Çoğunluğunu general, amiral ve albayların oluşturduğu 196 sanıklı Balyoz davası yarın başlıyor.
Balyoz planı ile ilgili tüm suçlayıcı belgeler 11 no’lu CD içinde toplanıyor...
Balyoz Güvenlik Harekât Planı, Oraj ve Suga Harekât Planları, Çarşaf ve Sakal eylem planları, kontrole alınacak hastaneler, ilaç depoları, kapatılacak dernekler, tutuklanacak gazeteciler vs...
Bu CD’nin düzmece olduğu, iddia edildiği gibi 2003 yılında değil en erken 2009 yılında düzenlendiğine ilişkin savları yazmıştık.
Mesela... CD 11’e göre darbe sırasında kontrol altına alınacak ilaç firmalarından biri “Yeni Recordati İlaç”tır... 2003 yılında bu isimde bir firma yok; “Yeni İlaç” diye bir firma var ve bu firma Ekim 2008’de İtalyan Recordati firması tarafından satın alınarak adı 2009’daki genel kurulda “Yeni Recodati İlaç” olarak değiştiriliyor.
Planda adı geçen Medical Park Sultangazi adlı hastane bu adı 2008’de, dernekler arasında adı geçen “Liberal Avrupa Derneği” bu adı 2006 yılında almış.
Çetin Doğan’ın avukatları Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz, Taraf gazetesi muhabir ve yetkilileri; Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Mehmet Baransu ve Yıldıray Oğur’a çağrı yaptılar:
- Bu belgeleri aldığınız kişiyi açıklayın... Çünkü bu kişi bir haber kaynağı değil “suçlunun kendisi” ya da suç ortağıdır.
CD’nin geçmişte orijinal olduğunu iddia eden bu 4 kişiden çağrıya cevap gelmedi. Kuşkuları giderici açıklama da yapamadılar. Bunun üzerine Çetin Doğan’ın avukatları yukarıda adı geçen 4 Taraf mensubu hakkında suç duyurusunda bulundular. Balyoz’un sırrı sanırız bu noktada düğümleniyor.
Dehşet tasarısı!
Meclis İçişleri Komisyonu’nda görüşülmekte olan “Silah Kanunu Yasa Tasarısı” neler öngörüyor?
Sorumuzu Komisyonun CHP’li üyesi Hulusi Güvel yanıtlıyor:
- Çok somut konuşacağım. Yürürlükteki yasaya göre av silahları dışındaki tabanca gibi silahlar için ruhsat alma yaşı 21. Tasarı bunu 18’e indiriyor. Mevcut yasaya göre av silahları dışındaki silahların ilan ve reklamı yasak. Tasarı bunu serbest hale getiriyor. Mevcut yasaya göre silah ruhsatı alabilmek için için tam teşekküllü hastaneden rapor getirmek şart. Tasarıya göre “sağlık bakımından elverişli olmak” yeterli. Devam edeyim mi?
-Edin, edin...
- Mevcut yasaya göre cinayetten, uyuşturucudan, kadın pazarlamaktan ve benzeri suçlardan mahkûm olanlara kesinlikle ruhsat verilmiyor. Tasarıya göre bu kişiler “can güvenliğim tehlikede” diye başvurursa, illerdeki silah komisyonu o kişilerin silah taşımasına izin verebilecek. Devam edeyim mi?
- Son sözlerinizi alalım.
- Yürürlükteki yasaya göre Emniyet, ihtiyacı olan silahı Milli Savunma Bakanlığı kanalıyla edinebiliyor veya ithal ettirebiliyor. Tasarıya göre MSB devreden çıkıyor. İhtiyacım var derse, yurtdışından tank, top, füze gibi en ağır silahları dahi ithal edebilecek.
Anlaşılan o ki silah değil, bir “iç savaş” yasasıyla karşı karşıyayız.
Maliye Bakanı Şimşek dedi ki: “2002’de asgari ücretle 1370 yumurta alınırken şimdi 2689 yumurta alınıyor.”
Öyle bir gelişme olduğunu geçtiğimiz günlerde hissetmiştik zaten...
Biatçı
Yumurta mağduru Profesör Burhan Kuzu her akşam bir başka kanalda kendisine yumurta atan gençleri karalıyor. Boşuna orduya güvenmeyin, ordu kışladan çıkamaz hale geldi, diyor, gençlerin arkasında kâh Ergenekon, kâh bir başka gizli örgütün bulunduğunu sayıklıyor...
O ve yandaşların bazı şeyleri anlaması gerçekten zor...
Hayatlarında bir ideal için en küçük riske girmemiş, ömür boyu her şeyi boyun bükerek, biat ederek kazanmış insanların bu gençleri anlaması mümkün değil. Onlar avuç açma ve biat sonucu verilenle yetinirler, onurlu insanların kavga ederek hakkını aramasına ise çok kızarlar...
Soru: Önceki gün TBMM’de başlayan bütçe görüşmelerinin en hoş sürprizi neydi?
Yanıt: Erdoğan’ı gülerken görmek...
Haldun Ertem
Tarih
Yumurta atarak protesto etme geleneği, demokrasinin beşiği olarak bilinen İngiltere’den gelir.
Bu gelenek ilk olarak Ortaçağ İngiltere’sinde bir cezalandırma şekli olarak ortaya çıkmış, daha sonra protesto yöntemine dönüşmüş. Ortaçağ İngiltere’sinde suçlular kendi köylüleri veya yurttaşlar tarafından birkaç saat çürük yumurta, meyve ve sebzelerin bulunduğu depolarda tutuluyordu. Bu çok güçlü bir hakaret ve aşağılama şekli idi.
Bu yöntem daha sonra farklı dini inançları ve yorumları olanlara karşı bir protesto şekline dönüştü. İngilizce konuşan diğer dünya ülkelerine ihraç edildi. Bugün İngilizce konuşan ülkelerde yumurta atmak çok popüler bir protesto şeklidir.
Akdeniz ülkelerinde ise yumurta ve domates atma karnaval ve hasat zamanlarında bir eğlence şeklidir. (Adaletbiz adlı siteden)
Ege Üniversitesi öğrencileri, “Gencinden korkan devlet olur mu?” diye sormuşlar.
Yanıt veriyoruz: O devleti gölgesinden korkanlar yönetiyorsa, olur!
Fahrettin Fidan
İç savaş
TBMM’de görüşülmekte olan ülkeyi Teksas’a çevircek silah yasası pompalı tüfek taşıma yaşının 18’e indirilmesini de öngürüyor. Komisyonda dinlenen Silah Üreticileri, Satıcıları ve Sevenleri Derneği (SÜSASD) Başkanı Cuma İçten şöyle konuşuyor:
“İç savaş çıkarsa silah gerekir, Boşnaklar silahlanmış olsaydı Sırplar bu kadar kolay katliam yapabilir miydi?” (SOL.org)
“Kuvayi Milliye hareketi ve milli mücadeledeki sıkıntıları unutmayalım.”(Çiğdem Toker- Akşam)
Kimdir Cuma İçten... İstanbul Ticaret Odası’na kayıtlı bir silah tüccarı... 2007 seçimlerinde AKP’den aday adayı, halen AKP’nin resmi üyesi...
Özay Şendir
“Erdoğan, Osmanlıyı diriltmek istiyor…”
11 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Şaşırtan Çin
11 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımda yeni şifre: Hızlı nakit
11 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Nükhet Duru: Fırınlanmadan, pişmeden kalıcı olunmaz
11 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Vadeli lider vs. Vadesiz lider: Habemus Papam...
11 Mayıs 2025