Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,/ yani, beyaz masadan/ bir daha kalkmamak ihtimali de var/ Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini/ biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına / hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden / yahut da yine sabırsızlıkla bekleyeceğiz /en son ajans haberlerini/ Diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için, /diyelim ki, cephedeyiz/ Daha orda ilk hücumda, daha o gün/ yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün/ Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu/ fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz/ belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu..." Nevzat Şenol, bizim 1960'lı yıllardan, TRT'den arkadaşımız. 12 Mart darbesinin ardından aynı günlerde kapının önüne konulduk. Nevzat'ı sonraki yıllarda tiyatro ve seslendirme sanatçısı olarak izledik. O enfes bariton sesiyle olağanüstü güzellikte şiir okur ayrıca... Ne zaman birlikte olsak gecenin sonuna doğru bizleri Attilâ İlhan veya Nâzım Hikmet ile mest eder... İşte o altın sesli adama menhus hastalık yapıştı. Hem de boğazından... Ve ses tellerinden... Birkaç gün önce Çapa Tıp Fakültesi'nde ameliyat edildi Nevzat... Sağlığı iyi. Ama konuşamıyor. Dün ziyaretine gittiğimizde biz konuştuk, o işaretle anlattı derdini. Epey gülüştük. Şiirden söz açıldı... Kâğıtlara Nâzım'ın "Yaşamaya Dair" adlı şiirini kocaman harflerle yazmış, yanında getirmişti. Ne olacak bunlar? Duvarlara asılacakmış... O şiirin bir bölümü şöyleydi: Başbakan Erdoğan, "Kurban Bayramı'na huzur ve mutluluk içinde giriyoruz" demiş. Kuş gribi ve trafik canavarı bile bozamaz bu mutluluğu... Bir İgnliiz üvnsertsinede ypalın arşaıtramya gröe, kleimleirn hrfalreiinn hnagi srıdaa yzalıdkılraı ömneli dğeliimş. Öenlmi oaln brinci ve snonucnu hrfain yrenide omlsaımyış. Ardakai hfraliren srısaı krıaışk osla da ouknyuorumş. Çnükü kleimlrei hraf hraf dğeil bir btüün oalark oykuorumuşz.Bıakn nsıal da düügzn oudkuunz, iignlç dieğl mi? İlginç araştırma... Başbakan Erdoğan, 6 Ocak günü kuş gribi konusunda verdiği demeçte "Vatandaşların bilinçli olması çok önemli. Konu, cuma hutbelerinde vatandaşlara anlatılacak, okullarda öğrencilere bilgi verilecek" diyor. Demecin bir başka yerinde şu cümle de geçiyor:"Bu konuda medyamızın desteğine de şiddetle ihtiyacımız var."Bütün televizyon ve gazeteler doğal olarak Başbakan'ın hutbe ile ilgili sözlerini ön plana çıkarıyor.Çünkü sağlık konusunda "hutbe ile bilinçlendirme" bir Başbakan ağzından ilk kez duyulmaktadır.Nitekim devletin resmi Anadolu Ajansı da haberi bu başlıkla geçmiştir:Ertesi gün yorumlar da bu yönde yapılıyor. Bizim yazımızda da bir gün sonra şu cümle geçiyor:...Başbakan "hutbe okutularak" kuş gribine karşı halkın aydınlatılacağını söylüyor. Uygar ülkelerde böyle bir durumda ilk akla gelen radyo - televizyondur... Başbakan'ın çözümü ise ulema ve hutbe...Aynı gün Güneri Cıvaoğlu da yazısında hutbe konusuna değiniyor.Ve bir gün sonra Başbakanlık'tan şu açıklama geliyor:"8 Ocak tarihli Milliyet gazetesinde Güneri Cıvaoğlu ve Melih Aşık'ın köşelerinde, sanki Başbakan'ın halkın bilinçlendirilmesi için medya desteğine duyulan şiddetli ihtiyaçtan hiç söz etmemiş, okullarda yürütülecek bilinçlendirme faaliyetlerinin önemini hiç vurgulamamış gibi gösterilmesi ve konunun sadece cuma hutbeleri meselesine indirgenmesi, maksatlı bir çarpıtma örneği olarak karşımıza çıkmaktadır."Ve ardından şu zehir zemberek yorum:"Bu yazılarda, toplum sağlığı üzerinde siyasi kışkırtıcılık yapılmış, toplumun gerçekleri inkâr edilmiştir..."Liderlerin basın danışmanlarının görevi liderin sözlerine açıklık kazandırmaktır. Yoruma yorumla karşılık vererek ve gazetecilere hakaret ederek liderin demecinin olumsuz yankılarını gözden kaçırmak değil. Kendi ihmalleriyle 70 milyonluk Türkiye'yi ölümün kol gezdiği bir karantina ülkesi haline getirenler, olumsuz yorumlardan önce kendilerini düzeltseler iyi olmaz mı? Açıklama üzerine Adaletsizliğin kurbanı, kapkaç kurbanı, terör kurbanı, cehaletin kurbanı, arkadaş kurbanı, yanlışlık kurbanı, aşk kurbanı, duygularının kurbanı, savaş kurbanı, çatışma kurbanı, dedikodu kurbanı, eğitim sisteminin kurbanı, iftira kurbanı, ihmal kurbanı, işkence kurbanı, hakem kurbanı, komplo kurbanı, deprem kurbanı, şofben kurbanı, taciz kurbanı, tecavüz kurbanı, cinayet kurbanı, işsizliğin kurbanı, tecrübesizliğin kurbanı vs...vs... Her gün bir şeye kurban olduğumuz için üzülecek değiliz ya. Bugün de başka canlıları insan kurbanı yaparak bayram edeceğiz. Mutlu bayramlar... m.asik@milliyet.com.tr Bayram kutlu olsun