AKP kapatma davası karşısında sıkıştı... Ayrıca 30 Ağustos yaklaşıyor... Bu nedenlerle Ankara’da psikolojik savaş hızlanıyor. Bu savaşın en etkili silahı medya... Taraf gazetesi manşetten Paksüt-Başbuğ görüşmesini patlatıyor dün... “Osman Paksüt, 4 Mart 2008 günü saat 17.00’de, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda Org. Başbuğ ile baş başa görüştü...”
Habere, “Komuta katı tamamen boşaltıldı. Giriş ve çıkıştaki güvenlik kameralarına karartma uygulandı” unsuru eklenince, 17.00’deki görüşme kendiliğinden esrarengiz bir hal alıyor!
Ne var ki yalanlama dün çabuk gelidi. Haber fosladı.
Bir gün önce Vakit, Orgeneral Başbuğ‘un Kudüs’te çekilmiş resimlerini yayımladı.
Star gazetesi, internet sitelerine dayanarak Genelkurmay 2. Başkanı Org. Saygun’un şeker hastalığıyla ilgili sağlık raporunu duyurdu.. Böylece halkı şekerden korumuş oldu!
Yeni Şafak gazetesinde dün şöyle bir haber: “CHP lideri Baykal, ‘hayırlı olsun’a gittiği Danıştay Başkanı Mustafa Birden’in makam odasında buluştuğu Başsavcı Yalçınkaya ile AK Parti’yi kapatma davasını görüştü...”
Baykal açıklama yaptı dün... Yalçınkaya ile değil görüşmek, karşı karşıya bile gelmemişti...
TSK - CHP - yargı arasında ilişki yaratmak, devlete faşist, AKP’ye demokrat ve mağdur bir hava vermek... Psikolojik savaşta ana hedeflerden biri bu... Bu hedefe varmak için her türlü hile, takiye, çelme serbest artık... Tehlikeli bir noktaya ilerliyoruz.
Meclis Başkanı Toptan, milletvekillerinin fiziki olarak yorulduklarını söylemiş.
Olamaz... Kavgalı oturumlarda hiç de öyle görünmüyorlar çünkü...
Haldun Ertem
Prim
Okurumuz Özgün Türköz biri yeni, ikincisi biraz eski iki haberi alt alta koyup göndermiş...
1. “Millilere rekor prim... İsviçre galibiyetinin ardından gruptan çıkma şansını son maça taşıyan A Milli Takımı için Futbol Federasyonu rekor prim belirledi. Ay-yıldızlı ekibimizin çeyrek finale yükselmesi halinde futbolculara 250’şer bin euro prim ödeyeceği öğrenildi.”
2. “Romanyalı oyuncular EURO 2008 öncesinde
federasyonlarının sunduğu ekstra primi reddettliler! Romanya kaptanı Chivu basın toplantısında, ‘Biz ülkemizi temsil ediyoruz. Romanya için
kazanmak istiyoruz. Ekstra prim ya da herhangi bir şey
istemiyoruz’ dedi. (26.05.2008)
Humeyn
Atatürk sevmez, Humeyni ve İngiliz sever kızlarımız hakkında Ata’ya hakaretten soruşturma başlatılmış...
Yargı ne karar verir bilemeyiz ama... İnsanların Atatürk’ü sevmemesi, Humeyni’yi sevmesi suç değildir. Hatta açık konuştukları için kutlamak gerekir.
Onlar hakkında soruşturma açılıyor ama fikirleri iktidardadır.
Nitekim siz hiç, iktidar kanadından bu kızların görüşlerini eleştireni duydunuz mu?
En önemli soru ise şudur: Bu hanım kızlar nerede, hangi eğitim tornasından geçirildi?.. Bu hanım kızlar gibi düşünen kaç gencimiz var?.. Çocuklarımıza din öğretimi adı altında Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığı öğretildiğini toplum ne zaman kavrayacak?
Sonuçta, Türkiye’nin insan dokusu ve beyin kimyası değiştiriliyor. Ulusal onur ve bilinçten yoksun bir kul toplumu oluşturuluyor... Batı uşaklığını kabul etmiş, sömürülmesi kolay, miskin bir Ortadoğu ülkesi... Geleceğin toplumu böyle bir yapıda olacaktır. İstenen budur.
Yasanın yasaklamadığı şeyleri utanma yasaklar.
Seneca
* MİLLİ FUTBOL TAKIMI’nın taşıdığı turkuvaz renkli forma kimsenin içine sinmiyor. Nereden çıktı bu renk? Kırmızı - beyaz formanın nesi vardı? Hemen her ülkenin forması bayrağını andırırken bizim bayrak neden turkuvaz formaya pul gibi yapıştırılıyor..
Sorulara yanıt beklerken... Aydın Boysan Ağabey’imizin bir anısını aktaralım... Aydın Ağabey gençliğinde Şark Şimendifer takımında oynarmış. Takımın renkleri nefti ve kavuniçi imiş. Gerisini şöyle anlatır: “Bizim takım sahaya çıktığında renkleri görenlerin midesi bulanırdı. Biraz da bunun yardımıyla maç kazanırdık.”
Acaba amaç öyle bir şey mi!