- Dumlupınar Meydan Muharebesi ve onun son devresi olan 30 Ağustos Türk tarihinin en büyük dönüm noktasını teşkil eder. Büyük Taarruz 9 Eylül'de İzmir'de noktalanır. Dünyanın en süratli askeri harekâtlarından biridir bu... Afyon'dan İzmir'e kadar uzanan yaklaşık 400 km mesafe, 100 km'lik cephe genişliği ile iki haftada kat edilmiş ve düşmandan temizlenmiştir. 30 Ağustos Zafer Bayramı ulusal bağımsızlığın simgesidir. Ne var ki binlerce şehit vererek bu zaferleri sağlamış olan Türkiye dönüp dolaşıp dış güçlerin de oyunlarıyla tekrar o günlerin eşiğine dönmüştür...Bugün ne yapıyoruz? Kanla irfanla kurulmuş laik cumhuriyetten İslam cumhuriyetine geçişi önlemeye çalışıyoruz... İktidar koltuğunda oturan ve ABD'ye "Bizi kullanın" diye mesaj gönderen siyasi kadronun Lübnan'a asker göndermesini durdurmaya çalışıyoruz. Kadere bakınız... Kendi sınırlarını korumasına izin verilmeyen Türkiye, başkalarının sorununu çözmek için seferber oluyor. Kısacası... Cumhuriyet, onu kuranların hayal bile etmediği bir bağımlılığın hüzünlü tablolarıyla sarmalanıyor... Bugün Zafer Bayramı... Kurtuluş Savaşı'nda işgal ordularının kesin yenilgiye uğratılışının yıldönümü... Büyük Taarruz Mustafa Kemal'in başkomutanlığında 26 Ağustos'ta Afyon'da başlatılır, düşman kuşatılır, 30 Ağustos 1922 günü Dumlupınar'da son ve kesin darbe vurulur... Mustafa Kemal'e göre: "Kale arkasından maç seyreder gibi seyirci kalamayız" diyen hükümet, Lübnan'a asker göndermeye karar vermiş. Bu karar, "Sahaya inip İsrail'in defansında görev yapacağız" şeklinde de yorumlanabilir... Ankaralı meslektaşımız Alaattin Aktaş, taksitle silah kampanyası başlatan MKE yetkililerine dün şu mail'i geçti.Sayın yetkililer, Kampanyalı silah satışına ilişkin kararınızdan dolayı sizi yürekten kutluyorum! Böylece henüz silah edinememiş ama edinmek için yanıp tutuşan magandalara büyük bir hizmette bulunmuş oldunuz! Ancak kampanya koşullarının biraz daha yumuşatılmasını, taksit sayısının artırılmasını, kredi kartı olmayanlara da bir şekilde taksitle silah alma olanağının sağlanmasını öneririm. Bunları da yapın ki magandalarımız sadece düğünlerde, asker uğurlamalarında değil, her yerde silah kullanabilsin. Bu arada size naçizane bir tavsiyem olacak. Silahlandırdığınız o magandaların bir gün dönüp dolaşıp sizi de vurmamaları için şimdiden bol bol dua edin. Amin.* * *Konuyla ilgili güzel bir haberi bilvesile verelim. MKE'nin kredi kartına 10 taksitle silah satışı anlaşması yaptığı 3 bankadan biri olan Akbank gelen tepkiler üzerine anlaşmadan çekildi. Tebrikler ve teşekkürler Akbank... MKE'ye tebrik! Türkiye Lübnan'a kaç asker gönderecek? Sembolik bir miktar mı? Bu askerler ne tür görev yapacak? Pasif mi, aktif mi? Hükümet bunları şimdilik açıklamıyor. Belli ki Meclis'ten bu konuda açık çek istenecek, asker sayısı ve tipi sonradan belirlenecek. Konuyu CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'le konuşuyoruz:- En az 1000 asker gönderilecektir, diyor Onur Öymen, bu askerler oradaki komutanlığın emrinde olacak ve verilen görevi yapacaklar. Tehlikeden uzak kalmalarına imkân yok... İsrail Başbakanı açıkladı, biz burada muharip güç istiyoruz, dedi. Türk askeri eninde sonunda Hizbullah'la karşı karşıya gelecektir. Askerimizin Lübnan'a gidip de çatışmaya girmemesi mümkün mü? CHP Grup Başkan vekili Ali Topuz'a göre de kesinlikle değil. Nedenini şöyle anlatıyor.- Biz Lübnan'a neye dayanarak gideceğiz? BM'nin Lübnan'da ateşkesi öngören 1701 sayılı kararına dayanak değil mi? Bu kararın 11. maddesini okursanız BM'nin Lübnan'la ilgili daha önce almış olduğu 1559 ve 1680 sayılı kararlara atıfta bulunulduğunu, yani bu iki kararı da içerdiğini görürsünüz. 1559 neyi öngörüyor? Hizbullah'ın silahsızlandırılmasını... 1680 neyi öngörüyor? Lübnan ordusu dışındaki bütün silahlı güçlerin bölgeden çıkarılmasını... Silah bırakmayacağını daha önce açıklamış Hizbullah'ı çatışmaya girmeden nasıl silahsızlandıracaksınız? Bölgeden nasıl çıkaracaksınız? Ricayla mı? Nasihatle mi? Kaldı ki oraya gidecek askerlerin er ya da geç Hizbullah'la çatışmaya girmek zorunda kalacağını gösteren başka göstergeler de var.- Nedir o?- ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün iki hafta önce yaptığı basın toplantısındaki sözleri... 1701 sayılı karar tamamıyla uygulandığında bunun Suriye ve İran için yenilgi olacağı açıktır, demişti. Sonuç... Bizi doğrudan ilgilendirmeyen ama çok tehlikeli bir serüvene hazırlanıyoruz. Lübnan'a asker Başbakan sözünü tuttu... Türkiye sonunda sınır ötesi harekâtı yapıyor. Sınır ötesi deyince biz Kuzey Irak sandık, oysa Lübnan'mış. Demek ki Lübnan'ın güvenliği, ülkemizin güvenliğinden daha ön planda... Onu anladık... m.asik@milliyet.com.tr