Araç gürültüsünün, egzoz dumanının, korna seslerinin, hava kirliliğinin en yoğun olduğu... Gökdelen tarlasına dönüşmüş... Yeşil alanı neredeyse hiç kalmamış İstanbul’un göbeği Mecidiyeköy’de... Asırlık çınarları, manolyaları, erguvanları, ıhlamurları, ortancalarıyla adeta cennetten bir köşe olan Ali Sami Yen Stadyumu’nun yanı başındaki likör fabrikasının 24 dönümlük arsası 25 Nisan’da satışa çıkarılıyor. Tapuda arsayla ilgili: “Yalnızca Kültür ve Turizm Amaçlı Kullanılabilir” şerhi vardı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi plan değişikliği yaparak bu şerhi kaldırdı. Arsayı “Özel koşullu ticaret alanı” kapsamına aldı. Önümüzdeki hafta 295 milyon lira muhammen bedelle ihaleye çıkılacak... Ve Şişli’nin bu büyüklükteki tek yeşil alanı da böylece beton tarlasına dönüştürülecek. İhalenin durdurulması için Bölge İdare Mahkemesi’nde iki dava açan CHP Şişli İlçe Başkanı Dursun Çaltı, İstanbulluları göreve çağırıyor. Ve şöyle diyor:
“Çocuklarımıza nefes alabilecek bir yer bırakmak isteyen herkesi, asıl sahibi olan sizlerden habersiz ve yasalara aykırı bir şekilde gerçekleştirilmeye çalışılan ve bedeli ülke borcunun yarım saatlik faizini ancak karşılayan bu satışa karşı mücadelemizde destek olmaya çağırıyoruz.”
Baykal, “AKP kongresinde 10. Yıl Marşı’nın söylenmesi çok sevindirici bir olay” demiş.
Bir de inandırıcı olabilse...
Haldun Ertem
Göbels’in sözü...
Televizyonda birkaç gün önce Çöküş (Downfall) adlı filmi izledik.. Film Hitler’in son günlerini anlatıyordu. Almanya yıkılırken sığınaktaki bir tartışma sırasında Führer’in sağ kolu Göbels’e halka karşı sorumluluğu hatırlatıldı. Göbels dedi ki:
- Bizi iktidara bu halk getirdi, bedeline katlanacak...
Gün gelir her iktidar aynı şeyi söyleyebilir.
Bir başka skandal
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi AKP’ye yönelik kapatma davasıyla ilgili olarak bir bildiri kaleme alıyor. Başkan Luiz Maria De Puig, böyle bir konuda ilk kez bildiri hazırladıklarını söylüyor:
“Bilmenizi isterim ki, bu talep Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ndeki Türk heyetinden geldi.”
Türk Parlamenter heyetinde 2 CHP’li ve 2 MHP’li üye böyle bir girişimin kendilerinden gelmediğini açıkladılar dün. Türk Heyeti Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu da başvurunun kendileri tarafından yapılmadığını bildirdi ama... Eğer Luiz Maria De Puig yalan söylemiyorsa Avrupa’dan yardım isteyenler AKP’liler...
CHP’li Onur Öymen bu konuda NTV’ye sert bir demeç verdiyse de nedense yayımlanmadı...
Başbakan Erdoğan’ın ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’e Yargıtay Başsavcısı’nı şikâyet ettiği de hatırlarda...
AKP dış destek sağlayarak Anayasa Mahkemesi’ni baskı altına alıp kapatma davasını lehine çevirme çabasında. İktidar partisi, kendi ülkesinin yargısına karşı Avrupa sopasını kullanıyor... Herhalde böylesi az görülmüştür...
Kira kazığı!
Mehmet Akmansoy, İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde yaşayan bir çiftçi yurttaşımız. Kardeşleriyle birlikte bağcılık yapıyor, üzüm yetiştiriyor. Civardaki pek çok yetiştirici gibi o da bağının hemen yanındaki Hazine arazisinin bir bölümünü yıllardır kullanıyor, bunun için devlete kira ödüyor. Son olarak 1992 - 2001 dönemini kapsayan on yıl için ödediği toplam kira bedeli 623 milyon liraydı. Geçenlerde Maliye’den bir ihbarname aldı. Bakanlık kendisinden 2002 - 2008 yıllarını kapsayan 6 yılın kira parasını istiyordu. Mehmet Akmansoy, ihbarnamedeki rakamı görünce gözlerine inanamadı. Çünkü rakam tamı tamına 23 milyar 313 milyon liraydı. Üstelik de on yıl değil, sadece 6 yıl için... Olayın sonrasını konuyu yakından takip eden CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’den dinliyoruz:
“Sadece İzmir’de yurdun dört bir yanında böyle binlerce örnek var. Vatandaş değil ürettiği üzümü, tarlasını satsa bile bu parayı ödeyemez. Amaç köylüyü köyünden kaçırıp tarlalarına el koymaksa bunu açık şekilde söylesinler.”
Peki, kira bedellerinin böylesine astronomik oranda artırılmasının sebebi nedir? Ahmet Ersin onu da şöyle anlatıyor:
“Yasa, yeni kira bedelinin oradaki Maliye ve Ziraat Odası temsilcisi ile emlakçılık yapan üç kişilik heyet tarafından belirlenmesini emrediyor. Ama AKP bunu yapmıyor. Kararı Ankara veriyor, taşradaki Maliye bürokratları da o kararı köylüye tebliğ ediyor. Sonuçta olan köylüye ve Türk tarımına oluyor.”
Haydi ikile!
Flash TV’de geçenlerde Verso Başkanı Erkan Göksel, AKP Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış’ı eleştiriyordu.. Bağış bir süre sonra programa bağlanarak Göksel’e cevap verdi. Hafif bir tartışma oldu. Ve Eğemen Bağış sözünü şöyle bağladı:
- Haydi ikile...
Bir okurumuz bu nezih ifadenin anlamını sordu... Efendim şoför argosunda bu laf “İkinci vitese tak, gazla” anlamına geliyor... Lümpenler arasındaki konuşmalarda geçiyor...
* “Bir sorun gibi görülen bu mesele aslında sorun değil.”
(Tarım Bakanı Mehdi Eker’in dün NTV’deki pirinç üzerine konuşmasından...”
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025