Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       ANAP İstanbul İl Başkanı Erdal Aksoy'un kardeşi, işadamı Erol Aksoy'u kaçırıp şantaj yaptıkları iddiasıyla tutuklanan hostes Dilek Sezerer ve üç erkek arkadaşı hakkında dava açıldı. Dünkü Hürriyet'te davanın iddianamesinden alıntılar vardı:
       "Dilek Sezerer, 18 Nisan günü Aksoy'a telefon ederek Dikilitaş'taki evine çağırdı. Aksoy eve geler gelmez evde saklanan diğer sanıklar üzerine saldırdı. Aksoy'un çıplak fotoğraflarını çeken sanıklar, fotoğrafları basına vermekle tehdit edip para istediler..."
       Peki Erol Aksoy o eve neden gitmiş?.. 25 Nisan günlü Hürriyet'te bu konu şöyle açıklanıyordu:
       "İşadamı Erol Aksoy, iç mimar olduğunu söyleyerek kendisinden iş isteyen Dilek Sezerer'in üniversiteyi bitirmediğini belirlediklerini, bu nedenle işe almadıklarını söyledi... Aksoy, Sezerer'in konuşmak için kendisini çağırdığı adrese gittiğinde diğer sanıkların saldırısına uğradı..."
      
Özetle... İş başvurusu reddedilen genç hanım, "Konuşalım" deyip firmanın patronunu evine çağırıyor... Patron da kırmayıp gidiyor... Olayın en ilginç yanı burası... İşe alınmayan çok eleman gördük, duyduk. Ama hiçbir patronun işe almadığı elemana bunun sebeplerini anlatmak için taa evine kadar gittiğini duymamıştık. Doğrusu çok zarif ve örnek alınması gereken bir davranış. Kutluyor, keyfiyeti diğer patronların dikkatine sunuyoruz...

       İngilizce "güç" anlamındaki "Vigor" ile ünlü şelale Niagara'nın adını birleştirmiş, iktidar hapına "Viagra" diye bir ad kondurmuşlar. Bar sohbetlerinde herkes "Viagra"yı konuşuyor. Time dergisi de bu hafta bu mucize ilacı kapak konusu yapmış. İç sayfalarda Viagra'nın ilk müşterileri konuşuyor:
       - Beni havalandırdı, diyor biri...
       - Etkisi sabaha kadar sürüyor, müthiş bir hap, diyor öteki...
       Üçüncü bir kişiye soruyorlar:
       - Bende hiçbir etki yapmadı, diyor, zaten üç kişiden ikisinde etki yaparmış. Ben galiba o etki alanı dışında kalan birim...
       Viagra'nın ununu elemiş eleğini asmış dedeleri de hayli zorlayacağı söyleniyor. Ancak nineler hemen sevinmesin. Eğer cinsel arzu yoksa Viagra bir işe yaramıyor. Viagra eğer yanında fıstık gibi bir kız olursa etki yapıyor.

       Cumhuriyet yazarı Ahmet Taner Kışlalı, 1995 yılı Temmuzunda "Seçimsiz demokrasi" başlıklı bir yazısında şöyle diyor:
       "...12 Eylül orta sağ bir parti programını anayasalaştırdı. Seçmene ancak benzerler arasında seçim yapma hakkını tanıdı. Tek paçalı pantolon giymek zorunda kalan toplum öteki bacağını kullanamıyor. Kullanamadığı için de sürekli tökezliyor ve koltuk değneği gereksinmesi duyuyor. Toplum kötürüm değil. Kötürümlük ona o pantalonu biçenlerin kafasında..."
       ***
       Tablo bugün de aynı... Hatta daha kötü. Birer menfaat çetesine dönüşen partiler siyaset havuzunu işgal etmiş. Başka partiyi havuza sokmuyor, seçmeni aralarından birine oy vermeye mahkum ediyorlar.
       Demokrasinin tekrar hayat bulması için bu yapının kırılması lazım. Bu yapının kırılması için yüzde 10 oy barajından başlayarak, halkın siyasete katılmasını önleyen tüm engellerin ortadan kaldırılması, siyasi partiler ve seçim yasalarının bu doğrultuda değiştirilmesi lazım.
       Lazım da, kim yapacak bunu?
       Bugünkü çarpık yapıdan memnun olan parlamento mu?
       Yoksa bu çarpıklıklar sayesinde parti içi diktatör haline gelen liderler mi?..
       Elbet onlar parmağını kımıldatmayacak.
       Bu yapının kırılması yine halka düşecek...
       Vatandaşlar, sendikalar, dernekler, cümle sivil toplum kuruluşları... Enerjilerini bu noktaya odaklamalı... Halkın iradesinin meclise yansımasını sağlayacak yasa değişikliklerinde ısrar etmeli.
       Elbet statükodan memnun olanlar direnecek.
       Ama halk bu yapıyı kırmaya mecbur. Kıracak.
       Türkiye'nin derdi erken seçim değil... Gerçek seçim.
       Gerçek seçimin şartı halka dayalı, farklı görüşte partiler arasında yapılması.
       Demokrasi bu noktayı yakalamaya mecbur. Yakalayacak.
       Yoksa demokrasi adı altında bir siyasi ve ekonomik yağma düzeni sürüp gidecek...



Yazara E-Posta: M.Asik@milliyet.com.tr