen yol ağzı gayet net:- Ya limanları açacak ve Güney Kıbrıs'ı tanıyacaksınız ya da müzakereler duracak...Olli Rehn haklı.. Çünkü Başbakan Erdoğan 17 Aralık Brüksel toplantısında uyum protokolünü imzalamayı kabul etti. 6 ay sonra da imzaladık. Bunun Güney Kıbrıs'ı tanıma anlamına gelmeyeceğini bir deklarasyonla ilan ettik. AB bir karşı deklarasyonla bizim deklarasyonu reddetti. Ankara bu resti de kabullendi. Adam şimdi diyor ki: Verdiğin sözleri uygula... Arşivi karıştırdık... Başbakan Erdoğan Brüksel sonrası bakınız ne demişti:- Uyum Protokolü'nün varılacak mutabakat sonucunda imzalanması kesinlikle bir tanıma keyfiyeti değildir, bunu Konsey'in zirve toplantısında yapmış olduğum son konuşmamda da kayıtlara geçirdim. Ayrıca, burada Sayın Balkenende çok açık, net, dönem başkanı olarak bunun bir tanıma olmadığını ifade etti..."Acaba Başbakan Erdoğan şimdi neden Balkenende'yi telefonla arayıp:- Sen bunun tanıma olmadığını söylemiştin, şimdi neden susuyorsun, diye sormuyor!Soramaz.. Çünkü Balkenende'nin konuşmasını o şekilde yorumlayan sadece Erdoğan ve yalaka gazetecilerdi. Türk halkına yalan söylendi. Tutulmayacak sözler verilerek AB süreci çıkmaza sokuldu... Tabii o sözlerin tutulması da, (Rum Kıbrıs'ın tanınması) ayrı bir skandal olur... AB Komisyonu üyesi Olli Rehn dün bir kez daha rest çekti: TBMM, 9. Kalkınma Planı'nı kabul etmiş. Bakalım bu plan süresince hangi siyasetçiler kalkınacak... Başbakan Erdoğan Fransa'ya giderken maiyetindeki gazetecilere yeni cumhurbaşkanının adını açıklamış... Ama arkadaşlar farkına varmamışlar! Gelin şifreyi birlikte çözelim! Bakın Erdoğan ne diyor: "Cumhurbaşkanı benim dışımda biri neden olmasın?"... Başbakanın bir diğer cümlesi ise şöyle: "Cumhurbaşkanı makamına çıkan üzerindeki formayı çıkarmalı"... Yani... Başka biri olabilir.. O başka birinin üzerinde de forma var. Onu çıkarsın... Ve bir başka soruya yanıt verirken Erdoğan bir isim telaffuz ediyor:- Fenarbahçe Başkanı Aziz Yıldırım... Şifreyi çözdük!.. Fethullah Gülen'in eski sağ kolu Nurettin Veren, önceki gün Kanaltürk'te konuşmuştu... Habertürk yazmışız... Yanlışlık için özür dileriz. Dün röportajı yapan Merdan Yanardağ'a programın yankılarını sorduk. Bu tür programlara 10 bin dolayında mesaj gelirken bu defa 140 bin mesaj gelmiş. Yoğun tehditler de alıyormuş Kanaltürk bu yüzden. Önümüzdeki pazartesi günü Nurettin Veren tekrar yayında olacak, saat 22.00'de başlayacak programda Fethullah Gülen yanlılarının polis ve ordu içindeki örgütlenmesi ile parasal kaynaklarını anlatacakmış... Nurettin Veren - 2 Irak Başbakanı El Maliki, "Amerikan askeri öldürene af yok" diyor. * * * Ne güzel savaş... Iraklı öldüren Amerikalıya madalya, Amerikan askeri öldüren Iraklıya idam!.. Kuveyt'te kadınlar ilk kez oy vermiş. Bizde de bu gidişle "son kez" verecekler. Rahşan Ecevit'in ittifak arayışları fiyaskoya dönüştü. Soldaki diğer arayışların sonu da farklı olmayacağa benzer. Çünkü Baykal kimseye getireceği birkaç oy karşılığında sandalye ikram etmeye niyetli görünmüyor...Peki Deniz Bey iktidar olmaya niyetli mi? O da meşkuk!Baykal iktidar isteseydi çoktan bir program kurultayı toplar, bir "iktidar programı" ortaya çıkarırdı. CHP'li milletvekillerine iktidara gelince falanca konuyu nasıl çözecekleri sorulduğunda tutarlı yanıtlar alınır, parti örgütü bu programı seslendirerek seçmeni kendine çekerdi...Eğer CHP bir parti programı hazırlasa ve Türkiye bu program üzerinde tartışmaya başlasaydı, bugün siyaset nitelik ve zenginlik kazanırdı... Bizler 1960'lı yıllarda Türkiye'nin madenlerini, dış ticaretini, sanayini konuşurduk. Üzerinde tartışırdık. Çünkü sosyalistlerin bu konulardaki görüşleri halk katında yankı buluyor, diğer partiler ister istemez aynı konularda görüş ve politika oluşturuyor, tartışma somut konulara taşınıyordu. Bugün ise solda arayış adı altında filance beyle falanca zatın bir araya gelmesi konuşuluyor. Yeni fikirler, yeni çözümler, yeni formüllerden söz edilmiyor. Örneğin bir "IMF'siz Türkiye" programından söz eden yok... Sanki ulusal önceliklere ve üretime dayanmayan mevcut programla Türkiye problemlerini çözebilecekmiş gibi... Sonsöz; Bugün ittifak diye konuşulanlar genel olarak Meclis'e kapağı atma hesabıdır. Milletin de bunlara karnı toktur... Baykal'ın dansı Sağlık Bakanı Recep Akdağ: "Keneden korunmak için pantolonunuzu çorabınızın içine sokun "demiş! Böylece bizim de dünya bilimine bir nevi katkımız olmuş oldu... m.asik@milliyet.com.tr