Başbakan Erdoğan dış politikada eşi görülmemiş zikzaklar yaparak çamları devirmeye devam ediyor...
Brüksel’de konuşurken İsrail’in Hamas’ın seçilmiş temsilcilerini hapse atmasını eleştiriyor... Derken bir sırrı açıklayıveriyor! İsrailli bir yetkili ona demiş ki:
- Eğer biz Hamaslı vekilleri serbest bırakırsak Filistin lideri Mahmud Abbas bundan çok rahatsız olur...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen haklı olarak şu soruyu soruyor Tayyip Erdoğan’a:
- Saldırgan İsrail’in her söylediğine inanıyor musunuz? İnanıyorsanız köprüleri niçin attınız? Niçin kendinizi hakarete uğramış hissettiniz?
Başbakan, malum, bir yandan da Filistin’i birleştirmek iddiasında...
Ancak Brüksel’de dile getirdiği, doğruluğu son derece kuşkulu dedikoduyla Hamas ile Mahmud Abbas’ın arasına el bombası atıyor.
Filistinlilerin arasını yakınlaştıracak yerde biraz daha açıyor...
Türkiye, Gazze saldırısı sonrasında İsrail ile Filistin arasında arabuluculuğa soyunmuştu.
Ancak Filistin halkının değil, terörist bir yapılanma olarak kabul edilen Hamas’ın sözcülüğünü ve avukatlığını yaptığı, İsrail’e karşı “hamasi” sloganlarla konuştuğu için saf dışı kaldı. Arabuluculukta öncülüğü Fransa ile Mısır aldı... Bizimkiler haklı bir konuyu diplomatik gafa dönüştürüldüklerinden diskalifiye edildi.
Bu dengesiz politika yarın ABD’de soykırım tasarısı Kongre’ye geldiğinde Musevi lobisinin karşımıza geçmesine yol açabilir... Acemi arabuluculuğun bize kazandırdığı tek şey bu olabilir... Kutluyoruz!
Hafıza kaybını önleyecek haplar yakında piyasaya çıkıyormuş.
Bizim gibi hafızası zayıf olduğu için her seçimde hapı yutan milletlere faydalı olur...
Haldun Ertem
Güney ve ekibi!
Tuncay Güney’in TRT 2’deki mahut konuşması sırasında sarf ettiği bir sözün üzerinde durulmadı..
Tuncay Güney konuşmasında Doğan Grubu yöneticilerinin adlarını verip şöyle tehdit etti:
“Video kasetini servis yapacağız...”
Buradaki “Yapacağız” lafı ilginçti... Çoğul şahıs kullanıyor. Demek bu karışık ve çok kimlikli şahıs bir ekip adına konuşuyor. Hangi ekip bu?
Bu muammayı çözmek yargının görevi elbet... Güney’in esas kimliği ve kimler adına hareket ettiği çözülmedikçe dava doğru tarafa yönelmez...
Karabük adayları
CHP Karabük’te Enver Tümen’i Belediye Başkan adayı gösterdi... Enver Tümen Refah Partisi’nden 1994 yılında belediye başkanı olmuş, RP’nin kapatılması sonrasında DYP’ye geçmiş, 2004 yılında tekrar aday olmuş ve seçilememiş...
CHP Safranbolu adayı Mustafa Eren de ilginç bir isim... Eren DYP’den milletvekilliği ve belediye başkanlığı yapmış, 2004 yılında yine DYP’den aday olmuş ama seçilememiş...
Seçimin tarihi 5 yıl önceden belli... Beş yılda odunu bile eğitir aday yetiştirirsiniz. Ama bunu yapmaz da son anda aday aramaya kalkarsanız işte böyle DYP’lileri devşirir, komik olursunuz...
Cinayetin izleri...
Hrant Dink’in öldürülmesi öncesinde Trabzon Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Yahya Öztürk, polis muhbiri Erhan Tuncel’e “Bu bayrak düştü ya Yasin kaldıracak ya Erhan kaldırır, bu görev sizin” demiş. Bunu hem sanıklardan Yasin Hayal söylüyor hem Erhan Tuncel... Emniyet yetkililerinin Hrant Dink cinayeti öncesinde bu ve benzeri pek çok kuşkulu hareketi var. Ne var ki, Emniyet mensuplarının cinayetteki rolü bir türlü ortaya çıkarılamıyor. Çünkü Trabzon Valiliği, Emniyet yetkililerinin mahkemeye çıkarılmasına izin vermiyor. İstanbul Valiliği keza...
Başbakan, İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek için soruşturma izni verdi vermesine... Ancak üst düzey bir yetkili, görevinin başındayken nereye kadar soruşturulabilir?
Emniyet soruşturulamazken Hrant Dink’in korunmasında ihmali görülenler de hâlâ görevdedir.
Hükümet, Emniyet mensuplarının mahkemeye çıkmasını neden istemiyor? Sorunun üzerinde durulmalıdır.
İlginçtir, Hrant Dink’i canları kadar sevdiklerini söyleyen... Ergenekon davasını çetelerin ortaya çıkarılması ve karanlıkların aydınlatılması adına şehvetle destekleyen entel kesim, Hrant Dink soruşturmasının hükümetçe engellenmesine karşı tepki göstermiyor. Sadece cinayeti Ergenekon’a bağlama çabasında görünüyor... Oysa Ergenekon davasında Hrant Dink cinayetiyle suçlanan kimse yok.
Dost böyle mi olur? Arkadaşının katillerini bırakıp, cinayeti başka bir olayı istismar etme fırsatı yapan adama dost mu denir?
Adalet Bakanlığı
Köşemizde dün “Hrant Dink” başlıklı yazıda, “Başbakanlık Teftiş Kurulu müfettişlerinin Yasin Hayal’in iletişim bilgilerine ulaşmak için Adalet Bakanlığı’ndan talepte bulunduğunu, ancak Bakanlığın bu bilgilere ulaşılmasına izin vermediği”ni Başbakanlık Teftiş Kurulu raporundan alıntılayarak aktarmıştık.
Adalet Bakanlığı bir açıklama yaparak, bu konuda izin verme yetkisinin kendilerine değil, bağımsız mahkemelere ait olduğunu bildirdi. Bu konuda gazetelere yansıyan haberlerin gerçek olmadığı açıklamada belirtildi.
Teşekkür ediyoruz...