Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

12 Eylül günleri... Milli Güvenlik Konseyi işbaşında... Ali Baransel Çankaya Köşkü'nde Orgeneral Kenan Evren'in basın müşaviri... Bir sabah Konsey üyelerinden biri Ali Baransel'i telefonla arıyor, gazetelerden birindeki fıkraya dikkati çekiyor, bu konuda Kenan Paşa'nın fikrini almasını istiyor... Fıkra şudur:Şili Diktarörü Penochet'ye sormuşlar:- Turşu kurmak mı zordur, cunta kurmak mı?Pinochet şu yanıtı veriyor:- Tabii turşu kurmak... Bir teneke hıyar bulacaksınız, tuzlu suya basacaksınız, limon sıkacaksınız, haftalarca bekleyeceksiniz... Dünya kadar iş... Oysa cunta kurmak için 3 hıyar kâfidir...Baransel her sabah olduğu gibi o gün de Konsey Başkanı Evren'e basın özetlerini sunuyor. Araya, yukarıdaki fıkrayı sıkıştırıyor. Kenan Paşa üzerine alınma ve sinirlenme alametleri gösteriyor. Her zaman basından yana olan Baransel yine meslektaşlarını kolluyor:- Fakat efendim, dikkat buyurun 5 demiyor 3 diyor...Kenan Paşa bir daha bakıyor, yumuşuyor:- Haklısın diyor, adam 5 dememiş 3 demiş...Üzerine alınmıyor. Gazete iki farkla durumu kurtarıyor... Ali bizim sorularımızı yanıtlarken bu öyküye, Kenan Evren dönemini anlatacağı, "Esas Duruş" adlı kitabında da yer vereceğini söyledi. Görevinde hep ustaca davranmıştır Ali... Bilir misiniz? Onun ustalığı sonucu Kenan Evren cumhurbaşkanlığı görevinde hiçbir gazeteciye dava açmamıştır... Piyasada dolaşan bir 12 Eylül fıkrasını, acaba içinde gerçeklik payı var mı diye Ali Baransel'e sorduk. Varmış. Onun verdiği bilgiye göre, bakınız işin aslı neymiş... Milli Eğitim Bakanı Çelik, öğretmenlerin bir maaş ikramiye isteğine, "Sizi Maliye Bakanı'na götüreyim, bir de onu öpün" yanıtını vermiş. Bir maaş ikramiye için o çile çekilir mi? Ankara'dan güvenilir bir kaynak, Finlandiya planı üzerinde görüşmeler yapıldığını, bizimkilerin planı kabul eğiliminde olduğunu bildiriyor. Planda Maraş'ın BM denetimine devri, Mağusa limanındaki trafiğin AB denetiminde genişletilmesi var. Gelen habere göre bizimkiler Maraş'ın devrini plandan çıkaracak, bu şekilde zafer kazanmış havası basacak, ama Mağusa'nın AB denetimine verilmesini kabul edecekler. Bunun üzerine Türkiye'deki limanlar da (belki kısmen) açılacak, Rum yönetimi tanınacak, Kıbrıs'ı Rumlara teslim süreci başlatılacak... Aman dikkat... Kıbrıs gidiyor... Bitlis'in Tatvan ilçesine 13 kilometre mesafedeki Nemrut Kayak Merkezi'nin yapımı tamamlandı. Pist 2.5 kilometre... Türkiye'deki kayak pistlerinin en uzunu... Ancak haberlerde bir isim ıskalanıyor: Vali Asım Kocamustafaoğlu... Halen Nevşehir Valisi olan Asım Bey, Bitlis valisiyken kayak sporunun gelişmesi için en büyük çabayı gösterdi. Tesislerin temelini o attı. Geçenlerde bir sohbette bütün Bitlis'in kayak yaptığını söylemiş, kayağı nasıl edindiklerini de şöyle anlatmıştı: "Enli perde kornişlerinin ucunu büküyor, kayak yapıyorlar!" Bitlis'te kayak... On binlerce ağaç kesmişler.. Daha on binlerce keseceklermiş... Ormanı (nasıl olmuşsa) bir biçimde satın almışlar... Ağaçları tıraşlamış, arazinin üzerine yüzlerce villa kondurmuşlar. Adını da Acaristanbul koymuşlar...Acar Şirketler Kurulu Başkanı İsmet Acar:- Tüm ağaçları kesme iznim var ama yüzde 40'ını bırakacağım, diyor...Büyük lütuf İstanbul için...Gündemi Orman Bakanı Osman Pepe uyandırdı... TBMM'deki konuşmasında:- Acarkent, İstanbul'da yüz karasıdır dedi Osman Pepe, yüzde 6 hakları varken, yüzde 96 yaptılar.Bölge Müdürü, muhafaza memurlarıyla geçen yıl kapılarına gitmiş, içeri almamışlar, memurlar da adamlarda silah olduğunu düşünüp korkup geri dönmüşler.Aslında hikâye yeni değil. Osman Pepe bakan olduğunda inşaat izni için kapısına gelmişler. Vermemiş. Acarlar bunun üzerine bakanlığı devre dışı bırakan kimi uygulamalara gitmişler. Adam ayartma, rüşvet vs...Sonuçta ağaçlardan tamamen temizlenmiş! 300 dönüm arazi üzerine 833 villa yapılmış. İnşaatlar tamamlanma aşamasına gelmiş. Bakan kamuoyunu yeni uyandırıyor...Osman Pepe acaba 4 yıldır neredeydi. Bu şirketin o bölgeye villa inşaatını nasıl başlattığını görmedi mi? Kendisine teşkilatı haber vermedi mi? Geçen yıl adamlar içeri alınmadığında neden ertesi gün bir polis veya jandarma ordusuyla orayı baskına gitmediler de kaymakamlığa şikâyetle yetindiler.Ortada çok açık bir göz yumma var... Bakan isyan ediyor ama iş işten geçtikten sonra. Kendisi de bugüne kadar bu doğa katliamına göz yumanlar arasında... Olup biteni geçmişte basına çıtlatsa ortalık ayağa kalkar, bu yağma engellenirdi. Ama villalar iyice boy atıp serpilinceye kadar susmuş... DYP'li bakan Hasan Ekinci de zamanında gözlerini kapamış, vazifesini yapmıştı. 13 villa edinmiş orada...Ne demişti Tevfik Fikret:Yiyin efendiler... Bu han-ı yağma sizin... Kesin efendiler! Önünüzde aşmanız için bir tepe varsa beklemenin onu küçülteceğini sanmayın... m.asik@milliyet.com.tr