Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ankara Temsilcimiz Fikret Bila’nın dünkü yazısından anlıyoruz ki... Deniz Baykal, arsa arabuluculuğu konusuyla ilgili olarak Mehmet Sevigen’i çağırmış... Kendisine, “Ortada bir imar değişikliği, inşaat oranında bir artış, bu amaçla senin tarafından yapılmış bir başvuru var mı?”, diye sormuş. Yanıtlar, “hayır” olunca kararını vermiş:
“Ortada olumsuz vicdani kanaata varmamı gerektiren bir şey yoktur!”
Ne var ki, artık yolsuzluklar konusunda Baykal’ın değil, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yargıları ve yorumları geçerlidir. Kamuoyunda dürüst ve temiz siyasetin sembolü olarak görülen Kemal Kılıçdaroğlu ne diyor?
“Sevigen derhal gereğini yapmalıdır...”
Ancak Deniz Baykal olayın boyutlarını henüz kavramamış görünüyor... Kriterler malum...
CHP’de ortaya çıkan bir yolsuzluk, AKP’nin bin yolsuzluğuna eşittir.
İSKİ olayının CHP’ye nasıl yapıştırıldığı, partiyi ne kadar yaraladığı hatırlardadır.
Sevigen olayı da AKP’nin Deniz Feneri dahil bütün yolsuzluklarını dengeler. Hatta öne geçer... Kaldı ki bu olay Şaban Dişli olayından da pek farkı değildir.
Deniz Baykal’ın yapacağı Sevigen’i derhal görevden almalıdır. Ya da istifasını istemelidir...
Aksi takdirde CHP’nin yolsuzluklar konusunda söyleyeceği sözler inandırıcılığını kaybedeceği gibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlık yürüyüşü de büyük yara alacaktır...
Uyan Deniz Bey...

Haberin Devamı

Adalet Bakanı Şahin, Deniz Feneri dosyasının CHP’nin eline nasıl geçtiğini araştırıyormuş.
Belli ki dosyanın Türkiye’ye gelmemesi için epey çaba göstermişler...
Haldun Ertem

SeviGEN’in genleri ne yazık ki CHP’nin sosyal GENleri ile uyuşmuyor! CHP’nin yumuşak karnı
haline gelen zatı GENçlik olarak istifaya
davet ediyoruz...

Kadir’in yeri...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi internet sitesi, aniden Başkan Topbaş’ın özel propaganda sitesine dönüştürüldü.
İşte belediye hizmetleri konusunda bilgi almak için siteyi açanların dün karşılaştığı başlıklar:
- Eyüplüler “Oyumuz yine Kadir Topbaş’a” dedi.
- Başkan Topbaş’a baba ocağında büyük destek.
- Büyükşehir 5 yılda hayale sığmayacak yatırımlar yaptı.
Devletin imkânlarını kendi çıkarları için kullanmakta tereddüt etmeyen bu insanlar günlük icraatlarında halka karşı hakkaniyetli davranırlar mı?

Haberin Devamı


Şahin’e soru...
Tekirdağ 2 No’lu F tipi hapishanesinden gelen mektupta şöyle deniliyor:
“İki yıl doldu, üçüncü yıla girdik. 2007 yılının 20 Ocak’ında Adalet Bakanlığı 45/1 sayılı bir genelge yayımlamıştı. Bu genelgeyle F tiplerindeki tutuklulara haftalık 10 saat sohbet hakkı tanınıyordu. Üçüncü yılına giren bu genelge hâlâ uygulanmıyor. Bizler hâlâ arkadaşlarımızla bir araya gelip haftalık 10 saat sohbet hakkımızı kullanamıyoruz...”
Ucunda para olmayan konularda verilen sözler pek tutulmaz bu ülkede... Bir başka sebebi varsa Sayın Adalet Bakanı Şahin bildirsin yayımlayalım...


Geminin peşinde
“Başbakan’ın oğlunun satın aldığı geminin (gemiciğin) 500 bin dolarlık peşinatının Almanya Feneri Derneği’nden gelen parayla ödendiği doğru mudur?”
İzmir milletvekili Ahmet Ersin’in 2 yıldır üzerinde ısrarla durduğu... Başbakan’a yönelttiği dört soru önergesine karşın yanıtını hâlâ alamadığı bu soru Deniz Feneri dosyasını ele geçiren CHP’li Ali Kılıç’ın son basın toplantısındaki açıklamalarıyla yeniden gündeme geldi. Ali Kılıç da “Peşinat Deniz Feneri’nden gelen para ile mi ödendi?” diye sordu.
Başbakan cevap yerine Ali Kılıç’a dava açtı. Sözü yine Ahmet Ersin’e bırakıyoruz:
- Deniz Feneri davasının görüşülmesi sırasında Alman mahkemesi, Deniz Feneri’nin Almanya’da 47 milyon dolar bağış topladığını, bunun 17 milyonunu yasadışı yollardan Türkiye’ye aktardığını belgeleriyle açıkladı. Peki, bu kadar büyük bağış kaçakçılığından Türkiye’deki iktidar sahiplerinin haberdar olmaması düşünülebilir mi? Bu kaçakçılığa göz yumma karşılığında, ver oradan bize de 500 bin dolar dense, hayır mı denecek? Denebilir mi?
- Bunlar iddia ya da tahmin... Elinizde daha somut bilgi, belge var mı?
- Başbakan’ın o çok sevdiği sözcükle yanıt vereyim; velev ki iddia. Ama takdir edersiniz ki çok vahim iddia. Ben iki yıldır bu iddiayı ileri sürüyorum. Karşı tarafın bana ya tatmin edici bir yanıt vermesi ya da hakaret ve iftira nedeniyle yargıya gitmesi gerekmez mi? Acaba neden hiçbirini yapmıyorlar da sessiz kalıyorlar?

Haberin Devamı

Kültür ve şiir...
Kültür Bakanlığının edebiyat ve şiirle başı hoş olmasa gerek... İşte bir koca yanlış daha... Ünlü bir Atatürk şiiri vardır hani:
"Gidiyor, rastgelmez bir daha tarih eşine
Gidiyor, on yedi milyon kişi takmış peşine"
diye başlar...
"Büyüyor, gökten inip toprağa yaklaştıkça
Büyüyor gitgide gözlerden uzaklaştıkça"
diye son bulur. Kültür Bakanlığı internet sitesine bu şiiri almışlar. Ancak şairini Yaşar Nabi Nayır, yazmışlar. Oysa dizeler Orhan Seyfi Orhon'a ait...
Bir başkası bu hatayı yapsa herhalde su kaldırır... Ama hatayı yapan Kültür Bakanlığı... Bakanlığın kültüre biraz daha yaklaşmasını diliyoruz doğal olarak...