Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Böyle dedi Tayyip Erdoğan... Gerçekten de, hiçbir sorumluluğunuz olmasa dahi, cenazesi olan aileye telefon açmak zor gelir insana. Ne diyeceğinizi şaşırırsınız. İyi ama aileye başsağlığına bir bakanı göndermek de akla gelmez mi?Gelelim sorumluluğa... Yıl 1993... Ankara'da, Sivas olaylarında yakılan aydınların cenaze töreni yapılıyor. Cenazeye hükümetten sadece Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Erdal İnönü katılıyor. Yuhalıyorlar, yakasına yapışıyorlar, bağırıyorlar, hakaret ediyorlar.. Tören boyunca sürüyor bu durum. Erdal İnönü duruşunu ve asaletini hiç bozmuyor... Sessiz ve suskun, törenin sonuna kadar acılı toplulukla birlikte yürüyor. Çünkü siyasetin sorumluluğu bu sıkıntıyı da kapsıyor... 'Ben mesela geçenlerde bir şehit annesine telefon açmadım. Bir tanesine açtım. Telefondaki açıklamalar, komutanın yakasına sarılmalar. E şimdi telefonda aynı durumla ben de karşılaşırsam bunu mu dinleyeceğim ben?' Peru hükümeti, Machu Picchu adı verilen tarihi İnka şehri üzerinde ve yakınında her türlü helikopter uçuşlarını, çevrecilerin baskısı üzerine yasakladı. Helikopter hem tarihi kalıntılara hem de bitki örtüsüne zarar veriyormuş. Bizim Nemrut Dağı başta olmak üzere benzer durumda tarihi eserlerimiz var... Haberi dikkatlere sunuyoruz... Peru'dan Nemrut'a Erdoğan diyor ki "Cumhurbaşkanı şahsım olur, başkası olur, ülkemin menfaati kimi gösteriyorsa o olur." Menfaatini düşünüyorsa birinci şıkkı silmesi lazım... Devlet bakanı Kürşad Tüzmen Çin gezisi öncesi ticaretten rakamlar veriyor. "Bu yıl Çin'den 9 milyar dolar ithalat yapılacak olmasına karşın, ihracat 650 milyon dolarda kalacak" diyor.Yani ihracat ithalatın onda biri bile değil... Eh o da normal...Geçen yaz Amasra'da geziniyoruz. Bu şirin ilçenin oyma işciliğinin ününü elbet biliyoruz. Vitrinlerde gözümüze çarpan tahta oymalar gerçekten de şahane.... Alış veriş ederken Amasralı oyma işçilerini kutlayalım diyoruz. Dükkân sahibi: Beyim ama bunlar Çin malı, demez mi? Peki bizim ünlü oymalar ne oldu? Eski oymacılar yaşlanmış. Gençler ise bu işle ilgilenmiyormuş. O yüzden oymacılık ölmüş, Artık sadece oklava, mandal, baston gibi kolay işler yapıyormuş bizimkiler. Gençler mi? Kahvehanede okey oynayanları gösterdi dükkân sahibi... Çin'den Amasra'ya Tayyip Erdoğan heykelinin yapılmasını uygun görmüyormuş. *** Uygun görse, istemeyerek güzel sanatlara destek vermiş olacak... Başarısızlığı tescillenen Tony Blair, bir yıl içinde görevini bırakacağını açıklamış. Hiç ümitlenmeyin. Bizimki aşağı inmek yerine yukarı çıkmaya hazırlanıyor. Başbakan Erdoğan'ın "Bana ulaşan bir haber yok" dediği gün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt'ın:- Türk Silahlı Kuvvetleri'nden tek bir asker bile terörle mücadele için Afganistan'a gidemez, şeklinde açıklama yapması kimi eleştirilere yol açtı. Bizim bu konudaki yazımıza "Bravo Büyükanıt" başlığını atmamız da... Milletvekili Emin Şirin de eleştirenler arasındaydı. Şirin su soruları sordu:- Yurtdışına NATO'nun bir talebi çerçevesinde asker yollanıp yollanmayacağına kim karar verir? TBMM ve hükümet bu konuyu değerlendirmeden askerin bir beyanat vermesi, demokratik bir ülkede makul bir uygulama mıdır?Sorular mantıklıdır. Ne var ki Afganistan konusunda hükümet susmayı tercih etmiştir. Bize öyle geliyor ki, Orgeneral Büyükanıt'ın açıklaması danışıklıdır. ABD bağımlısı hükümet malum böyle taleplere "hayır" diyemiyor. Hayır demek görevi Büyükanıt'a bırakılmıştır. Böylece hem hükümet zor durumdan kurtarılmış hem de Polonya'da yapılacak NATO toplantısı öncesinde Orgeneral Büyükanıt kendini ve ülkeyi bağlayan bir açıklama ile pazarlık kapısını kapatmıştır... Eğer hükümetin itirazı var idiyse dün de ağızlarını açabilirlerdi. Kimse ağzını açmadı. İçlerinden Büyükanıt'a teşekkür etmiş olmalılar. Bu arada Afganistan'a asker gönderme konusunda TBMM'nin daha önce verilmiş bir kararı olduğunu anımsatalım. Afgan tartışması nasıl iş bu her yanına çiçek yağmış erik ağacının ışık içinde yüzüyor neresinden baksan gözlerin kamaşır oysa ben akşam olmuşum yapraklarım dökülüyor usul usul adım sonbahar Yargıtay Başkanı Osman Arslan'ın adli yıl açış konuşmasındaki sözleri, İslamcı basına "Laikliğin açık tanımı yapılmalı" şeklinde manşet oldu. Meclis Başkanı geçen 23 Nisan'da aynı sözü sarf etmiş, bu mesaj cumhurbaşkanlığına yatırım olarak nitelenmişti. Osman Arslan'ın sözleri de aynı şekilde niteleniyor. Sayın Başkan kısa süre önce oğlunun nikâhında Başbakan Erdoğan'ı tanık yapmıştı malum. Erdoğan'la aralarında bir yakınlık var. Acaba cumhurbaşkanlığı adaylığına yeter mi? Bir dostumuz dün fısıldadı:- Sayın Başkan adaylık dedikodularını fazla ciddiye aldı anlaşılan... Adaylık umudu! Edremit'in 4 kilometre ötesindeki Hızır Kamping'i kafa dinlemek isteyenlere tavsiye etmiştik. Kimi okurlarımız telefonla ulaşmak çok zor olduğu için özel araçlarıyla kampinge gitmişler. Yolun bozukluğundan yakındılar. Yazmayı unutmuşuz. Yolun son iki kilometresi çok bozuk. Bunu duyuralım. Bu arada rezervasyonsuz gidenlerin şu günlerde yer bulamadığını ekleyelim. Kamping yöneticileri nazik kişiler de olsa yer olmayınca bir şey yapamıyorlar. m.asik@milliyet.com.tr Hızır Kamping...