Anayasa Mahkemesi’nin referandumla ilgili kararını etkilemek için AKP ve yandaş basın olağanüstü bir çaba harcıyor. Şu anda baş hedef Anayasa Mahkemesi üyesi Fulya Kantarcıoğlu... Fulya Hanım ne yapmış? Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay’la telefonda konuşurken ihsas - ı rey’de bulunmuş... Yani oyunu belli etmiş. O yüzden davadan çekilmeliymiş.
* * *
Kantarcıoğlu ile Seyfi Oktay arasında yapılan, Emniyet tarafından yandaş basına sızdırılan konuşmaya bakıyoruz... Seyfi Bey o konuşmada Fulya Hanım’dan dava konusunda teknik bilgi alıyor.
Kantarcıoğlu, Seyfi Oktay’a herhangi bir biçimde “Ben şu yönde oy kullanacağım” demiyor. Bir ihsas ı rey görünmüyor.
Peki bu tantana niye? Çünkü iktidar Anayasa’yı değiştirip Anayasa Mahkemesi ve HSYK’yı kendine bağlamaya büyük önem veriyor. Eğer öyle olursa tek parti faşizminin önündeki hukuk ve yargı engeli ortadan kalkacak. Bunun savaşı veriliyor şu anda... Kirli bir savaş...
* * *
Fulya Hanım, ihsas-ı rey’de bulunmuyor ama Meclis Başkanı M. Ali Şahin olsun, AKP Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ olsun açıkça mahkemeye akıl öğretiyor, tehdit ve baskı yapıyorlar. Onları kim durduracak?
Borusan dörtlüsü...
Borusan Yaylı Sazlar Dörtlüsü Newyork’da düzenlenen “Oda müziği” yarışmasında birinci oldu... Fazıl Say, 90 “Profesyonel” oda müziği grubunun katıldığı bu yarışmada böyle bir birinciliğin olağanüstü başarı olduğunu söylüyor. Ve soruyor: “Kültür Bakanlığı Borusan Quarteti kutlamış mıdır? Ya Cumhurbaşkanı? Ya Başbakan? Ya Ana Muhalefet lideri? Kutlamadılarsa soralım, Türkiye’nin Kültür Politikası nedir? Dünya kültür sahnesine ne tür müzikle çıkmayı hedefliyoruz?”
Arkadaşım Teo...
Teoman Erel’i bundan 16 yıl önce 6 Temmuz 1994 tarihinde bir trafik kazasında kaybetmiştik. Milliyet okurlarının çok sevdiği bir yazardı Teoman. TRT Ankara Televizyonu’nda birlikte çalışmıştık. 1986 yılında Milliyet’te buluştuk. O 1988’de Milliyet’ten ayrılıp Güneş’e geçti. Hangi gün mü? Garip bir tesadüf tam 6 Temmuz’da...
Teoman anne tarafından Arnavut’tu.. İnatçılığıyla övünürdü. Bir gün verdiği acıyı merak etmiş, azı dişini narkoz yaptırmadan çektirmişti.
Birileri yazılarından rahatsız olmuş tipsiz bazı adamlar iki gün üst üste eşiyle çocuğunu takip etmişti. Teoman ertesi gün daha sert bir yazı yazdı. Susturamayacaklarını anlayınca ailesinin peşini bıraktılar.
Oğlu Hasan, Teoman’ın yazılarından oluşan “Yaşam Bir Şaka Gibi” adlı kitapta babasını çok güzel anlatır:
- Hayatta iki düsturu vardı, birincisi kendini hiçbir zaman aldatmayacaksın, ikincisi kendin için üzülüp kendine acımayacaksın...
Teoman 35 yıllık gazetecilik yaşamında meslek ahlakını her şeyin üzerinde tuttu.
Oğlunun dediği gibi; o aslında idealizmin, dürüstlüğün ve gerçek dostlukların var olabildiği bir başka zamanın gazetecisiydi. Tanışmış olmak bizim için bir şanstı. Nur içinde yatsın...
Siper
O ayakta durdu, diğeri çömeldi... Onun önündeki kum torbası yüksek, diğerininki alçaktı... Bizim liderin oturmuş hali sizinkinin ayaktaki halinden iyidir. Bu tatsız ve çocukca tartışma sürüyor. Vatan gazetesi güzel manşet atmıştı dün:
- Gece gündüz siperde nöbet tutan Mehmetçik’e ayıp...
Halk CHP’den iktidarı daha ciddi açılardan denetlemesini istiyor... Mesela Güneydoğu konusu...
Tayyip Erdoğan gerileye gerileye:
- PKK silahı bırakırsa operasyonlar minimize olur, noktasına kadar geldi.
Devlet Bahçeli, devletin PKK ile karşılıklı silah bırakması anlamına gelen bu öneri için “Dehşet verici” diyor. CHP’den ses yok.
Kılıçdaroğlu Güneydoğu sorununun “ekonomik ve sosyal iyileştirme” götürerek çözüleceğini söylüyor. Sorun bu kadar basit olabilir mi? İlk yapılması gereken Irak Hükümetine “PKK’yı etkisizleştirin” çağrısıdır. AKP buna cesaret edemiyor. Kılıçdaroğlu’nun bu noktadan bastırması gerekir...
CIA, 1960’larda Yaşar Kemal’e “İşçi Partisi’nden ayrıl, kitapların ABD’de popüler olsun” teklifi yapmış.
Aynı CIA bir başkasına da “Ermenilere soykırım uygulandı de, Nobel’i kap” demiş midir?
Haldun Ertem
Şahin!
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, yönetmelikte yaptırdığı değişiklikle kendisini dinlemelere karşı garantiye aldı. Artık makam odasında her sabah böcek araması yapılıyor. CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, dün bir önergeyle sordu:
- Yasadışı dinleme terörüne karşı mücadele etmek yerine kendinizi korumaya almanız etik midir? Devlet yapılanmasının ikinci kişisi olarak siz bile yasadışı dinlenmekten endişe ediyorsanız vatandaş ne yapsın?
* * *
Bir başka haber... ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, ADD Edirne Şubesi’ne yaptığı ziyarette, telefonunun dinlendiğini belirterek; “Burada ne gibi sorunlarınız var, bunu bana mektupla aktarın. Bakın telefon olduğunda dinleniyorsunuz. Bu nedenle sorunlarınızı telefonla değil mektupla aktarın. Artık yeni yol mektuplaşma” diyor... Ak demokraside haberleşme özgürlüğünün geldiği noktaya dikkat buyurun.
Aydınlar niye tutuklanıyor?
İktidarın baskıları karşısında “dik durdukları” için...
Gülhan Elmas
AKP, ABD Büyükelçisi’ne “sahte darbe planı” vermiş.
Demek partinin sahte darbe planı hazırlayan bir merkezi var!
Fahrettin Fidan
