Açık Pencere Miting düzenleme komiteleri her türlü giriş çıkışı ince ayrıntılarına kadar planladılar. Düzenli ve sakin bir gösteri bekleniyor...Tandoğan'da önce iki Devlet Tiyatrosu sanatçısı Turgut Özakman'ın "Çılgın Türkler" kitabından bölümler okuyacaklar. Ardından genç sanatçılardan oluşan koro minik bir konser verecek. Aralarda mitingi düzenleyen 318 dernek ve vakfın başkanlarının isimleri tek tek anons edilerek meydandakilere tanıtılacak. Prof. Nur Serter, Prof. Birgül Ayman Güler ve Prof. Alpaslan Işıklı'nın konuşmalarından sonra Anıtkabir'e yürüyüşe geçilecek. Ata'ya bir kez daha "Laik cumhuriyeti ilelebet yaşatma" sözü verilecek... Bugün Ankara'da son yılların en büyük buluşması gerçekleşiyor... Yurdun dört bir yanından gelen kitle örgütleri Tandoğan Meydanı'nda saat 11:00'de "Cumhuriyet Miting"nde buluşacak, topluca cumhuriyete, anayasaya, demokrasiye bağlılık ifade edecek, miting sonrasında hep birlikte Anıtkabir'e yürüyecekler... Büyükanıt'ın cumhurbaşkanı tarifini yorumlayan AKP'liler "Erdoğan'ı tarif etti" demişler. Bravo... Gerçekten "Kim olmasın" kategorisinin en başında işaret edilen isim oydu... Dikkat buyurun... Fiiliyatta yeni cumhurbaşkanını bir tek kişi seçecek... Bu bir tek kişi ya kendini seçecek ya kendine en yakın gördüğü kişiyi... Bu bir tek kişi 4.5 yıl önce yüzde 34 oy almıştır. Halkı temsil gücü budur. Askeri darbeler sonrasında ülkenin 3 - 5 general tarafından yönetilmesine dikta adı verilir. Bu defa üç beş değil bir tek kişi yapıyor seçimi... Bunun adı demokrasi oluyor...Halkın bir meydanda toplanıp "Cumhuriyete bağlı bir cumhurbaşkanı istiyorum" diye haykırması ise darbecilik... Bilinçler böylesine saptırıldı! Ah şu darbecilik!.. Bertolt Brecht'in "Faşizm Üzerine Notlar" adlı kitabından bir küçük alıntı:Hitler 1933 yılında iktidara geliyor... Demokrasi tıkır tıkır işler görünümde... Bertolt Brecht, Hitler'in iktidara getirilişini şöyle yorumluyor:"Kırpıcılarından, çobanlarından yemcilerinden hoşnut olmayan danalar bu kez de kasabı sınamaya kalktılar..." Kasabı sınamak... Meclis Başkanı Bülent Arınç'ı hep eleştirecek değiliz tabii ki... Kendisini alkışlarız da... Örneğin dün İstanbul'da söylediği şu sözler: "...Veya bir insan 'ben dindarım' diyor da yemediği halt kalmıyorsa onun özünden şüphe etmek gerek."Kesinlikle doğrudur. Bir insan ben dindarım diyor da, zimmet, kamu biletlerinde sahtekârlık, resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak gibi suçlar işliyorsa... Ya da bu suçlardan yargılanmamak için dokunulmazlık zırhının arkasına saklanıyorsa... Herhalde özünden şüphe etmek gerekir... Arınç haklıdır! DİSK, KESK, TMMOB, TTB gibi solcu sayılan örgütler Ankara'da bugün yapılacak büyük mitinge katılmıyorlar. AKP'ye karşıymışlar ama darbeci yaklaşımlara da karşı olduklarından mitingde olmayacaklarmış! Miting Düzenleme Kurulu Başkanı ADD Başkan Yardımcısı Prof. Ali Ercan'ın çağrısını okuyalım:"Ulus ve ülkenin birlik ve bütünlüğünü temsil eden cumhurbaşkanı, her şeyden önce cumhuriyetimizin temel değerlerini benimsemiş ve bu değerleri her zaman her yerde içtenlikle savunduğunu kanıtlamış, erdemli bir kişi olmalıdır. Ulusumuzun bu arzusunu dile getirecek son uyarıyı yapmak üzere bir miting ve ardından Anıtkabir ziyareti düzenlenmiştir. Ülkemizin ve ulusumuzun bölünmez bütünlüğü için, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti için, tam bağımsız ve aydınlık bir Türkiye için, cumhuriyetimizin kazanımlarına, kurumlarına sahip çıkmak ve irticaya hayır demek için..."* * *Sözde demokratlara soralım: Nerede darbe çağrısı? Amerikalılar bile Çankaya konusunda görüş beyan ederken bu ülkenin insanları bir meydanda toplanıp fikir açıklayamayacak mı? Anayasa'ya saygılı bir cumhurbaşkanı istemek ne zamandan beri darbecilik oldu? Siz cumhurbaşkanlığı konusunda ne görüş belirttiniz? Neden darbeci olmayan bir miting de siz yapmıyorsunuz? ABD, AB ve AKP'ye göz kırpıyor olabilirsiniz... Mitinge ister katılır ister katılmazsınız... Ama demokratik bir hakkın kullanımını karalamaya çalışmak niye? Bu mu sizin demokratlığınız? m.asik@milliyet.com.tr Mitinge kara!