Türkiyede 50 - 60 tane öğrenci ya da işçi gösteri yapmaya kalkışsa manzaranın ne hale dönüştüğünü görmüşsünüzdür.. Uzay adamı gibi giyinmiş çevik kuvvet polisleri, köpekler, gaz ekipleri, gaz maskeleri, coplar, tahta coplar, lastik coplar... Sonra ne deniyor?Efendim Türkiyede muhalefet yok... Halk tepkisiz.İnsanların sokağa çıkamadıkları bir ülkede demokrasi olmaz ki muhalefet olsun! Fransada geçen perşembe günü lise öğrencileri 40 ayrı kentte aynı anda gösteri yaptılar.. Gösterilere yaklaşık 100 bin lise öğrencisi katıldı... Liselilerin iki sendikası var: UNL ve FİDL... İkisinin lideri de genç kız: Eden Breton ve Coralie Caron... Eylem öncesi biri LHumanite, diğeri Metro gazetesinde yazdı; liselileri sokağa çıkıp güçlerini göstermeye çağırdılar. 15 Şubat günü yeni bir gösteri var. Bu defa veliler ve öğretmenler de eyleme katılıyor... Modern muhafazakâr, ne menem bir şeydir? Cep telefonuna dantel takan biri... DİEnin "mutluluk" anketi haftanın konusu oldu. Çünkü bu ankette halkın çoğunluğu "mutlu" çıktı. Herkese göre tanımı değişir mutluluğun... Einstein demiş ki: - Genç yaşta insana acı gelen ama olgun çağda tadına doyum olmaz bir yalnızlık içinde yaşıyorum, mutluyum.Mutluluğun ilk şartı kendine yetmektir. Bacona göre, ünlü ve zengin kişiler hep daha fazla istedikleri için mutsuzdurlar. Yalnızca, kendilerine başkalarının gözüyle dışarıdan baktıklarında mutlu olurlar... Mutluluğun tarifleri Uyuşamayız, yollarımız ayrı;Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi;Senin yiyeceğin kalaylı kapta;Benimki aslan ağzında;Sen aşk rüyası görürsün, ben kemik.Ama seninki de kolay değil, kardeşim;Kolay değil hani,Böyle kuyruk sallamak tanrının günü. Kuyruklu Şiir... Aydın Boysanın yeni kitabı, Bilgi Yayınevinden çıktı: Bin bir Yaşam Sahnesi... Mizahın Latince karşılığı "humor", "nemlilik" demek. Yoksa bizim sululuk da bundan mı geldi? Mizahın içinde sululuk bulunabilir. Salt sululukta mizah bulunmaz. Komik ile estetik eşleşir, mizah olur, diyor Aydın Boysan... Kitaptan kısacık espri... Tarama özürlü zat, berberin kendisinden tam ücret almasına bozulmuş. Berberden yanıt:- Benim aldığım kesim ücreti değil, keşif ücreti... Yaşam Sahnesi Türkiye yıllarını solcu avıyla geçirdi... Ülkede soygun ve vurgun düzeni olduğunu söyleyen herkese solcu kulpu takıldı, içeri tıkıldı. ABDden kredi almak için solcu hikâyeleri uyduruldu. ABDye fiyaka olsun diye solcular tutuklandı, Washingtona avuç açıldı. Antikomünizm ticareti hem içeride hem dışarıda prim yaptı. İçeride oya, dışarıda krediye dönüştü. Yıllar böyle geçti. Duvar yıkıldı. Sol ve sosyalizm dünya genelinde karizmasını kaybetti. Ne var ki Türkiyede hâlâ sol ihbarcılığı geçerli. Lafı kıvıramıyorsan suçu "solcu"ların üstüne at, çık işin içinden.Nedir sol? Kimdir solcular?Sol, sağın karşıtıdır. Dünyada sömürü ve haksızlık sürdükçe sol da var olacaktır.Solcular Türkiyede hiç iktidara gelmedi. TİPin bir dönemlik TBMM serüveni hariç tutulursa muhalefet bile olmadılar.Solcular ütopik düşünüyorlar, teorik konuşuyorlar diye eleştirilebilir...İnsanın insana zulmetmesine, soymasına, eşitsizliğe, adaletsizliğe karşıdır sol... Bunları ütopya görenler varsa elbet bu onların düşüncesidir.Solcular, Atatürkün bağımsızlık, halkçılık, laiklik, devrimcilik ilkelerine inanır. İnsana ve emeğe inanmanın, hukuka bağlılığın gereği olarak demokrasiye saygılı olmak zorundadırlar...Bu değerlerin neresi kötü? Hırsızın, vurgunun, soygunun, yalanın, talanın, dış borcun tavana vurduğu bir düzen mi iyi? Dışardan yönetilen bir ülke olmak mı güzel? Solun antitezi olan "sağ" insan onuruna daha mı uygun? m.asik@milliyet.com.tr Solun suçu...