Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın isteği üzerine Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği  kararla Türkiye’deki tüm telefon görüşme ve internet haberleşmelerinin izlendiği ortaya çıktı. Emniyet’in yanında Jandarma ve MİT’in de bu bilgileri aldığı belli oldu...
Telefonla kim kimi aradı... Kim kime faks çekti... Kim kime e - posta gönderdi... Kimler hangi internet sitelerini dolaşıyor... Tüm bu bilgiler devletin kayıtlarına alınmış...
Şirketler, barolar, sendikalar, gazeteler, siyasi partiler, şahıslar kimlerle temasta... Bir gazeteci hangi kaynaklarla iletişimde? Tüm bu bilgiler de iktidarın dosyalarına girmiş bulunuyor.
İzleme izni “cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleriyle ilgili meydana gelebilecek muhtemel provokatif eylemlerin önüne geçilebilmesi için” talep edilmiş.. Ama izleme seçimden sonra da sürdürülmüş.
Türkiye’de temel hak ve özgürlükler yerle bir edilmiş...
Hukukçu Noyan Özkan diyor ki:
“Bu skandalın başlıca sorumlusu Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bu inisiyatifi veren  ve  milyonlarca yurttaşın özel yaşamının ihlalinden hiçbir sıkıntı duymayarak  adeta korku imparatorluğu yaratan siyasi iktidardır... Başbakanın ve İçişleri Bakanı’nın bu ihlalden haberdar olmaması düşünülemez... Temel hak ve özgürlükler ancak istisnai durumlarda ve makul ve adil bir ölçüde sınırlanabilir. CMK’ya göre,  hürriyeti kısıtlayıcı tedbirlere ancak çok zorunlu hâllerde başvurulur... Bu yetkiler ancak sonuncu çare olarak kullanılır...”
Tüm ülkeye yönelik “izleme operasyonu”nun hiçbir haklılığı görünmüyor...

Haberin Devamı


Orhan Pamuk, “Türkiye’de futbol milliyetçilik üreten bir makine” demiş.
Futbolu neden sevmediği anlaşılıyor...
Haldun Ertem


İzlemenin iptali
Emniyet, MİT ve Jandarma’nın tüm Türkiye’yi izlemesine karşı hukukçu dostlar diyor ki:
“İlgili yurttaşların, sivil toplum kurumlarının, baroların, meslek odalarının, şirketlerin bu haksız ve yanlış kararın kaldırılması için 7 gün içinde CMK 268. maddesi uyarınca, kararı veren Ankara 11. Ağır Ceza Naip Hâkimi’ne itiraz hakları vardır. Naip Hakim itiraz üzerine  kararını düzeltilebilir. Bu itirazı reddettiği takdirde bu defa 3 gün içinde itirazı incelemeye yetkili olan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı’na gönderir...”

Haberin Devamı

Harman zamanı!
Ankara’nın su problemi ve Melih Gökçek’in çözümüyle ilgili olarak ABD’den Selim Yalvaç yazıyor:
“Ankara’nın su analizlerini görmedim ama Belediye Başkanı’nın kimyasal bileşimin ‘insan sağlığına uzun dönemdeki etkisini yokmuş saydığı’ ortada. Harmanlama yöntemi ile suyun kimyasal balansının düzeltilebileceği doğrudur. Ancak yazın Ankara’nın baraj suları geçen seneki kritik sınırlara çekilirse, hangi suyla Kızılırmak suyunu harmanlayacak? Yazın suyun tehlikeli kimyasal sınırları geçmesi çok olasıdır ve asıl analizler o zamanlarda yapılmalıdır.”


Dervişin fikri...
“Türkiye’de sadece gayrimüslim azınlık değil, Müslümanlar da dini özgürlük sorunu yaşıyor.”
Dışişleri Bakanı Babacan’ın bu sözlerini Başbakan Erdoğan da destekledi. Cumhurbaşkanı Gül’ün dışişleri bakanlığı yaptığı yıllarda Avrupalılara ülkesini aynı sözlerle şikâyet ettiğini de yazdık...
Nilgün Cerrahoğlu, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Abdullah Gül’le, 1995 seçimleri arifesinde yaptığı bir söyleşiyi anlatıyordu:
“Baştan kesinlikle yasaklayıcı olmayız ” demişti Gül:  “Zorlama yok bizde. Ama biz Türkiye’de yasakçı bir zihniyetin olduğuna inanıyoruz. Türkiye’de açık - gizli bir İslam düşmanlığı olduğuna inanıyoruz...”
“Nasıl algılıyorsunuz bu düşmanlığı? ” diye sorduğumda,  “Başörtüsü örneğin...” yanıtıyla karşılık vermiş ve şöyle devam etmişti:
“Düzen Türkiye’de İslamı caminin içine hapsetti. Biz İslamı hayat tarzı olarak görmek istiyoruz...”
İstenilen baştan beri buydu:  “Camiye hapsolan İslamı” “yaşam tarzına” dönüştürmek...
* * *
Dini yaşam tarzına dönüştürmek, laik düzenin yerine din devleti kurmaktır. Dini yaşam tarzına dönüştürenler bunu neden yapar? Halkı daha dindar yapmak için mi? Haşa.. Onların amacı din üzerinden diktatörlük kurmak, kendilerine yönelik her türlü denetim ve muhalefeti ortadan kaldırmaktır. İran veya Suudi Arabistan inşa etmektir.  Bütün bu telefon izlemeleri, muhalefeti esir alma manevraları din maskeli faşist diktaya gider...

Haberin Devamı

İsveç’in ünlü İKEA mobilya ve ev eşyası firmasının sattığı ürünlerde Türkçe izahat yok. Eski bakanlardan Bülent Akarcalı, Sanayi Bakanlığı’na yaptığı şikâyette “Tüketiciye saygılı bir firma çalıştığı ülkede Türkçe açıklama kullanır” diyor. Haklı...


En kahraman gaste
Taraf gazetesinde bir haber başlığı:           “En Kahraman Abdurrahman Konuştu”
Kim bu en kahraman Abdurrahman? Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya... Neden alaya alınıyor? Çünkü AKP hakkında kapatma davası açtı... Bir yandan demokrasi diye hukukun üstünlüğü diye mangalda kül bırakmayacaksın. Bir yandan da Yargıtay Başsavcısı’na  AKP hakkında kapatma davası açtı diye AKP adına hakaret edeceksin... Yakışıyor mu?