Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Rahşan Ecevit, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in partiden istifa ettiğini söylüyor...
Sezer, hayır etmedim, diyor. Parti sıkıntılı... DSP 2002 seçimlerinde yüzde 1.5 oy almıştı. Son anketlerde oy oranı yine yüzde 1.5
görünüyor. Zeki Sezer düzgün adam. Temiz adam. Ama siyasete pek uygun değil. Bir
karizma oluşturamadı. Üstelik milletvekilliğini kabul etmeyip Meclis dışında kalması çok
yanlış bir adım oldu. Hem partiyi hem kendini zayıflattı. Son zamanlarda “Laiklik karın
doyurmaz” gibi sözlerle AKP tabanından oy
alma hevesine girmesi parti içinde büyük eleştirilere yol açtı. Parti Meclisi üyesi Sait Kekeç sert açıklamlar yaptı bu
konuda. Rahşan Hanım yerel seçimlerde AKP’ye karşı sağlı- sollu ittifak yapılmasını önerdi. Bu sözleri, Zeki Sezer kendisiyle hemfikir olmadığı için, DSP internet sitesine konulmadı. Rahşan Hanım küplere bindi.
Rahşan Hanım taraftarları Sezer’in istifasını istiyor. Sezer taraftarları “Rahşan Ecevit genel
başkanlığa Yaşar Okuyan’ı getirecek” gibi
söylentiler çıkararak, Genel Başkan’ı yerinde
tutmaya çalışıyor. Partinin 80 trilyon lirası vardı. 30 trilyona düşmüş. Oy artmamış ama para
azalmış. Parti’nin hem milletvekilleri hem Parti Meclisi üyeleri şu anda ikiye ayrılmış durumda;
Sezerciler, Rahşancılar...
DSP bir Ecevit partisiydi. Ecevit’siz
yürümüyor. Rahşan Hanım’ın partinin  başına
Yılmaz Büyükerşen’i düşündüğü söyleniyor...
Çözüm olur mu? Bir siyasi parti vesayet
rejimiyle yürür mü?

Haberin Devamı

Ergenekon operasyonunda gözaltına alınanlardan sadece biri tetikçi olarak tanımlanmış.
Tek tetikçiyle darbe de ancak bizim gibi  bir ülkede olur zaten...
Haldun Ertem

Kavga
...bu canım
dünyanın orta yerinde/ hayvanlar kadar
bağlanamamışız
birbirimize/
yalan mı? gözünü sevdiğim karıncalar/
işte: hamsiler
sürü sürü/
arılar bölük bölük geçer/
leylekler tabur tabur/
ya bizler? eşrefi mahlukat!../
boğazımıza kadar kendi murdar
karanlığımıza
gömülmüşüz/
bizler bölük bölük, bizler tabur tabur/
bizler sürü sepet/
yalnız birbirimizi öldürmüşüz.
B. R. Eyüboğlu

Haberin Devamı

Osram
Güzel ama hüzünlü bir geceydi... Konuklar kokteyl salonundan yemek salonuna alınırken ışıklar söndü. Zifiri karanlıkta birbirimize tutunduk. Önümüze görme özürlüler düştü... Hepimizi teker teker masalardaki yerine oturttular. Yemek servisini de onlar yaptılar. Bir damla bile yemek dökmediler serviste. Ama biz karanlıkta yemek yemeyi bir türlü beceremedik. Neyse ki 10 dakika sonra ışıklar yandı da... Görmezleri karanlık dünyalarında bırakıp... Normal yaşama döndük.
Bunlar Osram’ın gecesinde yaşandı. Osram aydınlatma sektöründe lider bir Alman firması... İki yıl önce Anadolu’da 100 sınıfın aydınlatmasını sağlamışlar. Sosyal sorumluluk projesinin bu yılki programı ise görme engellilere fiziksel ve zihinsel destek vermeyi öngörüyor. Çalışma Türkiye genelindeki 14 okulda yürütülecek. Bizim Yalvaç Ural da projede görev almış. Hüzünlü gecede Osram’ın CEO’su Erol Kırılmaz’ı ve CFO’su İnci Korkmaz’ı tanıdık... Ünlü firmanın Türkiye kolunu 40 yaşın altındaki gençlerin yönetiyor olmasından mutlu olduk. Unutmayalım...Özürlülere destek hepimizin görevi...

Haberin Devamı



Ey gaziler nasılsınız?

Kuvayı Milliye Derneği gecesinde Muzaffer Tekin, Oktay Yıldırım gibi emekli subaylarla çekilmiş bir resmi bulunmuş. Elektronik firması sahibiymiş. Çeteye finansman sağlıyor kuşkusuyla gözaltına alınmış. Gözaltında akciğer kanseri olmuş. O hastaneden o hastaneye sevk edilirken ailesinden de gizlenmiş. Nihayet 1 yıl sonra adeta yaşayan bir ceset halinde eşine teslim edilmiş. Dün Milliyet dahil tüm gazetelerde fotoğrafı vardı Kuddusi Okkır’ın... İddianamesi olmayan bir davanın sanığı olarak bir yıl hastanelerde süründürülen bir adam, suçunu öğrenemeden ölüyor.. Bu mu demokrasi? Bu mu hukuk?
AKP ile yalakalarının demokrasisi ve hukuku işte bu...
* * *
E. Orğ. Şener Eruygur Paşa’nın Fenerbahçe’deki lojmanında bulunan(!) komik, pardon kozmik plan önceki gün Star, Sabah, Bugün ve Yeni Şafak adlı 4 iktidar gazetesine servis edilmişti. Bu soruşturmanın başından beri aynı oyun oynanıyor. Birtakım insanlar gözaltına alınıyor ve ertesi gün AKP yanlısı basında onlarla ilgili korkutucu senaryolar yazılıyor. Böylece o isimler kamuoyunda mahkûm ediliyor. Yargıçlar, önlerine getirilen şüphelileri tutuklamaya zorlanıyor. Bu entrika sözde darbecilere karşı demokrasiyi savunmak adına çevriliyor. Faşist olsanız daha farklı ne yapacaktınız peki?
* * *
Şemdinli sanığı olarak yakalanan astsubay hakkında Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt “Tanırım iyi çocuktur” demişti. Gözaltına alınan Erguygur ve Tolon paşalara o kadarcık bile destek gelmedi... Evet, Genelkurmay yargıya saygılı davranma özeni göstermeliydi. Ama hani, yurt sathına yayılmış yüzlerce emekli subay ve gazi derneklerinden iki emekli generale bir küçücük destek gelemez miydi? TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun Sinan Aygün’e sahip çıktığı kadar bir sahiplenme hiç değilse... Esir alınmış gibi gözaltına götürülüş biçimleri hakkında birkaç söz... Söylenemez miydi? Bülent Arınç’ın son gözaltılar hakkındaki “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” hünkürmesine bir küçücük cevap verme gücü de mi  bulamadınız ey gaziler?