Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“İddianamede 20 gizli tanık var”, “Ergenekon’u deşifre eden 20 gizli tanık”, “Ergenekon’u gizli tanıklar çözecek”...
Çok değil, bir hafta önce iktidar yanlısı medya yukarıdaki başlıklarla çıkmıştı. Peki, bu gazetelerin yazdığı doğru çıkar da iddianamede gizli tanık ifadeleri yer alırsa ne olur? Soruya CHP’nin hukukçu milletvekili Atilla Kart’ın yanıtı:
- Bu tam bir hukuk skandalı olur. Soruşturmayla ilgili dört - beş konuda zaten ciddi hukuki sakatlıklar vardı. Bir de gizli tanık ifadelerine yer verilirse iddianame çöker.
- Neden çöker?
- Gizli tanık dinlenmesiyle ilgili Tanık Koruma Yasası 5 Temmuz’da yürürlüğe girdi. Dolayısıyla savcının bu tarihten önce gizli tanık dinlemesi hukuka aykırıdır.
- Ya 5 Temmuz ile iddianamenin mahkemeye sunulduğu 14 Temmuz tarihleri arasında dinlemişse?
- O zaman durum daha da vahim demektir. Bu, savcının gizli tanıkları önceden elinin altında bulundurduğu... Onlardan aldığı bilgilere göre soruşturmayı yürüttüğü... Şablonu oturttuğu... 5 - 14 Temmuz arasındaki süreçte de soruşturmaya uydurmak amacıyla tanıkların ifadelerini aldığı anlamına gelir ki, bunun adı tek kelimeyle tertiptir.
- Yasadaki haliyle gizli tanık uygulaması sizce sağlıklı sonuçlar verir mi?
- Hayır. Zaten o nedenle bazı maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk.

Haberin Devamı

Festival kaçağı!
Soner Yalçın, Hürriyet’te soruyor:                 “İstanbul her yıl olduğu gibi ardı ardına festivallere ev sahipliği yaptı. Ancak devlet erkanı bu tür festivallere gitmiyor. Peki niye? Oysa dün öyle değildi... Padişahlar opera seyrediyor, ünlü virtüözleri saraya davet ediyor, hediyeler veriyor, nişanlar takıyordu. Halifeler piyano çalıyordu...”
Güzel soru... İktidar kadroları neden festivallere gitmiyorlar? Bunlar Osmanlı Sarayı’nın değil de Osmanlı’da her yeniliğe karşı çıkan “istemezük”çülerin devamı olmasın...

Beşiktaş’ta çay...
Beşiktaş’ta Barbaros Hayrettin Vapur İskelesi’nin yanında bir çayhane vardı. İnsanlar vapur beklerken burada çaylarını yudumlar, biraz dinlenirdi. Çayhaneler Başbakan’ın Dolmabahçe’deki çalışma ofisinin giriş kapısına yakındı... Muhtemelen güvenlik gerekçesiyle geçen ay çayhane oradan kaldırıldı. Başbakan çalışma ofisine haftada veya 15 günde bir gelir. Geri kalan zamanda bina boştur. Ama insanlar sabah akşam iskele önünde ayakta bekleşiyor artık. Ya da buldukları taşlara oturuyorlar. Sanki beklerken sandalyeye oturup çay içerlerse ülkenin ve devletin güvenliği sarsılacak... Sanki çalışan insanlar Başbakan için tehlike arzediyor.. Ayıptır...

Haberin Devamı

Tepki çağrısı!
Fransız Le Figaro gazetesinde Erdoğan - Sarkozy görüşmesiyle ilgili bir haber:
“Recep Tayyip Erdogan, a demande a Nicolas Sarkozy, au cours d’un entretien, dimanche matin. Ouverture de chapitres, reaction ‘coordonne’ des 27 et en concertation avec Ankara en cas d’interdiction par la justice du parti au pouvoir AKP.”
Tercümesi:
“T.C. Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, bu pazar Nicolas Sarkozy ile yaptığı gorüşmede AB adaylığı çerçevesinde öngörülen başlıkların açılmasını ve AB’nin 27 ülkesinin AKP kapatıldığı takdirde Ankara ile koordineli (eşgüdümlü) şekilde tepki göstermelerini istedi.”
* * *
Yani... Başbakan, Fransa ve AB’yi kendi ülkesinin yargı kararına tepki göstermeye çağırmış... Herhalde cumhuriyet tarihinde bir ilk...

Haberin Devamı

Tekirdağ’dan... 
Tekirdağ 1 No’lu F Tipi hapishaneden şikâyet mektupları geliyor...
Şiir okumak ceza... Türkü söylemek ceza... Halay çekmek, ideolojik olduğu için ceza... El emeği ürün üretmek örgütsel faaliyet... Vs..
Üç kişinin imzaladığı şikâyet dilekçeleri de eskiden olduğunun aksine artık savcıya intikal ettirilmiyormuş...
Bir de elbise genelgesi var ki... Mahkûm hangi elbiseleri değiştirmek istediğini dilekçe ile bildirecek, dışardan gelen elbiseler o şekilde kabul edilecekmiş. Bunun dışında dışardan getirilen elbiseler tutuklulara verilmiyormuş... Şikâyetleri Adalet Bakanı’nın dikkatine sunuyoruz...

Emre Kongar’dan...
Bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin, haberleşme, muhalefet etme, örgütlenme ve kendilerini özgürce ifade etme haklarının zedelenmesi korkusu herkese hâkim olmuştur.
Ama bizzat iktidardan kaynaklanan ve herkesi kapsayan korkularla bir demokratik rejimin uzun süre devam etmesi olanaklı değildir.
Çünkü demokratik rejimin felsefesinde, insanların ‘korkusuzca yaşamaları’ ideali yatar.”

Şöyledir veya böyledir ama AKP yandaşı basını mutlaka  takdir etmek gerekir...
Çünkü onlar, kalemlerini tetik yapıp koskoca Türk ordusuna savaş ilan edecek kadar kahramanlar...

Haldun Ertem

Bilecik’te açılan “Ergenekon Kıraathanesi” henüz müşteri kabul etmeden belediye  tarafından mühürlenmiş.
Böylece işsiz ve emeklilerin yeni bir darbe planı yapması zabıta tarafından başarıyla önlenmiş oluyor...
Tebrikler...