Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Anayasa Mahkemesi’nin, üniversitelerde türbanı serbest bırakmayı amaçlayan anayasa değişikliğini laiklik ilkesine aykırı bularak iptal etmesi üzerine yine çirkin, saygısız, seviyesiz bir kampanya başlatıldı. Anayasa Mahkemesi’ne yöneltilen en önemli eleştirilerden biri: ‘Mahkeme hukuki değil siyasi karar vermiştir...’
Anayasa Mahkemesi neyi denetliyor? Siyasi bir organ olan TBMM’nin çıkardığı yasaları değil mi? Bu durumda verdiği kararlar elbette ve ister istemez siyasi nitelikli olacaktır...
İkinci mızıklanma: Mahkeme, Anayasa’ya göre sadece şekil denetimi yapabilecekken içerik denetimi yaparak yetki tecavüzünde bulunmuştur.
Hukukçu Noyan Özkan bu eleştirinin geçersizliğini şöyle anlatıyor:
- ABD ve Avrupa ülkelerinde yuksek mahkemeler, anayasanın temel ilkelerini korumakla da görevlidirler. Mahkeme, eğer önüne gelen düzenleme, cumhuriyetin niteliklerini düzenleyen, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek ilk üç maddesini doğrudan ya da dolaylı ilgilendiriyorsa... Mahkeme içerik denetimi de yapmakta, içtihat oluşturmaktadır. Bu içtihatlar, Anayasa’nın 153. maddesi uyarınca tüm kişi ve kurumları bağlar. Anayasa Mahkemesi evvelce defalarca, cumhuriyetin temel ilkelerinin korunması amacıyla anayasa değişikliklerini yalnızca şekil bakımından değil esas bakımından da incelemiş ve içtihat oluşturmuştur...
Mahkeme olaya böyle bakmazsa ne olur?
Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğu şu veya bu şekilde ele geçirmiş bir iktidar şekil şartlarına tamamen yerine getirerek örneğin Anayasa’nın 2. maddesinde zikredilen cumhuriyetin niteliklerini madde metninden çıkarabilir, fiilen işlemez hale getirebilir...
Bunu mu istiyoruz?

Haberin Devamı


ABD açıklamış: “Erdoğan hükümetiyle mükemmel anlaşıyoruz.”
Yargı organlarımızla hükümet arasındaki durumun tam tersi bir durum...
Haldun Ertem

Seyreyle gözüm
Abdullah Gül’ün yasalaşmasını istemediğiniz bir kanunu onayladığını öğrendiniz. Çankaya Köşkü’nün önüne gidip eylem yapabilir, ana kapıya siyah çelenk koyabilir misiniz?
Nerdeee... Oralara adamı yaklaştırmazlar bile.
Pekiii... Beğenmediğiniz bir kararından dolayı Anayasa Mahkemesi önünde eylem yapabilir misiniz?
Evet, yapabilirsiniz. Polis de sizi seyretmekle yetinir. Tıpkı dün Anayasa Mahkemesi önünde eylem yapan dinci grubu seyrettiği gibi.

Haberin Devamı


İrade-i Milliye!
AKP eski milletvekili Turan Çömez geçenlerde televizyon programında anlatıyordu:
- Geçen yıl Meclis’te Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’la ilgili olarak CHP’nin verdiği gensoru görüşülüyordu. Ben önergeye olumlu oy erdim. Benim çevremdeki birçok AKP milletvekilinin aynı anda “Bizim de gönlümüzden aynı şey geçiyor ama elimiz mahkûm” diyerek olumsuz oy verdiklerini gördüm...
* * *
Neden? Çünkü demokrasi adı verilen ama demokrasiden başka her şeye benzeyen bizim siyasi düzende milletvekilinin kaderi liderin iki dudağı arasında... Meclis’e liderin iki dudağı arasından geliyor, iki dudağı arasından gidiyor. O yüzden parmak kaldır dendiğinde kaldırıyor, indir dendiğinde indiriyor. Emre itaatsizlk ederse partiden kapı dışarı ediliyor.
O yüzden 11 milyar dolarlık F - 35 uçağı alımına sorgu sual edemeden el kaldırıyor.
Sömürgelere has petrol yasasına...
Ormanları talan eden 2B yasasına...
IMF’nin ve AB’nin sömürge yasalarına itirazsız ‘Evetttt’ diyor...
İşte AKP lideri Erdoğan ve arkadaşlarının “milli irade” dedikleri güç bu...
Bir koltuk karşılığı teslim alınmış parlamenter topluluğu...
Milli iradeyi temsil eden bir Meclis yağma ve talan yasaları yapar mı?
Milli irade kendi kendini soyacak kanunlar çıkarır mı?
Milli irade demokrasiyle, hukukla, laiklıkle, cumhuriyetle ikide bir çatışmaya girer mi?
Milli irade kendisinden önce yabancıların çıkarlarını gözetir mi?
Bu mili irade midır?
Yoksa milli iradeyi teslim almış bir gayri milli irade mi söz konusudur? Hangisi?

Haberin Devamı

Moskova 
Marketler yutuyor başlıklı dünkü yazımıza Kurtuluş Polat Moskova’dan katkı yapıyor...  “Moskova’da hiper marketler hep MKAD yani ‘Moskova Çember Karayolu’ dışındadır... Şehir içinde bunları katiyen göremezsiniz... Fransız ASAN, Türk RAMSTORE, Rus PEREKROSTOK gibi.. Şehir içinde hep irili ufaklı PRODUKTI yazan küçük bakkal tipli kurumlar vardır.”

Özel gazetecilik... 
Sabah gazetesinde sürmanşet. Ergenekon iddianamesi. Okuyoruz...
“Haziran 2007’de başlatılan ve bir yıldır sürdürülen Ergenekon soruşturmasında iddianamenin tamamlandığı öğrenildi. İddianamede, TCK’nın 312, 314 ve 315’inci maddelerine dayandırılan suçlamalarda en ağır ceza Veli Küçük’e istenirken, Küçük’le birlikte Doğu Perinçek, Muzaffer Tekin, Fikret Emek, Oktay Yıldırım ve Zekeriya Öztürk’ün darbeye teşebbüs ettikleri gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet cezası ile yargılanmaları isteniyor. Soruşturmayı yürüten savcılar Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın tarafından kaleme alınan iddianame yaklaşık 1120 sayfa... İddianamenin, 15’i dinlenen telefon konuşmalarının dökümlerinden oluşan 200 klasörlük bir de ‘eki’ bulunuyor...”
Bizim bildiğimiz, hazırlık soruşturması gizlidir... Bu bilgilerin sızdırılması yasal değildir... Yasalar anlaşılan sadece bizleri bağlıyor...


* Dünkü yazımızda TRT
Genel Müdürü İbrahim Şahin aynı zamanda Vodafone yönetimKurulu üyesi gösterilmiş... Şahin Vodafone değil Telekom yönetim kurulu üyesi...