İstifadan sonraki ilk gün; Deniz Baykal “Geri dönecek misiniz?” sorularına kesin yanıt vermekten ısrarla kaçınıyor. Hatta bir gazeteci arkadaşımız dün telefonda onu kesin yanıt vermeye zorlayınca kızdı bile... Bu arada “Geri dön” çağrıları yoğunlaşıyor. Açlık grevine başlayanlar, evinin önünde çadır kurmaya hazırlananlar... Baykal’ın yakın çevresi, alkışçıları teşvik ediyor. Baykal “çağrı”ların dozunu yeterli görürse geri dönecek gibi duruyor. Bu dönüş bakarsınız Kurultay’a bile yetişir!
* * *
Hürriyet gazetesi internet sayfasında “CHP’nin başına sizce kim geçsin?” diye anket düzenlemiş. Gönül verilen adaylar:
“Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce, Uğur Dündar, Süheyl Batum, Yılmaz Büyükerşen, Ahmet Necdet Sezer, İlhan Kesici, Zülfü Livaneli, Güldal Mumcu, Hikmet Çetin, Onur Öymen, Gürsel Tekin...vs..vs..”
Görüldüğü gibi vatandaş açısından CHP Genel Başkanlığı için adam bulma sorunu yok. Ama ortada aday da yok. Baykal kesin olarak ayrılacağı mesajını vermedikçe kimse aday olmaz...
* * *
Tayyip Erdoğan 4 Mayıs 2010’da AKP grup toplantısında, şu açık tehdidi savurmuştu:
“CHP bunu fazla kurcalamasın, dosyam, arşivim kabarık. Milletime açıklarım”.
Bu sözler ne içeriyor, hangi anlama geliyordu?
Bilinmez... Bilinen o ki Deniz Baykal suçlunun AKP olduğu konusunda kararlı. Başbakan da bu yüzden Baykal’a öfkeli.
Hükümete düşen görev, komplocuları bir an önce bulup ortaya çıkarmaktır.
Tayyip Erdoğan, sigara içen milletvekiline sert bakışıyla ilgili, “O benim altı numara bakışımdır” demiş.
Demek ki Başbakan’ın bakışında çeşitli numaralar var...
Fahrettin Fidan
Erzincan Dosyası
Erzurum Özel Yetkili Mahkemesi, İlhan Cihaner dosyasını İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Dursun Çiçek dosyasıyla birleştirme kararı aldı. Mahkeme daha önce de dosyayı İstanbul’a yollamış, ancak geri gelmişti. Cihaner’in avukatı Turgut Kazan geçen duruşmada Cihaner dosyasının Yargıtay’a gönderilmesini istemişti. Yargıtay 11. Ceza Dairesi de, bu dosyanın “herhangi bir gecikmeye meydan verilmeksizin kurye aracılığıyla” getirtilmesine karar vermişti... “Birinci sınıfa ayrılmış hâkim” statüsünde olduğu için Savcı Cihaner’in Yargıtay’da yargılanması gerekiyordu.
Dosyanın İstanbul’a gönderilmesi kararı tam bir sürpriz oldu.
Avukat Turgut Kazan dün yaptığı açıklamada dedi ki:
“Mahkeme başkanı Yargıtay yolunu hepten kapamak ve suçlanan kişileri daha da cezalandırmak için, akıl almaz bir birleştirme yolu seçmiştir. Bu yol tam bir keyfiliktir. Çünkü, Erzurum mahkemesi İstanbul’la birleştirme kararı veremez. Önce mutabakat aranır. Bir mahkeme, öteki mahkemeye yazı yazar, görüş sorar. Bu mutabakat saptanırsa birleştirmeye gidilir. Ama, Yargıtay yüksek görevli mahkeme olduğu için, CMK’nın 10. maddesine göre o isterse kendisi birleştirme kararı verebilir. Dolayısıyla, bu olayda birleştirme sorununun, öncelikle Yargıtay’da çözülmesi gerekir. Ama, Erzurum özel yetkili mahkemesi, yasal ve hukuksal gerçekleri hiçe sayarak, tam bir fiili durum yaratmıştır. Öncelikle, 12 Mart ve 12 Eylül’de bile böyle bir örnek yaşamadığımızı belirtiyorum...”
Direk
Laik cumhuriyeti ayakta tutan üç direk hırpalandı demiştik dün...
Kimi okurlarımızdan itiraz geldi... Sordular:
Cumhuriyeti ayakta tutan ve tutması gereken halk değil midir?
Öyledir... Ama... Aması var...
Okurumuz Adnan Soyuğur gönderdiği notta durumu güzel özetliyor:
“Cumhuriyeti ayakta tutan tek bir direğin olması gerekir, o da halktır.
Bahsettiğiniz o üç direk (TSK, CHP, Yüksek Yargı) tüm tartışmaların ana konusu olan elitist yapıyı da oluşturuyor maalesef. “Halk için en iyisini biz biliriz” anlayışının değiştirilmesi gerekiyor. Bu da ancak ve ancak eğitimli, ruhu özgür olan insanların çoğunluğunu oluşturduğu bir halktan geçiyor. Türkiye’nin sorunu da bu...”
Güncel soru:
Siz “Bay kal”cılardan mısınız yoksa “Bay kalma”cılardan yana mı?
Haldun Ertem
Mesaj
Deniz Baykal, Pennsylvania’dan (Fethullah Gülen’in karargâhından) gelen mesajı samimi bulmuş... Mustafa Özyürek, açıklayıcı bilgi veriyor:
“Fethullah Gülen Genel Başkanımızı Amerika’dan aramış. Biz bu tür işler içinde değiliz. İlgimiz yok bunlarla, demiş.”
Pennsylvania’dan böyle bir açıklamaya gerek duyulması başlı başına konu...
Geçelim...
Baykal bu beyanı neden samimi buluyor?
Demek ki AKP’yle ilgili kuşkuları sağlam verilere dayanıyor...
Peki Pennsylvania’dan neden böyle bir mesaj geliyor?
Bunu da “AKP - Cemaat ilişkisi bitti, ABD AKP’yi gözden çıkardı” diye yorumlayanlar var.
Sonuç.. Siz siz olun şimdilik kuşkuyu elden bırakmayın...
İstanbul Belediye Başkanı Topbaş yeni yapılacak 3. köprünün adını halkoylamasına sunacakmış? Bence adı şimdiden belli: Ormankıran veya Ağaçkıran Köprüsü...
Erdoğan Başad
CİP
DSP Milletvekili Süleyman Yağız, Başbakan Tayyip Erdoğan’a neden başbakanlık korumaları için Amerikan GMC firmasından toplam değeri 1 milyon dolar olan 10 “cip” satın alındığını soruyor. Neden siparişin yerli firmalara verilmediğini dile getiriyor. Yanıt:
“Başbakanlık için sipariş edilen araçlar, güvenlik ve koruma amaçlı kullanılmak maksadıyla alınmaktadır.”
Soru soran milletvekilini ve sorduğu soruyu umursamayan bir yanıt... Meclis’e saygı içermeyen, alay eder gibi bir yanıt...