Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan pazar nutkunda haykırdı:              “Yargıtay Başkanlar Kurulu bildiriyi yasaların verdiği yetkiyle değil, durumdan vazife çıkarmak suretiyle yapmıştır.”
Bu bir itiraf aynı zamanda... Demek ki “durum” yasalar izin vermese bile “vazife çıkarmayı” mecbur kılacak kadar vahim...
O zaman... Yalnızca yargıçlar değil... Türkiye’de demokrasi, hukuk, cumhuriyet ve anayasaya inanan her ferdin bu durumdan kendine vazife çıkarması icap eder... Bu bir suç değil, görevdir...
* * *
“Yargıtay bildirisine cevap vermemek 16.5 milyona ihanet olurdu”, diyor Başbakan...
Keşke kendileri daha önce iki kelimeyle olsun hariçten gazel okuyan AB komiserlerine cevap verip yargıyı savunsaydı.... Yargıtay o zaman bu bildiriyi yayınlar mıydı?
Üstelik Başbakan ve AKP sözcüleri Yargıtay bildirisine de yanıt vermiş değil henüz. Sadece karşı hücum düzenliyorlar...
Aslında Türkiye buraya hiç yoktan geldi. Zorla getirildi.
Keşke Tayyip Erdoğan geçen yıl tek başına cumhurbaşkanı seçmeye kalkışmasaydı...
Keşke seçim gecesi verdiği sözü tutup herkesi kucaklasaydı..
Keşke Abdullah Gül’ü dayatma yerine mutabakatla seçseydi.
Keşke seçimden sonra kendi adamlarına Anayasa hazırlatma hatasına düşmeseydi.
Keşke türban dayatmasına girmeseydi
Keşke ülkenin yüzde 53’ünü yok saymasaydı.
Bugün ne ülkenin ne onların tek ayağı çukura girmiş olacaktı...
Biz de durumdan vazife çıkarıp böyle yazılar yazmayacaktık...

Haberin Devamı


Prof. Şerif Mardin, “Cumhuriyetin öğretmeni mahalle imamına yenildi” demiş.
Sizlerin de az çabanız olmadı hocam bu mutlu sonuçta...
Haldun Ertem


Gurur abidesi
Cannes ‘da kırmızı halı üzerinde röportajlar yapan Fransız hanım spiker, ondan “Büyük Türk yönetmen” diye söz ediyor... Nitekim o asil ve şövalye duruşlu adam, ülkesini daha sonra festival sahnesine taşıyor... En büyük festivalde alkışlarla en iyi yönetmen ödülünü alıyor... Ne inanılmaz bir başarı... Ne büyük onur... Üstelik bir ödül uğruna bazıları gibi ülkesini harcamıyor. Tersine teşekkür ediyor:
“Bu ödülü birisine ithaf etmek istiyorum... Yalnız ve güzel ülkem Türkiye’ye...”
Seninle iftihar ediyoruz Nuri Bilge Ceylan... Yürekten alkışlıyoruz...

Haberin Devamı


Bilitis’in şarkıları
Paris’te 1901 yılnda sahnelenen ve büyük başarıya ulaşan “Bilitis’in Şarkıları” adlı oyun bir yüzyıl sonra sahnelerimizde seyirciyle tanıştı... Oyun Antik Yunan’da, Midilli adasında yaşamış olan ünlü kadın şair Bilitis’in aşk dolu yaşamına bir yolculuk. Bilitis’in çocukluğu Toroslar’ın eteklerinde, Pamfilya kıyılarında geçiyor. Bir çobana delice âşık olan Bilitis bu aşk bitince çocuğunu da terk ederek Midilli’ye gidiyor. Yeni aşklar başlıyor... Bu fırtınalı yaşamı iki usta oyuncu, Filiz Kutlar ve Erkan Sever canlandırıyor sahnede... Oyun 28 Mayıs’ta (yarın akşam) Kadıköy’de Oyun Atölyesi’nde sahneleniyor...


“Kore’ye dikkat”
Japonya ve Güney Kore çıkışlı elektronik cihazlar Türkiye’de büyük pazar buldu. Bu sonuçta Doğu Asyalı işadamlarının mütevazı, saygılı, sempatik tavırları da önemli rol oynuyor... Dürüst bir imaj sergiliyorlar... Ama korkarız, bu imaj giderek hüsrana dönüşüyor. Hyundai ile Kibar Holding, Honda ile Anadolu grubu, Toyota ile Sabancı, Mazda ile Mermerler arasındaki tatsızlıklara son günlerde bir yenisi eklendi... Bu son olayın kurbanı, başkanlığını genç işadamı Sabri Yiğit’in yaptığı Digicom firması... Digicom 1995 yılından itibaren ünlü elektronik markaların Türkiye distribütörlüğünü yapmış... 6 yıl önce LG ile anlaştığında bu plazma TV markasını Türkiye’de kimse tanımıyorken yüzde 25 gibi yüksek bir pazar payına ulaştırmış...
Devamını ODTÜ mezunu işadamı Sabri Yiğit anlatıyor:
- İşbirliğinin çok iyi gitmesi üzerine geçen yıl ortak plazma ekran yatırımı yapmak ve pazarlama şirketi kurma kararı aldık. Yeni yatırımlara yöneldik. Elimizdeki kimi elemanları ve bilgileri onlara verdik. İşler iyice büyüyor diye bakıyorduk. Nisan ayında bir geceyarısı telefonu geldi. Yüzde 12 olan brüt kâr marjını yüzde 1’e indirdiklerini bildirdiler. Bu resmen köprüleri atmak anlamına geliyordu. LG bizim sırtımızdan adım adım Türkiye’ye yerleşti. Kendi ayakları üzerinde duracak duruma gelince bize tekmeyi attı.
Yiğit’e göre; global şirketler Türkiye’de korumacı kanunların yetersizliğinden, mahkemelerin uzun sürmesinden de cesaret alıyor... Türk firmalarına parya muamelesi yapıyor. Yiğit, Doğu Asya ile iş yapan Türk firmalarını çok dikkatli olmaya, ilişkileri sağlam tutmaya davet ediyor.

Haberin Devamı

Beykoz sağlık evi
İstanbul Beykoz’daki Mahmut Şevket Paşa köyü sakinleri tarafından yaptırılan sağlık ocağına yıllardır doktor, hemşire ve ebe atanmadığına dair İstanbul Milletvekili Jale Ağırbaş’ın sorusuyla ilgili İstanbul Sağlık Müdürlüğü bir açıklama yaptı... Bina inşaatının İl Özel İdaresi’nce yaptırıldığı... İnşaatın yeni bittiği... İç düzenlemesi yapıldıktan sonra sağlık evi olarak hizmete açılacağı bildirildi. Bir ebe sürekli, bir doktor belli günlerde hizmet verecekmiş...