Gece televizyon kanallarını dolaşınız... Yarıdan çoğu iktidar yanlısı sermayenin sesidir. Ortada yer alan kanallar iktidar baskısı altında bunalmış, denge kuracağım diye ne diyeceğini şaşırmış... Muhalif seslere cesurca yer açan televizyon ve gazetelerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor... Onların akıbeti de malum... Kanal B’nin patronu Mehmet Haberal tutuklu, ART Patronu Mustafa Özbek yeni tahliye oldu, Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal’dan çok sayıda meslektaş içerde, Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan hapiste... Onca destekçi yayın organına karşı birkaç muhalif organa hatta bir internet sitesine dahi tahammül yok. Odatv’nin gözaltına alınan sahibi Soner Yalçın:
- AKP seçim startını gözaltı alınmamla vermiştir, diyor...
10 saati aşkın aramalarda Soner Yalçın’ın 15 bin kitabı gözden geçirilmiş, okurken tuttuğu veya kitap yazarken kullanacağı yüzlerce sayfa el yazısı notuna el konulmuş. Yaklaşık 95 CD’si evden götürülmüş...
Haluk Şahin’in dediği gibi...
“Çağdaş demokrasilerde medya ofisleri ve gazeteci evleri basılmaz, hele onların mesleki sırları sayılabilecek belge ve bilgilere dokunulmaz. Gazetecinin notları ‘kutsal’dır. Gazeteci mesleğini yerine getirirken herkesle konuşabilir, her türlü bilgi ve belge toplayabilir. Hele soruşturmacı gazetecilik çağdaş demokrasilerin en büyük güvencelerinden biridir...”
Yüz yılı aşkın süredir basın özgürlüğünü konuşuyoruz... Ama adam gibi uygulamaya bir türlü başlayamadık...
Balyoz soruları...
Balyoz davasında en büyük tartışma konusu malum; kanıtlardaki çelişkiler... Balyoz Planı’nın kayıtlı olduğu 11 no’lu CD’nin 5 - 7 Mart 2003 tarihinden çok sonra hazırlandığı (imal edildiği) yolunda tespitler yapıldı. Bu tespitler çoğunlukla internet sitelerinde yayınlandı. Aynı tarih çelişkileri Gölcük’te bulunan CD ve hard diskte de saptandı. Tutuklama kararının bu saptamalar ortadayken verilmesi şaşkınlık yarattı.
Peki kanıtların sahte olup olmadığı saptamasına ne zaman geçilecek?
Savunmaların bitmesinden sonra... Eğer savunmalar yapılmazsa kanıtların incelenmesine sıra daha erken gelecek. Aksi takdirde dava uzayacak. Avukat ve sanıkların savunma yapıp yapmama kararı o yüzden önem taşıyor.
* * *
Bir subay bir gün dahi tutuklu kalsa o dava kesin karara bağlanana kadar terfisi mümkün olmuyor. Bu kural öncelikle Balyoz davasında tutuklama kararı verilen 30 general ve amirali ilgilendiriyor. Bu üst rütbeliler yarın serbest de bırakılsalar dava bitene kadar yani 3 - 5 yıl terfi edemeyecekler. Dava bittiğinde de muhtemelen emekliye ayrılmış olacaklar. Belki bazıları hayatta bile olmayacak. Bedeli en çarpıcı şekilde ödeyecek olan ise 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Korkut Özarslan.
Tutuklanmamış olsaydı 2015’te Kara Kuvvetleri Komutanı, 2017’de de Genelkurmay Başkanı olabilecekti Korkut Özarslan...
Bir söylenti var; Balyoz davası TSK içinde bir tasfiye hareketinin aracı oluyor, deniyor. Sonuç tabii ki, oraya varıyor...
Model
İngiliz The Guardian gazetesinde Robert Tait’in yazısı şu sözlerle bitiyordu:
“Far from being a model, Turkey has becoming more lıke Egypt...”
Yani: Model olmak bir yana Türkiye giderek Mısır’a dönüşüyor...
Yazıda görüşüne başvurulan Gareth Jenkins de şöyle diyordu:
“Türkiye askeri vesayetten sivil vesayete geçiyor...”
Gerçeğe uygun tespitler...
Cemil Çiçek, “Balyoz tutuklamalarıyla ilgili açıklamayı HSYK yapsın” demiş.
HSYK’nın teknik direktörü olarak siz niye yapmıyorsunuz...
Fahrettin Fidan
“Saraylar saltanatlar çöker
Kan susar bir gün
Zulüm biter.
Menekşeler açar üstümüzde
Leylaklar da güler.
Bugünlerden geriye,
Bir yarına gidenler kalır
Bir de yarınlar için direnenler”
Nâzım Hikmet
Fen
İstanbul Üniversitesinde araştırma görevlileri huzursuz... Son olarak Fen Fakültesi’nden iki araştırma görevlisinin işine son verildi. Gerekçe yeterli bilimsel makalelerinin olmaması. Araştırma görevlileri bu iddiayı bahane olarak niteliyor. İşten çıkarılan asistanların kimi hocalardan bile daha fazla çalışması bulunduğunu söylüyorlar. Asistanlar yarın İstanbul Üniversitesi Tarihi Kapı’sında çadır kurarak direniş başlatacaklar.
Soru: Odatv neden basıldı?
Yanıt: Bazı davalardaki şüpheleri haklı çıkaracak bilgiler barındıran bir kozmik oda gibi olduğu için...
* * *
Hüsnü Mübarek’in 3 milyar dolar parası varmış.
İnanılacak gibi değil... Bu politıkacılar düz maaşla o kadar parayı nasıl yapıyorlar acaba?
Haldun Ertem
Kıbrıs
Başbakan’ın “beslemeler” sloganıyla birlikte KKTC - Ankara ilişkileri sarsıntıya girdiğinde sormuştuk:
- CHP neden şu sırada Kıbrıs’a bir heyet göndererek olup biteni yerinde saptamıyor?
Beklenen heyet dün Kıbrıs’a geldi. CHP Milletvekilleri Prof. Hüseyin Pazarcı ve Tansel Barış dün Ada’da yetkililerle temaslara başladılar.
Çetin Doğan “Balyoz davasından” üçüncü kez tutuklanmış.
Mareşal olmak için “üç meydan muharebesi” yetiyorsa Paşa yakında mareşal olacak demektir...
Gülhan Elmas
