Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Devlet doğrudan vergi alması gereken kesimlerden bunu alamayınca dolaylı vergilere yükleniyor. Dolaylı vergide sadece benzinde değil, örneğin iletişim, cep telefonları, motorlu taşıtlar, alkollü içkiler vs. de de dünya şampiyonuyuz. Avrupa'da yüzde 35 olan dolaylı vergi oranı bizde yüzde 70...- Peki çözüm?- Her yıl gazetelerde kuyumcu, kürkçü, diş hekimi vs. gibi serbest meslek sahiplerinin komik vergiler ödediğini... Ama bu insanların aynı zamanda beyan ettikleri gelirin çok çok üzerinde bir yaşam sürdüklerini okuruz. Bu insanlara, arkadaş sen bu kadarcık gelirle bu lüks yaşantıyı nasıl sürdürebiliyorsun... Şunu bir açıkla bakalım diye soramıyoruz. Bunu sorabilirsek işsizlik de yolsuzluk da, devletin dolaylı vergilerle garibana yüklenmesi de ortadan kalkar.- İyi de niye soramıyoruz?- AKP'nin iktidara gelir gelmez, 9 Ocak 2003'te ilk çıkardığı yasalardan biri, kişilerin servetlerindeki artışın kaynağının sorulamayacağına dair yasa oldu. Kaynak sorulamayınca sonuçta o kişilerden... Örneğin milyon dolarlık serveti olmasına karşın vergi dairesinde kaydı bile bulunmayan Maliye Bakanı'nın oğlundan dahi vergi alınamıyor. O zaman gelsin dolaylı vergiler, gelsin garibanlar. Benzin fiyatlarında dünya birinciliğimiz sürüyor. Benzine ödenen paranın yarıdan çoğu malum, vergiye gidiyor. Niye böyle? Prof. Şükrü Kızılot diyor ki: Erdoğan'a "Kasımpaşalı gibi davranma" diyen AKP Milletvekili Mahmut Koçak partiden ihraç edilmiş. Söylediği yalan olsa insanın içi yanmaz... Bekir Coşkun, dünkü enfes yazısında, dünyanın en pahalı benzinini kullanan halkın tepkisizliğini eleştiriyordu... Aklımıza İstanbul eski Belediye Başkanı Rahmetli Aytekin Kotil'in öyküsü geldi. İstanbul'da su sıkıntısı başlamış.. Büyük tepki alıyorlar... Suyu bollaştıramıyorlar... Ama git gide tepkiler azalıyor. Su müdürünü çağırıp bunu nasıl sağladığını soruyorlar. Cevap:- Suyu az şikâyet edenden alıyor çok şikâyet edene veriyoruz.. Böyle yapa yapa şikâyetleri en aza indirdik...Ülkede vergi yükü de bu esasa göre dağıtılıyor.. Sular kesilince... Alem FM dünyanın en pahalı petrolünü kullanmamızı protesto için her sabah 8.00'de korna çalma eylemi başlattı. Bilginize... Eskişehir'de Genel Merkez'in itirazına rağmen AKP İl Başkanlığı seçimine iki aday katılmış, muhalif aday Osman Yüksel seçimi 2 oy farkla kazanarak İl Başkanı olmuştu. Genel Merkez geçen hafta sonu Osman Yüksel'i görevden aldı. Seçenleri de unutmadılar. Dün de AKP'nin 629 il delegesinin delegelikleri iptal edildi. Delegeler ve il başkanı yeniden seçilecek... Tabii bu arada muhalifler temizlenecek. Farklı sese ve renge tahammül yok. Bunun adı Ak Demokrasi... Ak demokrasi... Cumhurbaşkanı nasıl biri olmalı? Uzun lafa gerek yok; Ahmet Necdet Sezer gibi... Başbakan Erdoğan, Strasbourg dönüşü uçakta gazetecilere konuşuyor:"Partimizdeki kadın üye ve yöneticisi sayısını yeterli görmüyorum. Ama yine de bizdeki kadın sayısı CHP'ye göre daha fazladır. Teşkilatlara daha çok kadın üye bulun, yönetimlere getirin, talimatını verdim."Medyamız bu tür sözleri alır, sorgulamadan yayınlar, lidere prim kazandırır. Böylesi biraz da Başbakan'ın uçağına alınmanın bedelidir. Sorgularsanız manzara değişebilir. Mesela bakalım CHP Milletvekili Güldal Okuducu ne diyor bu konuda:- Hatırlarsanız Tayyip Erdoğan bundan birkaç yıl önce kendisine, "CHP kadınlara yüzde 25 kontenjan tanıdı, siz de böyle bir şey düşünür müsünüz?", diye sorulduğunda şu yanıtı vermişti: Ben bu yaklaşımlara önem vermiyorum. Biz kontenjana gerek kalmadan yüzde 30 oranında kadını yönetimlere taşıyacağız. Şimdiki itirafından anlaşılıyor ki bu sözleri lafta kalmış. - Ya AKP'de kadın oranının CHP'dekinden fazla olduğu iddiası...- Bizde bugün ortalama olarak her dört üye ve yöneticiden biri kadındır. AKP'de ise yüzde 5 ya da 6'yı geçmez.- Tayyip Erdoğan'ın bu son talimatı ilerisi için durumu değiştirmez mi?- En az 3 - 4 yıl için geçmiş olsun! Çünkü kongreleri bitti, yönetimleri belirlendi. Tayyip Bey bu konuda gerçekten samimi olsaydı o talimatı çok önceden verip yapıyı bu kongrelerde değiştirirdi. Ayrıca ben AKP'nin kadın karşıtı bu politikalarıyla kadınları kendisine çok fazla çekeceğine de inanmıyorum. Bir parti düşünün ki, belediyeleri aracılığıyla sık sık kadınları aşağılayan kitaplar, broşürler yayımlıyor. Kongrelerinde harem - selamlık uygulaması yapıyor. Çokeşli milletvekillerini sorun görmüyor. Yasalardaki kadınlar aleyhindeki hükümlerin değiştirilmesi sözkonusu olduğunda yan çiziyor, vs. Bütün bunları gören, yaşayan ve de biraz bilinçli olan bir kadının AKP'ye sempati duyması mümkün mü? m.asik@milliyet.com.tr AKP ve kadınlar...