Hem suçlu hem!

Açık Pencere Türkiye'yi yüz yıl önceki olaylarla suçlayarak mahkûm etmeye çalışan bu Amerika, 20 ve 21. yüzyılın en büyük katil devletidir. Tarihleri Kızılderili soykırımıyla başladı, Irak'ta soykırıma dönüşen katliamla sürüyor. Utanma mı? O yok işte...Soykırım iddiasının ABD'de kabul edilmesi ne sonuç verir? Karar, kuşkusuz diğer pek çok ülkeye de cesaret verecek, örnek olacaktır. Birleşmiş Milletler'den karar çıkaracak sayıya ulaştıkları zaman Ermeni diasporasının konuyu oraya taşıması da sürpriz olmayacak... Soykırım kararlarının nasıl bir sonuca dönüştürüleceğini Avrupa Ermeni Federasyonu Başkanı Hilda Tchoboyan'ın şu sözlerinde bulmak olası:"Türkiye soykırımı tanırsa artık devlet olarak hayatını sürdüremeyecektir. Bütün dünya, Türkiye'ye soykırım suçu işlemiş ve Ermenistan başta olmak üzere komşularına karşı tehdit oluşturan bir ülke olarak bakacaktır. Modern Türkiye'nin Osmanlı İmparatorluğu'nun devamı olduğu, cumhuriyetin kurucusu Kemal Atatürk'ün Ermeni milletinin dışarı atılmasından sorumlu olduğu biliniyor. Bu yüzden Türkiye, Ermeni soykırımından sorumludur..."ABD, Ermeni diasporası, PKK, Türkiye'yi destabilize etmeye ve bölmeye yönelik bir hain komplonun aktörleridir. Oyunları bozmalıyız... Amerikan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi, "Ermeni soykırımı" tasarısını 21'e karşı 27 oyla kabul etti... Kararın Genel Kurul'dan da geçeceğine kesin gözüyle bakılıyor... Genelkurmay Başkanı'nın aylar öncesinde yaptığı "sınır ötesi operasyon" teklifini hükümetin gündeme alması için illa bunca şehit mi verilmesi gerekiyordu? AKP yönetimi yargı organlarına üye seçiminde hükümetin rolünü ve ağırlığını artırmaya karar vermiş. Ne diyordu Hoca: "Adliyede ve mülkiyede güç kazanmadan atılacak her adım erken olur." Öncelikle oğulları Güneydoğu'da askerlik yapan, onların sağlıklarından emin olmak için gece yarılarına kadar televizyon başında endişeyle bekleşen ana babaların bayramlarını kutlarız... Şehit ailelerine sabır ve metanet dileriz. İşsizliğin pençesindeki 200 bine yakın öğretmenimiz dahil, güç durumdaki tüm yurttaşların sesinin bir an önce duyulmasını ümit ederiz... Toklar açların, mutlular mutsuzların halinden anlamalı. Herkes birbirini sevmeli ve saymalı... İnsanlar insanca yaşamalı. Okurlarımıza her olumsuzluğa rağmen sağlıklı ve mutlu bir bayram dileriz... İyi bayramlar... İstanbul Anakent Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AKM'yle ilgili yıkım kararı konusunda:- Maalesef burada bir yöntem yanlışımız oldu, diyor...Topbaş bir uluslararası proje yarışması düzenlenmesini öneriyor, kendisi de bunu düzenlemeye talip oluyor... Ekliyor:- Tabii ki proje bitmeden, tartışılmadan burası yıkılmaz... Önce yapılacak olanda konsensüs (mutabakat) var mı, ona bakmak gerekir...Akla ve mantığa uygun düşünce ve çözüm de budur... Ama acaba Ankara'dakiler mantığın sesini mi, rantın sesini mi dinliyor? Ona da bakmak gerekir... AKM için doğrusu Önümüzdeki hafta referandum için sandık başına gidilecek... Veya gidilmeyecek... CHP lideri Baykal "Sandığa gitmeyin" çağrısı yaptı. Sandığa gidenler, cumhurbaşkanı seçiminin 5 yılda bir yapılması, genel seçimin dört yılda bire indirilmesi, Meclis'in 184 üyeyle toplanabilmesi gibi ıvır zıvır konularda evet veya hayır diyecek. Cumhurbaşkanı seçimi referandum paketinden çıkarıldığı için oylama hukuksuz hale geldi. Sandığa gitmemek hukuksuz bir referandumu reddetmek anlamına geliyor. Bu yönden önem kazanıyor... Son karar tabii ki seçmenin... Sandık başı... Kısa adı AIVD olan Hollanda İstihbarat Örgütü'nün 2006 yılı raporu açıklandı.Raporda... Türklere ait camilerin yüzde 75'inde görevli imamların Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gönderildiği, buna rağmen bazı camilerde istenmeyen radikal din eğitimlerinin önüne geçilemediği öne sürüldü. Türklerin dini eğitim aldığı çok sayıda cami ve gençlik merkezlerinde 30 kökten dinci imamın ders verdiği ve bunun önlenmesi gerektiği vurgulandı.Gençlerin radikal eğilimlere açık olduğu kaydedildi... Oradaki notumuz da iyi değil sonuçta... Hollanda'da NTV'de yayımlanan Yorum Farkı adlı programa farklı bir yorum getirmeye çalışmıştık. Mehmet Barlas köşesinde kendince bir cevap verdi. Emre Kongar'ın da varlıklı olduğunu anlatmaya çalıştı. Prof. Emre Kongar arayarak, Mehmet Barlas'ın kendisiyle ilgili sözlerinin gerçekleri yansıtmadığını bildirdi. Barlas'ı, program arkadaşı Kongar'la ilgili bilgileri düzeltmeye davet ediyoruz... m.asik@milliyet.com.tr Barlas'a not...