Elit 1940'larda açılmış... Müdavimlerinden biri Sait Faik... Sait Faik aynı sokaktaki işkembeciyi de severmiş. Kâseleri antika, çorbası kar gibi beyaz bu işkembeciyi neden sevdiğine gelince:"...Burayı sevmesinin asıl nedeni, çorbasına sıkmak için aldırdığı limonun atılmadan saklanması ve bir daha gelişinde limonun ortaya çıkarılmasıdır."Hem Elit hem de işkembecinin müdavimlerinden bir diğeri sevgili Oktay Akbal Ağabeyimiz imiş. Kapıdan girince ilk sorusu "Russalatası var mı?" olurmuş.Elit'i Wolf Braun adında bir Alman işletir...Ressam Avni Arbaş, Agop Arad, Mümtaz Yener. Ferruh Başağa, yazarlardan Necati Cumalı, Orhan Veli, Fahir Onger, Behçet Necatigil, Naim Tiralı, Oktay Akbal müdavimler arasındadır. Çay 20 kuruştur. Bezikte kazanan 30 kuruşa kıyarsa, Madam Braun'un Elit'in özelliği olarak sunduğu "kapuçino"yu da içebilir.Orhan Veli bir gece önce Sait'i pohpohlamışsa ertesi gün Sait, Orhan'dan "Büyük ozan" diye söz eder. Tersine sarakaya almışsa "O da şair mi lan" der. Dostluğa yakın bir bağ vardır aralarında.Elit'e gelenlerin en kültürlüsü Cemil Meriç'tir. Çok okumaktan gözleri gücünü yitirmiştir. Masanın üzerine sandalye koyar, ampule 30 santim uzaklıktan okurmuş kitaplarını. Elit'e birkaç kez gelmiş olan Sabahattin Ali'nin "Yirminci Asır"ın 1947 Kasım sayısındaki şu cümlesi dikkat çekicidir:- Halktan her şey gizlenebilir ama onun yoksulluğu gizlenemez...Salah Birsel'in "Elit"le ilgili yazısını kitapçık yapan Deniz Türkali'ye teşekkürle... İstanbul'un İstanbul olduğu... Yazarını, şairini, ressamını kucakladığı... Onlardan ilham alıp onlara ilham sunduğu yıllarda... Beyoğlu'nda Asmalımescit'te bir ünlü kahve varmış: Adı Elit... Yazar ve sanatçıların elit tabakası orada buluşurmuş. Kahvenin öyküsünü sonraki yıllarda müdavimlerinden Salah Birsel yazmış. Aşağıdaki satırlar işte o yazıdan alınma... Erdoğan, Rize'de konuşmuş: "Çağa mühür vurmak varsa vuracağız." Vur vur inlesin... Saf vatandaş dinlesin... Başbakan kuş gribi konusunda halkın hutbelerle bilinçlendirileceğini söyledi. Biz bunu ciddiye alıp eleştirdik. Başbakanlık da bizi eleştirdi. Kavga, gürültü, tartışma... Peki hutbe ne oldu? Önceki gün, yani cuma günü camilerde okunan hutbeyi inceledik. İçinde kuş gribi ile ilgili tek cümle yoktu. Ne oldu bilinçlendirme hamlesi! Başbakan'ın Basın Danışmanı açıklasa da öğrensek... Hutbe ne oldu? Ağca kayıp. Karakola imza vermeye gitmemesinin basına görünmemek için olduğu söyleniyordu dün... Pazartesi günü askerlik işlemleri için ortaya çıkması bekleniyor... Yoksa VINN Havayolları'yla buraları terki diyar mı eyledi? Her şey mümkün...78'liler Girişimi bir bildiri yayımlamıştı dün. Deniyor ki:"Mehmet Ali Ağca'nın serbest bırakılması, Türkiye'de 'Gizli Devletin' etkin ve denetimsiz olduğunu gösteriyor. Türkiye'yi 12 Eylül darbesine taşıyan güçler, bugün Ağca'nın serbest bırakılmasını sağlayanlardır. Bugün yaşananlar, Ağca gibilere zamanında verilen sözlerin tutulmasından başka bir şey değildir. Abdi İpekçi suikastının arkasındaki güçlerin bilinmediği belirtiliyor. Bu doğru değildir! Ağca, Türkiye'yi 1978'den itibaren iç savaş ortamına taşıyan, toplumu sindirmek ve darbe koşullarını hazırlamak için kontrgerilla ve CIA'nın denetimine giren "ülkücü terör" gruplarından birinin militanıdır. Ağca gibi piyonları mahkûm etmek hadisenin en kolay tarafıdır. Ağca'ları mahkûm etmek, onların içinde yer aldığı, tetikçiliğini yaptığı güçleri tarih önünde, toplumun maşeri vicdanında mahkûm etmekten geçer." Dünler, bugünler Haber "malatyaber. com" adlı yerel haber sitesinden: "Malatya'da ilk kez otomatik masalı okey salonu açıldı. Salonun kurdelesini kesen AKP Malatya Milletvekili Fuat Ölmeztoprak, okey salonunun gençler için hayırlı olması dileklerinde bulundu. Malatya merkezde Orgeneral Mehmet Buyruk Caddesi'ndeki salonun açılışına Ticaret Odası Başkanı Mücahit Fındıklı, MHP İl Başkanı Ömer Ekici ile çok sayıda davetli katıldı. Açılışta konuşan Milletvekili Fuat Ölmeztoprak, okey salonunun hayırlı olması dileklerinde bulunarak, "Malatya'mız için, gençlerimiz için hayırlı uğurlu olmasını niyaz ederim" dedi. Davetliler, daha sonra otomatik olarak dizilen okey masalarını gezdi..."Malatya'da okey taşlarını otomatik dizen böylece okeycilerin vakit kaybetmesini önleyen bu çağdaş tesisin vatana, millete, gençliğe hayırlı olmasını dileriz.Aynı haber sitesinde Bülent Korkmaz adlı yazar Necati Güngör'ün Malatya'yı anlatan "Annem, Babam, Malatya" adlı kitabından söz ediyor:"Kitap çıkalı kaç ay olmuş, henüz kitapçı vitrinlerinde rastlamadım. Aklı başında bir ülkede olsaydık, böyle bir yayın her vitrinde karşımıza çıkardı..."Kitap sıkıcı, okey şahane... Üstelik iktidar onaylı ve destekli. m.asik@milliyet.com.tr Okey