CHP’yi izlerken...
Kemal Kılıçdaroğlu her lidere nasip olmayacak bir rüzgârı arkasına alarak CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturdu...
Kılıçdaroğlu ve CHP, bugün yalnız CHP’lilerin değil, tüm yurtseverlerin umududur.
Çünkü Türkiye AKP’nin elinde hızla hem şeriat devletine dönüşüyor hem bölünme noktasına ilerliyor.
Kılıçdaroğlu’na şu anda yeterli bir halk desteği, moral motivasyon sağlanmış durumda. Ancak bunlar geleceği garanti etmiyor.
CHP için önemli olan iktidara gelmek değil, iktidarda kalabilmektir.
CHP daha önce (mesela 1974 ve 1978’de) iktidara geldi ama orada kalamadı.
İktidarda kalabilmek için sağlam bir programınız ve sağlam kadrolarınız olmalı.
CHP’nin vakit geçirmeden en az 4- 5 gün sürecek geniş katılımlı bir program kurultayı düzenlemesi ve iktidar programını hazırlaması gerekiyor.
Aynı anda nitelikli iktidar kadrolarının da oluşturulması gerekir.
CHP iktidar olunca AKP’nin yerleştirdiği partizan kadrolarla ülkeyi yönetebileceğini umarız düşünmüyordur.
Gelelim şu andaki görüntüye...
Şu anda iktidarın ülkeyi sürüklediği tehlikelere karşı CHP’nin dinamik bir muhalefet yaptığını göremiyoruz.
Deniz Baykal’ın iktidar zaafı vardı ama AB, Güneydoğu, açılımlar, Ergenekon gibi temel iç ve dış konularda doğru ve kararlı pozisyon alıyordu. CHP şu anda bu konularda etkisiz...
Bizce partinin iç politika, dış politika, hukuk, ekonomi, eğitim, sağlık gibi ana konularda gölge bakanları veya sözcüleri olmalı, ülkeyi günü gününe izleyerek partinin görüşünü kamuoyuna aktarmalı. Halk günü gününe yönlendirilmeli... (Devamı yarına)
Küba’nın onursal lideri Fidel Castro, 26 Haziran’da Granma’da yayımlanan yazısında, şu günlerde futbola dalmış dünyanın dikkatinden kaçan gelişmeyi anımsatıyor:
“... kaçımız şu sıralarda ABD donanmasının en büyük uçak gemilerinden Harry S. Truman’ın beraberinde nükleer denizaltılarla birlikte Süveyş Kanalı’ndan geçerek İran Körfezi’ne doğru yol almakta olduğunu biliyoruz?
ABD donanmasına eşlik eden gemiler arasında benzer ateş gücüne sahip İsrail savaş gemilerinin de olduğu bilinmekte. Bu donanma İran’a uygulanan abluka uyarınca ülkeye giriş çıkış yapan ticari gemileri arama yetkisine sahip olacak.
Çatışma Kore yarımadasında başlayacak, bugün ise silahlı saldırının önce İran’a karşı düzenleneceğini düşünüyorum.”
* * *
İran’a karşı ambargo hazırlığı ilerlerken.. Acaba Ankara ne düşünüyor? Güvenlik Konseyi’nde “hayır” oyu veren Türkiye, ambargoya katılmazsa dünyayı karşısına alacak, muhtemelen ceza ve zarar görecek. Katılırsa verdiği oyun arkasında durmamış olacak...
Konseyde kullanılan “hayır” oyu İran’dan sonra en çok Türkiye’yi sıkıştırdı. Dış politikadaki hesapsızlık ve acemilik başımızı fena halde ağrıtacak gibi görünüyor...
İsyan
Genç Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı silahlı isyan hareketi başlatan Şeyh Said dün Diyarbakır’da, asıldığı yerde anıldı.
Rejim dönüşüyor... Cumhuriyeti kuranlar yerin dibine batırılırken, yıkmaya yeltenenler kahramanlaştırılıyor.
Sırada Kubilay’ı katleden Derviş Mehmet ve avanesi var. Onların da yakın bir gelecekte Menemen’de, asıldıkları yerde anılacaklarını söylemek kehanet olmaz...
Gidiş oraya...
Emekli
Bugün Emekliler Günü... Emekliler Haftası da bugün başlıyor. Gelelim emeklileri ilgilendiren soruya:
- Temmuzda emekli maaşlarına yapılacak zam ne olacak? Bu zam neye göre belirleniyor?
Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün bilgi veriyor:
“İşçi ve Bağ - Kur emeklileri temmuz ayında, son altı aylık enflasyon tutarında zam alacaklar. Son beş aylık toplam enflasyon yüzde 4.17 oldu. Haziran enflasyonu mesela yüzde 1 çıkarsa temmuzdan itibaren uygulanacak zam yüzde 5.17 olacak. Sıfır çıkarsa 4.17...”
- Peki TÜİK’in enflasyon rakamları inandırıcı mı sizce?
- Kesinlikle inandırıcı değil. Bu hesapların daha sağlıklı yapılması lazım. Daha da önemlisi intibak yasası çıkmalı, eski emeklilerin maaşı yeni emekliler düzeyine yükseltilmeli...
O konudaki müjdeyi Kemal Kılıçdaroğlu verdi. Dün grup konuşmasında iktidara geldiğimizde intibak yasasını çıkartacağız dedi...
Kekake
Dilbilgisi kurallarına göre PKK’nın doğru okunuşu Pekeke’dir demiştik.
- Ancak dilimize Pekaka demek daha uygun geliyor, diye eklemiştik.
Eren Vuran adlı okurumuz daha değişik bir yorum yapıyor. Bakın ne diyor:
- İnsanlar kalın veya ince sesli harfleri seçerken bir taraf belirtiyor. Bu anlamda Recep Bey’in Cehape demesi, bu kelimeyi kaba göstermek, BDP’lilerin Pekeke demesi terör örgütüne zarafet katmak, onu hoş göstermek içindir. Buna rağmen halkın “doğru telaffuz”u Akepe bile Recep Bey tarafından beğenilmiyor ve AK Parti denilmesi isteniyor. Dile uygunluk yanında “bakış açısına uygun”luk da göz önüne alınmalıdır.
* Tayyip Erdoğan: “Başbakanım ve yürütmenin başıyım” dedi. Başbakan’ın ya Anayasa’dan
haberi yok ya Cumhurbaşkanı Gül’ü yok sayıyor.
Erdoğan diyor ki: “Elinde çekiç olanlar her şeyi çivi olarak görürler.”
Kendisinin neden demokrat olamadığını pek güzel tarif etmiş...
Haldun Ertem
Bir mobilya üreticisi, “Uyanmayanı üzerinden atan yatak” üretmiş.
Bizim halkımızı bu yatak da zor uyandırır...
Fahrettin Fidan
