Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Açık Pencere Demirel demokrat olmamakla suçlanırdı. Ama biliyor musunuz, ağır hakaret görmedikçe gazeteci ve yazarlara dava açmazdı. Siyaset adamlarına da şöyle bir tavsiyesi vardı:- Kafayı gazetelerde yazılanlara takmayın. Onlara tıkılırsanız günün yarısı sinirlenmekle geçer, iş yapamazsınız...Demirel'i en çok eleştirenlerden biri Milliyet çizeri Bedri Koraman idi. Bedri Koraman aynı zamanda Demirel'in en yakın dostlarındandı...Demirel yazarları mahkemeye vermez ama çok kızarsa oturur kimilerine bizzat mektup yazardı...Biz 12 Eylül döneminde de yazarlık yaptık... Cumhurbaşkanlığı döneminde Kenan Evren'i ve politikalarını eleştirdik. Evren, iki kez Genel Yayın Müdürü Doğan Heper'e mektup yazarak bizim eleştirilerimize cevap verdi. Mektupların birer kopyasını da bize göndermişti. Hiçbir yazarı mahkemeye vermedi Evren...Özal, Mesut Yılmaz, Ecevit, Çiller... Hiçbiri basınla uğraşmadı. Mevcut Başbakan ise şimdiye dek 74 gazeteci hakkında dava açmış. Kendisini kediye benzeten bir karikatüre bile tahammül edemiyor. Yazarları susturmak için türlü çeşitli baskı yapıyor. İşi "vatandaşlıktan çık" çağrısına kadar getirdi.Artık Çankaya da ellerinde. Açıkça görülen o ki. Tarihte görülmemiş bir karanlık bizi bekliyor... Eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel belki de siyasi tarihimizin en çok eleştirilmiş siyaset adamıydı. İzmir Karşıyaka'da AKP'nin 681 oyu bilgisayarda 1553 olmuş. Tevekkeli, Erdoğan bile seçim sonuçlarına boşuna şaşırmıyor... İlkokul Öğretim Kurumları yönetmeliği değiştirildi, 20 Ağustos'ta yürürlüğe giren yeni yönetmelikte 18. madde: "Başkalarını, alkol veya bağımlılık yapan maddeleri kullanmaya teşvik etmek" şeklinde düzenlendi. Aynı madde daha önce: "Alkol veya bağımlı maddeleri kullanmak veya bulundurmak, başkalarını kullandırmaya teşvik etmek" şeklindeydi.Görüldüğü gibi maddedeki "kullanmak veya bulundurmak" deyimleri çıkartılmış.CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, dün yaptığı açıklamada, böylece okullarda alkol kullanmak ve bulundurmanın serbest bırakıldığını bildirdi. Olabilir mi? Olmuş işte... Hayret doğrusu... Esenboğa Havalimanı'yla ilgili bir yazdık, bin ah dinleyeceğe benzeriz... Dün havadaki pis kokuyu ve yollara park eden araçları yazmıştık. Okurumuz Burak Ata diyor ki: - Geçen hafta sonu cuma akşamı 22.00 uçağı ile İzmir'e uçup pazartesi sabahı 08.00'de Ankara'ya geri döndüm. Bu süre içerisinde aracımı havalimanının kapalı otoparkına bıraktım. Aboneliğin daha ekonomik (!) olduğunu öğrenince abone de oldum. Ücreti 55 YTL tuttu. İzmir gidiş dönüş uçak 150 YTL, otopark 55 YTL... Hangi insafa sığar... Esenboğa parkı Başbakan Arena programında bir soru üzerine: "İslamın ılımlısı ılımsızı olmaz, İslam İslamdır", diyor...Oysa "ılımlı İslam" doğrudan dinle ilgili bir kavram değil. Bir siyasetin adı...Prof. Yaşar Nuri Öztürk, Türkiye'ye Mektuplar adlı kitabında bu deyimin tarifini şöyle yapar:"Atatürk ve mirasından nefret eden, bu mirası eritmeyi gaye edinen, ama bunu yaparken Batılı güçlerle işbirliğini aksatmayan din istismarcısı siyaset." Yaşar Nuri Öztürk ekliyor:"Ilımlı İslamcı siyaset ile Batı emperyalizminin birlikteliğinden oluşan ittifakın Türkiye özelindeki ortak vuruş hedefi, kavram ve kurum olarak laik cumhuriyet, kişi olarak da Atatürk'tür."Ilımlı İslam ABD tarafından dizayn edilmiştir. ABD'nin kullanımı içindir. Müslümanlara faydası yoktur. Müslümanların sırtından geçinenlerin işine yarar. Ülkeyi sömürge haline koyar. ABD çıkarı için maceralara sokar. Başbakan anlaşılan "ılımlı İslam"ın bu anlamını pek duymadı!.. Ilımlı İslam!.. Bilgiyi Nalan Hoca'nım göndermiş... Amerika'da Bush karşıtları "Not my president" (Başkanım değil) yazılı t-shirtlerle dolaşıyorlarmış, yeniden seçilince bu kez slogan değişmiş: "Still not my president"... (Hâlâ başkanım değil) Eğitim İş Sendikası Başkanı Yüksel Adıbelli dün yaptığı açıklamada Başbakan'ın Bekir Coşkun'la ilgili sözlerini eleştirerek dedi ki:"Bu üslup Başbakan'ın ne kadar demokrat olduğunu da ortaya koymaktadır. Eğitim-İş olarak diyoruz ki; her duruma göre takiyeci bir anlayış sergileyen, laik cumhuriyetin temel değerlerini hedef alan, hiç de özü - sözü bir olmayan Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olmasını içimize sindiremiyoruz. Laik Türkiye Cumhuriyeti, kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emanetidir. Bu memleket bizimdir. Hiçbir yere gitmiyoruz... m.asik@milliyet.com.tr Bir yere gitmiyoruz