- Sanıyorum o dönemde siz İstanbul Belediye Başkanı'ydınız; siz de bazı barajlar ve göletler yapmıştınız. Kaça maletmiştiniz onları?Erdoğan, diğer sorular gibi bu sorudan da pek memnun... yanıtlıyor;"2 baraj ve galiba 6 - 7 tane de gölet inşa etmiştik. Yanlış hatırlamıyorsam bunların toplamı 220 milyon dolara mal olmuştu."Erdoğan'dan önceki İstanbul Belediye Başkanı Nurettin Sözen, dün Başbakan'a kimi mesajlar gönderiyor:- Tayyip Erdoğan, Belediye Başkanlığı döneminde İstanbul'a iki değil bir tek baraj bile yapmamıştır. Yaptım diyorsa adını versin...- Ya göletler?- Gölet dedikleri gölet değil, ondan çok daha basit bir yapı olan regülatörlerdir. Zaten ihalelerdeki adları da 'Istıranca Dereleri Regülatörleri' şeklindedir.- Demek regülatör yaptı...- Onların tümünün ihalesi, istimlakı, altyapısı, vs. benim döneminde yapılmış, inşaatlarına da benim dönemimde başlanmıştır. Ben belediye başkanlığını kendisine devrettiğimde bu regülatörlerden biri hizmete girmiş, geriye kalanları da yüzde 40 seviyesinde tamamlanmıştı..."Tayyip Bey ne baraj yaptı ne gölet, diyor Nurettin Sözen kısaca... Erdoğan'dan yanıt bekliyor. Fatih Altaylı, önceki gece yayımlanan Teke Tek programında lafı Yuvacık Barajı'na getirdikten sonra konuğu Tayyip Erdoğan'a 4.5 milyar dolara mal olduğu iddia edilen bu barajla ilgili sorusunu yöneltiyor; İzmir'de bir aslanın "Allah" diye kükrediği söylentisi üzerine vatandaşlar hayvanat bahçesine akın etmiş. Demek ki... Aslan siyasete soyunsa oyları silip süpürecek... Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin bazı öğrencileri Karadeniz Halkevleri'nin düzenlediği "Karadeniz uşağı Amerikan uşağı olmayacak" mitingine katılıyor. Slogan atıyor...Mitingler yasal. Ne var ki, üniversite yönetimi öğrenciler hakkında disiplin soruşturması başlatıyor. "Bağımsızlık benim karakterimdir" diyen Atatürk'ün gençliği "Amerikan uşağı olmayacağız" dedi diye ceza tehdidi altına giriyor. Öğrencilerin yıl kaybedeceği konuşulurken bizden Rektör Bey'e bir soru: "Uşak olmayacağız" demek sizce suç mu? Uşak olmayacağız Konya Numune Hastanesi'nde iki bayan hekimin 17 yaşındaki çoban delikanlının testis ultrasonunu çekmemesi gazetelerde konu oldu. Bayan hekimler çoban delikanlıyla yüzleştiler. Haber yalanlandı. Bu arada iki bayan hekim, dışarıda türban takıp içerde perukla görev yaptıklarını söylediler. Merak ettik... Türban, kadın saçının erkekler tarafından görülmesi günah sayıldığı için takılır. Saçın üstüne peruk şeklinde saç takılırsa bu da aynı hesaba gelmez mi? Hele de... Peruk kadının orijinal saçından daha güzelse... Ne olacak? Hele de çoğu zaman olduğu gibi... Peruk meselesi Bankalar hızla yabancı sermayeye devredilirken... Nazmi Kal arkadaşımız tarihten bir yaprak açıyor... 1924 yılında İş Bankası kurulurken malum basın ve malum çevreler bakınız ne yazıyor:"Türkler asker ve çiftçi olur ama asla bankacı, sanayici, iktisatçı olamazlar... Bankacılık yüzyılların biriktirdiği bilgi ve tecrübe ister. Haydi para bulundu diyelim yetişimiş uzman bankacılar nasıl bulunacak.Yeni banka açıldıktan 6 ay sonra kapılarını kapatmaya mecbur olacak. Üstelik Gazipaşa'nın paraları batırılacak. Bir yabancı bankanın ufak bir şubesinde kısa bir müddet ufak bir memurun eskimiş yarım tecrübesi, yeni bir banka kurup işletmek için asla yeterli olamaz." (Kaynak: Burhan Ulutan - Etibank Yayını 1987 s.15.) Eski Maliye Nazırı Cavit Bey, İş Bankası Genel Müdürü Celal Bayar hakkında: "Ben Celal'i severim. Eski İttihatçı arkadaşımdır. Fakat bu işin başarılması mümkün değildir" diyor o günlerde. O yıllarda Türkiye'de tek üniversite var... 1930 yılında lisede okuyan öğrenci sayısı sadece 5700... O koşullarda bankacılığı başaran, İş Bankası'nın peşinden Etibank'ı , Sümerbank'ı vs. kuran Türkiye, bugün 81 üniversitesi ile bankacılığı yürütemiyor. Sanayi tesisleri satılıyor, bankalar satılıyor, topraklar satılıyor... Yakında patron olduğumuz ülkede ırgat olacağız... Baştaki "satıcı" iktidara karşı toplumdaki derin sessizlik iç yaralıyor... Bankalarımız Abdullah Gül diyor ki: "AB üyeleri bize 'lanet olsun' dedirtmeye çalıştılar ama demedik, demeyeceğiz." "Pişkinlik politikasına devam edeceğiz" demek istiyor. m.asik@milliyet.com.tr
