Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Açık Pencere Dr. Erdal Atabek, "Çocuklar, Büyükler ve Tavşanlar" kitabında disiplini şöyle tanımlıyor;"...'disiplin'; birisine 'bir başkası' ya da 'bir kurum' tarafından uygulanan kurallar, düzenlemeler değildir, 'yetişen bir insanın başarılı olması için ne yapması gerektiğini öğrenmesi'dir. 'Disiplin', kişinin kendi öğrenmesi, kendi uygulaması, kendi becerisi, kendi başarısıdır" diyor ve ekliyor: "Bizim görevimiz de çocuklara 'disiplin uygulamak' değil, onun 'disiplin kazanmasını' sağlamaktır." (s.126)Ve çok önemli bir özelliğimize, gecikmelerimizle ilgili açıklamalarda da bulunuyor:"Yaygın hastalıklarımızdan birisi olan 'bir işi zamanında yapamamak' bize çok doğal geliyor. Açıklanan saat ve dakikada başlayan toplantımız 'yok denecek kadar azdır'. Biz Türklerin her toplantıya gecikerek gelmeleri âdet durumuna gelmiştir. Bu 'alışkanlığın' altında ise zamanı kullanmayı öğrenmemiş olmak, başkalarının zamanına saygı duymamak, daha önce bitirmesi gereken işleri bitirmeyi başaramamak, yol faktörünü hesaplamada yanlış yapmak ya da aldırmamak, bu arada yitireceği şeylerin değerini bilmemek, umursamamak gibi çok yönlü bir 'yanlışlar demeti' yatmaktadır." (s.27)Bir de köylülüğümüz vardır eklenecek... Köylü için zaman adeta bitmeyecek, çok geniş bir kavramdır... Dünkü yazımızda Almanların özelliklerine değinmiştik... Dakik olmak, planlı davranmak, disiplinli hareket etmek... Yani bizde hayli eksik şeyler... Bugün Babalar Günü... Bu yıl da zaten babalar yılı... Halkın malını ölü fiyatına yabancılara satan babaların yılı... Yarından itibaren iki haftalığına izne çıkıyoruz... Malumunuz bu yaz başka tatil yapılacak zaman kalmıyor... Seçim yoklamasında bize iki il düştü, Hatay ve Mersin... Tatil günlerinde mümkün olursa bu illeri de gezeceğiz... Şili Fahri Konsolosu Haluk Sanver'in bir yakınmasını duyurmuştuk. Kamuran Gürün'ün Ermeni Dosyası adlı kitabının İngilizce kopyasını bulamamıştı. Bu konuda okurlarımız bilgi gönderdi. Kendisine aktaracağız... Buluşmak üzere. Sevgili okurlar... Stuttgart'ta Türk Havayolları'nın iki usta yöneticisiyle tanıştık... Bölge Müdürü Gürsel Ergül ve Pazarlama Müdürü Cengiz İnceosman... Geleceğe ilişkin mutlu haberler verdiler bize... Gelecek yıl Stuttgart'tan Kayseri, Antalya gibi kentlere direkt uçuş planlıyor THY... Hazırlık sürüyor... THY'nin en az rötar ve en az bagaj kaybetme sıralamasında her zaman en başarılı ilk iki havayolu arasında yer aldığını öğreniyoruz... THY'de kadrolaşmanın çok can sıktığını biliyoruz. Ancak ehil ellerdeki işler tıkır tıkır yürüyor. Bunu hem Münih hem de Stuttgart'ta gördük... Stuttgart hattı... Münih'i bize Funda Faust gezdiriyor. Almanla evli bir Türk turist rehberi... Ölçülü, esprili, güvenli bir hanım... İyi yetiştirilmiş bir Türk kızının ne kadar becerili ve başarılı olabileceğini onu izlerken görüyorsunuz... Otobüste anlatıyor:- Burası Türk Caddesi: Turken Strase... Söylentiye göre Viyana kuşatmasında esir düşen Osmanlı askerleri burada çalıştırılmış, bu caddenin kanalizasyonlarını onlar yapmışlar...Almanya'daki işçilik tarihimiz bakınız nerelere kadar uzanıyor! * * *Almanya deyince aklımıza fabrika gelir... Gurbet gelir... Gurbetçi gelir... Hitler gelir... Meister gelir... Transistorlu radyo gelir... Tüylü şapka gelir... Mercedes gelir... BMW gelir... Peki ya Alman deyince... O zaman da aklımıza birtakım ruhsuz adamlar gelir... Robot gibi insanlar gelir... Kaba saba bir toplum gelir...Peki Almanya ve Almanlar bunlardan mı ibarettir? Acaba Almanya'yı turist olarak gezip gözlesek neler göreceğiz?Tabii ki çok farklı şeyler... Ama, Almanya'yı turist olarak hemen hiç gezmiyoruz... Geçen yıl topu topu 12 bin turist yollamışız. Almanlar Türkiye'den daha fazla turist çekmek için çaba sarf ediyor... Bizim bu konuda fikrimizi sorduklarında:- Önce şu vize işini kolaylaştırın ve daha insani şekle getirin, diyoruz...Hak veriyorlar... Münih.. Stuttgart... Heidelberg... Almanya'nın güzel yerlerini dolaşıyoruz...Almanlar şehircilik ustası... Şehirler orada yağmalanmıyor. Sadece içinde yaşayanları daha mutlu edecek şekle dönüştürülüyor... Hata yapmıyorlar mı? Yapıyorlar. Ama hatadan dönmesini de biliyorlar. Münih'te 140 metre yüksekliğinde bir gökdelen yaptıktan sonra kentin siluetini ve karakterini bozduklarını fark etmişler.. Tartışmışlar. Frauenkirsche katedralinin kulelerinden daha yüksek (100 m) bina yapılmamasına karar vermişler.Plan, organizasyon, disiplin, şehircilik, sanayi, teknik... Almanya'dan alacağımız çok ders var... m.asik@milliyet.com.tr Almanya dersi