Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"İstanbul Metropolitan Planlama'ya (İMP) sorulmadan İstanbul'a tek bir çivi çakılmayacak."Ardından 500 bilim adamını tarihi kentin gelecekteki 100 yılını tasarlamak için Tepebaşı'ndaki binada bir araya getirdi. Plan çalışmaları başladı... Sonra ne mi oldu? Ankara'dan peş peşe siparişler gelmeye başladı... Galataport, Haydarpaşa limanı, üçüncü köprü, denizaltı tüneli, Dubai kuleleri...Bu projeler İMP üyelerine hiç sorulmadı. Onlardan sadece bu dev projeleri plana geçirmeleri istendi.Ciddi bir ülkede plan yapılır, kent ona göre inşa edilir...İstanbul'da plan yapıldı, peşinden ballı ihaleler icat ediliyor ve plana işleniyor... Bazı bilim adamları bu gayri ciddilik üzerine işi bıraktı... Bazıları planı bozmamak için direniyor...Türkiye Mimarlar Odası, "Bir mimarlık politikası saptansın" diye bas bas boşuna bağırıyor.Gelelim rant sağlaması için icat edilen projelerden birine... Marmaray'dan başka, Boğaz'a, Harem - Kumkapı arasına otomobiller için bir karayolu tüneli kararı Ankara'da alındı. Proje ihaleye çıkarıldı.İhaleyi çekici kılmak için... Yılda 25 milyon, günde yaklaşık ortalama 70 bin taşıt geçişi garanti veriliyor...Geçiş ücreti her yön için 3 (iki yön için 6) ABD doları olarak öngörülüyor... Eğer yoldan bu kadar araç geçmez ise eksiğini yılda 150 milyon dolara tamamlamayı taahhüt ediyor...Nasıl buldunuz teklifi? Peki böyle bir projeye İstanbul'un ihtiyacı var mı?İTÜ'den şehircilik uzmanı Prof. Ergun Gedizlioğlu, bugüne dek İstanbul için yapılmış hiçbir planda böyle bir projeye yer verilmediğini, hiçbir ön araştırma yapılmadığını anlattıktan sonra ekliyor:"İstanbul'un acilen toplu taşımaya yönelik yatırımlara gereksinimi vardır. Boğaz karayolu tünel geçişi de sadece otomobiller için yapılan bir projedir. Büyük araçlar buradan geçemeyecek. Dolayısıyla İstanbul'un toplu taşıma sorununun çözümüne katkısı söz konusu olmayacaktır..."Ancak bu projeyle kimi müteahhitlerin para sorunu çözülecektir, ona hiç kuşku yok... İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş büyük ve güzel konuşmuştu: Gazetecilerin AKP Genel Merkezi'ne girmeleri zorlaştırılmış. Gazetecilerden bu kadar çekindiklerine göre halktan gizledikleri bir şeyler olmalı... 'İnsan kendine özgü bilgilerin, kendi özgün temel görüşlerinin, yani seçkin bir kafanın dünyaya hediye edeceği şeyin temel malzemesini daha gençliğinde toplamıştır: ama ancak ileri yaşlarında, bu malzemenin ustası olur. Buna uygun olarak, büyük yazarların başyapıtlarını çoğunlukla ellili yaşlarında yazmış olduklarını görürüz. Yine de, bilgi ağacının kökleri gençliktedir; meyveleri ise ancak tepedeki dallar taşır...' Schopenhauer'dan İstanbul Mimarlar Odası, muhteşem bir eser ortaya çıkardı: Architectural Guide of İstanbul... Yani; İstanbul'un Mimari Rehberi... İçinde İstanbul'daki kayda değer yapıların fotoğrafları ve kısa öyküleri yer alıyor. İçinde yaşadığımız ama pek tanımadığımız bu dünya kentinin saraylarını, camilerini, köşklerini, yalılarını, kiliselerini, köprülerini, parklarını bu eserle biraz daha yakından tanıyoruz. 4 ciltten oluşan eser, Prof. Afife Batur başkanlığında bir ekip tarafından hazırlanmış... Prof. Yegan Kahya, Prof. Yıldız Salman, Prof. Gülsün Tanyeli, Prof. Ayla Ödekan, Dr. Meryem Doğuoğlu, Prof. Zeynep Ahunbay, Prof. Nur Akın gibi isimler bilgilerini kitabın sayfalarına dökmüş. Kentin simge yapılarının mimarlarının adı, yapılış tarihleri, adresleri tek tek işlenmiş. Çelik Gülersoy'un eserlerinde adı ıskalanmış. Başka bir hataya rastlamadık. 4 kitabın hacmi 1000 sayfayı aşıyor. Fiyatı 100 dolar... Kitabın yakında Türkçesi de çıkacak piyasaya... Yaşadığımız kenti tanıma yolunda en kapsamlı ve kolay okunur eser diyebiliriz... Kitapta her eser için verilen İngilizce bilgiler (ve Türkçelerini) zarif plakalar üzerine işleyip tarihi eserlerin görünür yerlerine asmalı. Çünkü kentteki tarihi eserlerin ancak pek azında ziyaretçilere bilgi veren plaka bulunuyor. Onlar da eksik veya yanlış. Rehberdeki hazır bilgiden bu şekilde ararlanılabilir. Yararlanmalı... m.asik@milliyet.com.tr İstanbul...