Açık Pencere Ali Sirmen dostumuz geçenlerde yazdı:"24 Nisan 1983 tarihinde yürürlüğe giren Siyasi Partiler Kanunu, siyasi partilerin milletvekili adaylarının belirlenmesinde önseçim yöntemini açıkça zorunlu kılmıştır... Ne var ki, Özal iktidarı döneminde Özal'ın dayandığı çoğunluğun oylarıyla bu yasa değiştirilmiş ve yeni getirilen 3270 sayılı yasa ile önseçim zorunluluğu kaldırılmıştır..."O oturumda söz alan milletvekillerinin sözlerinin zabıtlardan okuyalım:"SHP grubu adına Turan Beyazit - Sayın milletvekilleri, teklif, parti liderinin ve liderin etrafındaki dar kadronun etkinliğini artırmayı hedeflemektedir... Siyasette tek seçicilik haline dönüşen bu etkinliğin, lider ve dar bir kadro diktası yaratacağı bir gerçektir (...)"Ferit Melen (Van) - (...) Eğer bir partinin bütün milletvekili adaylarını sadece genel başkana yahut sadece merkez organına seçtirirseniz o vakit sizin yerinize bu Meclis kapıkullarıyla dolar. Kapıkullarıyla da demokrasi olmaz arkadaşlar." * * *O günkü kehanet doğrulandı. Meclis kapıkullarıyla doldu. Siyasi liderler bu manzaradan mutlu. Hiçbiri önseçim yapmıyor artık... Demokrasinin bu şekilde katli mahcubiyet de yaratmıyor! Partiler önseçim konusunda kafalarına göre takıldılar. Hiçbir parti yaygın bir önseçim yapmadı. Bilir misiniz? Ülkemizde önseçimi zorunlu hale getiren askerlerin kurduğu Meclis'tir... Önseçimi zorunlu olmaktan çıkaran ise siviller! AKP iktidarının kendini anlatamama sorunu varmış. Neyse ki medyada o işi gönüllü olarak yapanlar var da sorun bir ölçüde hafifliyor... İsveç'ten dostumuz Sait Eryılmaz, memleketi Rize'de birinci derece sit alanı Fırtına Deresi'nden geçerken tanık olduğu olayı anlatıyor:"Çamlıhemşin'e çok yaklaşmıştım ki, bu belediyeye ait bir kamyonun çöplerini dereye dökmekte olduğunu dehşetle gördüm. Hemen Belediye'ye giderek durumu Başkan Yardımcısı'na şikâyet ettim. Bana, yaptıkları sanki çok doğal bir şeymiş gibi, başka seçenekleri olmadığını anlatmaya başladı. Bu yetmezmiş gibi, ilçenin atık sularını da aynı dereye vermekte olduklarını söyledi. UNESCO'nun da koruma listesinde yer alan Fırtına Vadisi bilindiği gibi bir dünya harikası. Deresinde balık tutmak bile yasak..." Fırtına Vadisi İhsan Balo ilk bakışta patron havası veren, iri yapılı, yakışıklı, karizmatik bir zat... Ona BMW'nin Münih fabrikasını dolaşırken rastladık. Eski futbolcuymuş. Sakatlanmış, tedavi için Almanya'ya gelmiş. O geliş. Şimdi BMW fabrikasında İG Metal sendikasının işçi temsilcisi. Duvarında kalecilik günlerinden bir resmin de asılı olduğu şık odasında bir süre sohbet ettik. Ortalıkta pek işçi görünmüyor. Uzay üssünü andıran fabrikada bütün işi robotlar yapıyor. Bir robot 12 işçiye bedel... Fabrika robotlaşırken hiçbir işçinin işine son verilmemiş. Acaba bu yıl sürpriz kararlar alınabilir mi? İhsan Bey:- Ne diyorsunuz siz diyor, biz bugünleri 10 yıl önceden planladık, şimdi de 2017'nin planlarını yapıyoruz.. Belki ben o gün burada olmayacağım ama o günü ben planlıyorum...İşte Almanya bu.. Plan ve organizasyon... Bir iki günlüğüne Almanya'dayız... Rehberimiz Bay Knut Haenschke gezinin her anını planlıyor. Verdiği saatte orada olacaksınız, yoksa surat asıyor. Bizim arkadaşlar "Ne olacak yahu 5 dakika geciktik işte" havasında... Oysa Almanya'ya göre yıllarca gecikmiş durumdayız... BMW fabrikası müthiş... Düz çelik sac bir taraftan giriyor... Öte yandan 25 saat içinde otomobil olup çıkıyor... Günlük üretim 800 dolayında.. Sipariş usulü çalışıyor firma.. Arabayı rengini ve özelliklerini belirterek ısmarlıyor, 6 hafta ile 3 ay arasında teslim alıyorsunuz... 30 bin çalışanın yaklaşık 3500'ü Türk... Hemen tümü kalifiye işçi... 50 kadar da Türk mühendisi çalışıyor firmada... İşçi aylığı ortalama 2500 euro dolayında (4300 YTL) Anketlerde işçiler yüzde 90 oranında memnuniyet belirtiyormuş... Ne diyorduk... Plan ve organizasyon... Adamlar bunu becerdiği için adam gibi yaşıyorlar. Şehirleri yemyeşil... Bakımlı... Düzenli... Onların da iki gözü iki kulağı var. Bizim de... Ama biz hayatı planlayamıyoruz.. O yüzden hâlâ türbanlardayız... m.asik@milliyet.com.tr BMW'de gezintiler, esintiler...
Özay Şendir
“Erdoğan, Osmanlıyı diriltmek istiyor…”
11 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Şaşırtan Çin
11 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımda yeni şifre: Hızlı nakit
11 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Nükhet Duru: Fırınlanmadan, pişmeden kalıcı olunmaz
11 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Vadeli lider vs. Vadesiz lider: Habemus Papam...
11 Mayıs 2025