Altan Öymen'in genel başkanlığı sırasında CHP'de üye kayıtları yenilendi. Genel başkan adaylarından Profesör Hurşit Güneş yeni üyelerin açıklanan yaş üzelliklerini değerlendirmiş. Okuyalım: "CHP üyelerinin sadece yüzde 2.9'u 18 - 25 yaş grubunda... Oysa bu yaş grubunda ülke nüfusunun yüzde 25'e yakını bulunuyor. Üyelerin yüzde 19'u 35 yaşının altındaymış. Oysa bu yaş grubunda seçmen nüfusun 37'ye yakını bulunuyor. Yani tam iki katı!.. Üyelerin yüzde 12'si 61 yaşının üstündeymiş. Oysa bu yaş gurubunda nüfusun sadece yüzde 7'si bulunuyor. Üyelerin yüzde 31.5'u da 51 yaşının üstündeymiş. Oysa bu yaş gurubunda nüfusun sadece yüzde 25'i bulunuyor. Sonuç... Ülkenin en ilerici, en dinamik partisi olduğunu iddia eden CHP yaşlı bir parti haline gelmiş. Nitekim üyelerin en yaygın meslek gurubu (yüzde 16.8'le) emekliler!.. Üyeler arasında serbest meslek sahibi olanlar yüzde 12.4, işçiler ise sadece yüzde 11.7... Partide öğrenci kadar bakkal var: Her ikisi de yüzde 0.2'şer..." Sonuç... CHP yaşlanmış.. Gençleştirilmesi gerekiyor...
Gezelim, görelim (2)
On gün kadar önce köşemizde, bu başlık altında çıkan yazıyı hatırlıyor musunuz?.. Hani, İş ve İşçi Bulma Kurumu'ndan bir grup bürokratın "işsizlik tanımını tetkik etmek!" gerekçesiyle İngiltere ve İsviçre'ye "turistik" bir gezi yapacaklarına ilişkin yazımızı... Ve kendisini aradığımız İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürü Necdet Kenar'ın; - Bu gezi asla turistik değildir. Siz bunu yazarsanız bizi yaralamış olursunuz. O zaman da ben derhal iptal ederim, dediği geziyi... Biz geziyi yazdık. Acaba sonuç ne oldu? İşte kurumdan bir bürokratın dün kulağımıza fısıldadıkları; - Heyetin "tetkik ve inceleme" aşkı ağır bastı. Genel Müdürümüz de sonuçta bu aşka saygı göstermek zorunda kaldı! Ey aşk, sen nelere kadirsin, diyor, heyetimize hayırlı "tetkik"ler diliyoruz.
ODTÜ'den Prag'a
Prag'daki IMF ve Dünya Bankası genel kurul toplantılarına protestolar sürüyor... Çek başkenti ve diğer Avrupa kentlerinden sonra... ODTÜ öğrencileri de IMF ve Dünya Bankası'nın ülkemize dayattığı "çözüm" önerilerini protesto amacıyla bugün bir basın açıklaması yapacaklar... Öğle saatlerindeki basın açıklaması için Kampüs içindeki "Mc Donald's" şubesinin önünü seçmişler... IMF'yi, Dünya Bankası'nı ve Mc Donald's'ı birlikte protesto edecek ODTÜ öğrencileri...
Ahmet Kurt, Cumhuriyet'teki "Basket yorum" köşesinde İbo'nun cep telefonu reklamını eleştiriyor. Filmi izlemiş olmalısınız... İbrahim Kutluay Yunanlı güzeller arasında eğlenirken istanbul'dan arayan sevgilisi Demet'e "Antrenmandayım" diyor... "Ya sen?" diye sorduğunda karşıdan aynı yanıtı alıyor: "Ben de antrenmandayım..." Bu diyalogun müstehcen olup olmadığı RTÜK'ün bir üyesine sorulmuş. Üye: - Bence değil, demiş, sevgilisi "Maçtayım" deseydi o zaman müstehcen sayılabilirdi...
Saray'ı gezerken
Dolmabahçe Sarayı denince akla nelerin geldiği malum... Öncelikle Uğur Dündar'ın Arena programında dehşetle izlediğimiz sahneler... Raflarda paramparça olmuş porselen takımlar... Bodrum katına tıkıştırılmış tarihi eşyalar... Parçalanmış koltuklar, masalar, sobalar, sandalyalar... Yırtılmış tablolar... Çatı'dan akan sular. Rütubetten eriyen duvarlar vs... Yıldırım Akbulut'un dün Dolmabahçe Sarayı'nda yaptığı basın toplantısı sanılır ki en başta o korkunç görüntülerin tarihe karıştığını anlatmak içindi. Temelden rütubet, çatıdan su girmemesi için önlemler alınmış... 17 Ağustos depreminden etkilenen Muayede Salonu'na 36 metre yüksekliğinde iskele kurularak onarım yapılmış... Bodrumlarda harap halde bulunan mobilya, soba, porselen ve diğer objelerin onarımına başlanmış. Sayısı 72 bini bulan irili ufaklı Saray eşyası fotoğraflanarak bilgisayara kaydedilmiş. Eserlerin kolayca sayılabilmesi için "bar kodlama" çalışması başlatılmış. *** Dolmabahçe'nin Bodrum katında sergilenen onarılmış mobilya, soba, porselen eşyayı Sayın Akbulut'la birlikte inceledik. Tahta ve cam eşya aslına uygun olarak oldukça kaliteli biçimde yenilenmiş, her birinin yanıbaşına yıpranmış eski halinin fotoğrafı konulmuştu. Sonuç başarılıydı. Önümüzdeki altı ay içinde onarılmamış mobilya kalmayacaktı. Yaklaşık 15 yıldır Saray'da çalışan Daire Başkan Yardımcısı Zeki Aybek in verdiği bilgiye göre, Saray'ı yenileme çalışmaları Yıldırım Akbulut zamanında geçmiş dönemlere göre hızlanmıştı. Onarım işinin bitmeyen bir süreç olduğunu, sarayların bir yandan onarılırken bir yandan eskidiğini anımsattı Zeki Bey... Yıldırım Akbulut Dolmabahçe ve diğer sarayların handikapına değindi bir ara: - Her Meclis Başkanı değiştiğinde milli saraylardaki yönetim kadroları da değişiyor, dedi, en büyük sorun bu... Sarayların yönetimini kurumlaştıracak bir düzenlemeye gidilmesi şart... Akbulut gazete ve televizyon muhabirlerine de bir görev verdi: - Saray'ı gezdiniz gördünüz... Gelişmeleri izleyin... Sarayları bundan böyle sizler denetleyin...
*Gelir dağılımında Tanzanya’dan bile kötü durumdaymışız... Allah bilir Tanzanya’da hükümetin alternatifi de vardır!.. Cihan Demirci