Güncel bir yazı...

Açık Pencere "...Türkiye'de demokrasi var mı? Olabilir mi? Bir kere dostlar, demokrasinin ilk şartı bağımsızlıktır... Bağımsız olmayan ülkede demokrasi olamaz, çünkü halkın temsilcileri halk için çalışamaz. Halkın seçtiği Meclis ancak (bizdeki gibi) AB, ABD, IMF ve uluslararası tekellerin yararına çalışır.Bağımlı ülkede iktidarları ve başbakanları ABD ve para babaları tayin eder. Ne iktidar ne muhalefet halk yanlısı politikalar oluşturabilir...O yüzden Atatürk demokrasiden önce tam bağımsızlık, ulusal egemenlik gibi ilkeleri oturtmaya çalışmıştır... Çünkü demokrasi ancak o temeller üzerinde yaşayabilirdi.Ama o temeller yıkıldı. Demokrasi adına sadece bir tahta sandık kaldı orta yerde.Seçim ve siyasi partiler yasalarının çarpıklığı tesadüf değildir. Bu yasalar ülkenin dışarıdan kolay yönetilebilmesi için yıllar içinde bilinçli olarak antidemokrat biçime sokulmuştur. Parti liderleri bilinçli olarak padişah yetkileriyle donatılmış, böylece dışarının Türkiye'yi onlar eliyle yönetmesi kolaylaştırılmıştır. Halkın iktidarı denetlemesi zorlaştırılmıştır. Yönetim halktan koptukça ve tek elde toplandıkça dışarının ülkemizi yönetmesi kolaylaşır... Bağımsızlık yoksa demokrasi hayaldir." Yaşadığımız günlerde olanları görüyorsunuz. Batı'dakine hiç benzemeyen bir demokrasi süreci yaşanıyor Türkiye'de... Sadece adı benziyor. Yargıtay eski Başsavcısı Vural Savaş'ın son kitabı "AKP ve CHP'nin Gerçek Yüzü"nü açınca tanıdık bir yazı gördük. Kitap bizim sütunda 4 Mayıs'ta yayımlanan şu yazıyla başlıyordu: AKP'den Milli Görüşçüler temizlenmiş Milli "söğüşçüler" temizlendi mi? Önemli olan o... İşçi Partisi'nin düzenlediği Birlik ve Kardeşlik Mitingi yarın Diyarbakır'da yapılıyor. "Diyarbakır BOP'un değil, Türkiye'nin Yıldızı!", "Ne ABD Ne AB, Tam Bağımsız Türkiye!" sloganlarıyla gerçekleşecek mitinge yurdun dört bir yanından bayraklarla katılım bekleniyor... Mitingin hedefleri şöyle özetleniyor: "Tandoğan, Çağlayan ve Gündoğdu meydanlarından bütün Türkiye'ye yayılan halk hareketini Diyarbakır'a taşımak... ABD'ye bayrak göstermek... Diyarbakır'ın kişiliğinde milletimizin ayrılmaz parçası olan Kürt yurttaşları yürekten kucaklamak..." Kardeşlik Mitingi Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç önceki akşam 19.30'da Dalaman'dan İstanbul'a uçan THY uçağına bindi. Business Class'ın ilk sırasına oturdu. Hemen arkasından korumaları geldi. Ellerinde koliler vardı. Kolileri üçüncü sırada boş koltukların üzerine bıraktılar. Aynı anda ortalığı bir balık kokusu kapladı. Yolcular fena halde rahatsız oldu. Kolilerin üzerine kolonyalı mendiller vs atıldı. Ama nafile... Balık kokusu uçağı sardı. Artık köy otobüslerinde yaşanmayan bir rezaleti Bakan Bey yüzünden THY Business Class yolcuları yaşadı... Yine Atilla Koç... Bu seçimde adaylığını koymayan AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez'in gördüğü bir rüyaya! yer vermiştik geçen cumartesi günü bu köşede... Çömez, rüyasında İstanbul Belediyesi'ne bağlı doğalgaz dağıtım şirketi İGDAŞ'ın davet usulü yaptığı 600 bin adetlik sayaç ihalesinde sayaçların tanesi için 44 euro ödediğini... Daha sonraki İGDAŞ Genel Müdürü'nün, bir bakanın tehditlerine boyun eğmeyip aynı cins sayaçları davet usulü yerine açık ihaleyle tanesi 22 euro'ya aldığını görmüş... İlk ihaleyi kazanan iktidar yandaşı müteahhidin bir çırpıda kaç milyon dolar kazandığını hesap ederken kan ter içinde uyanmıştı...Bu nasıl bir rüyaydı? Daha doğrusu rüya mıydı? Değilse neydi? Dünkü sohbetimizde CHP Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'na bunları sorduk. Yanıt:- Sayın Çömez'in anlattığı tabii ki rüya değil, gerçek olay. AKP'li belediyede yapılan bir yolsuzluğu, partisini zor duruma düşürmemek için böyle anlatmış. Ama isterseniz ben size rüya değil, gerçek bir olay anlatayım.- Buyurun...- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, geçen hafta Hürriyet gazetesinin Ankara ekine, aynı sayacı kendisinin 177 dolara mal ettiğini, yani bu rakamdan aldığını... Devamında, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu'nun, sen bu sayaçları abonelere en fazla 150 dolara satabilirsin dediğini, bu nedenle belediye olarak büyük zarar ettiklerini açıkladı. Düşünebiliyor musunuz, aşağı yukarı aynı sayaç İstanbul'da 22 euro, yani yaklaşık 30 dolar... Ama Ankara'da bunun 5 katından fazla. Bir de elektrik direklerinden gelen koku var ki...- O nedir?- Ankara'ya yeni elektrik direkleri dikildi. Melih Gökçek bu direklerin tanesini 2.9 milyar liradan aldıklarını açıkladı. Ben kendisine, direkler için ihale açtınız mı? Açtıysanız ne zaman açtınız, kimler katıldı gibisinden pek çok soru yönelttim. Tahmin edeceğiniz gibi yanıt vermedi. Rüyanın gerçeği! Milletvekili aday listelerini beğenmeyen isimlerin istifa depremi devam ediyormuş. Görüyorsunuz, insanların memlekete hizmet aşkına engel olmak ne felaketlere yol açıyor!.. m.asik@milliyet.com.tr