Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Türkiye’nin zorluklardan kurtulma yollarını incelediği “Çıkış Yolu” adlı kitabında (Remzi Kitabevi) kişisel gözlem ve anılarına da yer
veriyor...
Ahmedinecad’a İstanbul gezisinde gösterilen rağbet tazeliğini korurken kitaptan birkaç satır aktaralım:
“..Dışişleri Bakanı Gündüz Ökçün, Humeyni’nin iktidarı ele geçirmesinden sonra İran’a ilk resmi ziyarette bulunan heyetin başındaydı. O heyette bakan danışmanı sıfatıyla bu kitabın yazarı da bulunuyordu. Humeyni kendisini Kum şehrindeki evinde ziyaret eden Türk heyetine etrafındakileri takdim ederken, yanındakilerden birinin görevinin ‘İran İslam Devrimi’ni Türkiye’de yaymak’ olduğunu söyledi...”
İran yıllar içinde iyi çalışmış, diyebilir miyiz?

Haberin Devamı

Zırha kılıf!
“Söz konusu araç bir gümrük ödenmeksizin alınmıştır.”
Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt için yurtdışından ithal edilen lüks araç kamuoyunda tartışma konusu olunca Genelkurmay’dan yukarıdaki açıklama yapılmıştı. Mevzuatı iyi bilen bir dostumuz diyor ki:
- Gümrük yasamıza göre savaş araçları gümrüksüz ithal edilebilir. Ama binek aracı gümrüksüz ithal edilemez... Ancak mevzuatı aşmak için bir kılıf uydurularak ithalat gümrüksüz yapılabilir...
- Sizce ne gibi bir kılıf uydurulabilir?
- Valla ne bileyim? Zırhlı personel taşıyıcı, denmiş olabilir mesela!

Vicdan tatilde mi?
Cumhurbaşkanı Gül, hapis cezasını denize nazır yazlığında çeken hocası Necmettin Erbakan’ı affetti. Erbakan ev hapsinde her türlü tedaviyi görebilirdi. Kaldı ki belirgin bir hastalığı da görünmüyor. Buna rağmen eski öğrencisi ve suç ortağı Gül ona kıyamadı. Af çıkardı. Ergenekon operasyonunda gözaltına alınan Kuddusi Okkır hapishanede gerekli tedavileri yapılmadığından ölmüştü. Şu sıralarda da Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever ciddi hastalıklarla boğuşuyor. Ama hakkında bir türlü tahliye kararı verilmiyor. “Kendine Müslüman”ların bizden - onlardan ayrımı bir türlü bitmiyor.

TÜBİTAK tak...
AKP yanlısı yazarlar sürekli olarak yargının veya TSK’nın siyasallaşmasından yakınır. Ama hemen hiçbiri özerk olması gereken TRT veya TÜBİTAK’ın iktidarın emrine girmesinden yakınmıyor. Son yasaya göre Tübitak Bilim Kurulu’nun 12 üyesini Başbakan seçiyor... Amaç nedir? Türk Mühendisler Birliği Derneği’ne göre:
“Akla dayalı bilimsel çalışmaların lokomotif gücü olan TÜBİTAK’ın, siyasi amaçlara hizmet eden bir kuruma dönüstürülmesi...”
Ve bilime akan kaynakların iktidarın kontrolüne  girmesi... Yandaşlara akıtılması.. Ve toplumun aklının gelişmesinin kontrol altına alınması...

Haberin Devamı

Bozuk pazıl
Gazetelerde haber... Ergenekon üzerinde sol ikiye bölündü... O kadar mı? Yalnız sol değil, pek çok kesim hem de ikiye değil, pek çok parçaya bölündü. Çünkü 2500 sayfalık iddianamenin  ne amacı belli, ne kapsamı, ne hedefi... İddinameye bakınca tek bir resim görmek mümkün değil... Eğitimci yazar Mehiye Morgül bakınız ne diyor:
“Bu iddianame ile toplumsal - tarihsel belleğimizde kaos yaratılmaktadır. Sadece tutuklananlar değil, toplum olarak hepimiz aynı zihinsel hücum altındayız. Beyin olaylar arasında mantıklı matematiksel denklemler kurarak, eşleştirme yaparak, zihinsel faaliyet yürütür. Bu iddianamede ise, bütünsel olan hiçbir şey yok, parçalar orda burda uçuşuyor!”
Mehiye Morgül, “Bütün iddialar adeta beyni dağıtmak üzere kurgulanmış” düşüncesinde.
İzah ediyor:
“Sürekli asimetrik durumlarla insan beyni aptala döner... Dikkat ediniz, sayfanın başı ile sonu arasında bağ yoktur, bölümler arasında bağ yoktur, ne ile suçlandığınızın bile mantıklı bir tarifi yoktur, dosyanın başı ile sonu arasında bağ yoktur! Bu kadar bağlantısızlık beyinde kaos yaratır, Akıl denilen zihinsel faaliyetin bağcıklarını kırar! Parçaları asla diğerleriyle yan yana gelemeyecek bir pazıl konulmuştur önümüze ve acaba düzeltmeyi başarır mıyım diye oynadıkça zihinde yaptığı tahribat derinleşecektir.
Pazılın bozuk olduğunu bilirsen, üzerinde hiç kafa yormazsın ve böylece beynini de tehlikeden korumuş olursun.”

Haberin Devamı

Hükümet son Osmanlı padişahı Vahdettin’in Suriye’deki mezarını restore ettiriyormuş.
Gerek yok... Yakında Türkiye’ye nakledilmeyecek mi?

Haldun Ertem

BURSA’daki su kayağı merkezi Sukay’ı övmüştük dün... Avukat Ahu Günay gönderdiği notta diyor ki:
- Sukay çok güzel bir tesis olmasına rağmen, içeriye giren bayan müşterilerin bikini giymelerine izin
verilmemekte. Tesisi işleten firma bu yönde bir karar almış ve belediye de bu karara saygı duymakta sanırım. Belki de kararı belediye aldı, firma uyguluyor. Bu kuralın mantığını görevliler de izah edemiyor...