Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Açık Pencere AKP'nin kültürle ilgisi malum... Taksim'le ilgili tasavvurlarını bilmeyen yok. O yüzden eğer yıkılırsa AKM'nin yerine yeniden bir kültür merkezi yapılacağına inanmak çok zor... İstanbul Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu, İstanbul'un sorunlarını konuşurken bir başka projeden söz ediyor:- İstanbul Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi yıkılıyor... Hemen yakınındaki Açık Hava Tiyatrosu'nun üstü kapatılıyor...Buradaki plana göre Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin altı dahil, bölgeye büyük yeraltı konferans salonları yapılıyor... Bölge coğrafyası tamamen değişiyor.. Mimarlar Odası bu kuşkulu girişime de dava açıyor...Acaba İstanbul'u yönetenler kentin rantını paylaşmanın dışında bir şey düşünüyor mu? Kafalarında kent adına bir şey olsa bir yandan tek - çift plaka ve vize önerileri yaparken bir yandan da sürekli gökdelen izinleri vererek kenti biraz daha felç ederler miydi? 700 milyon dolarlık araziyi 100 milyona satmaya kalkarlar mıydı? Tarihi metropol, 40 haramilerin eline düşmüştür... İstarbul Mimarlar Odası ile tiyatro sanatçıları önümüzdeki pazartesi günü saat 11.00'de Taksim'de AKM'nin önünde ortak bir basın açıklaması yapacaklar. Açıklamada Atatürk Kültür Merkezi'nin yeniden inşa bahanesiyle yıkılmasına karşı çıkılacak. AKM tarihi eser olarak tescillenmiş bir yapı. Kültür Bakanı Atilla Koç şimdilerde tescilin kaldırılması için Kurul'a baskı yapıyor. Cumhurbaşkanı Sezer'in komutanlara verdiği yemek Erdoğan'ın Antalya uçuşunu geciktirmiş. Bir endişesi var anlaşılan... Başbakan'ın şehitlerimize "Kelle" deyişi toplumda hayli homurtuya yol açtı. Başbakan Erdoğan'ın bir de "yolsuzluklara damardan girme" deyimi vardır. Kelle ile damarın ortak yanı mı? İkisi de işkembeci deyimidir. Bunları düşünürken bir dostumuz aydınlatıcı bilgi verdi: Dedi ki, "Sayın Başbakan gençlik yıllarında Kasımpaşa'da Bahariye Caddesi'nde işkembeci dükkânı açmıştı. Ortağı da Şevki Kambur idi. Dükkân eski Amca Kitabevi'nin yanındaydı. Kullandığı deyimler o günlerden belleğinde kalmış olabilir." Kelle vaziyetleri Gelen e-posta şöyle diyor: "Merhaba Melih Abi... Ben Samsun OMÜ'den Harun... Köşenizde bizim ilçemiz Saimbeyli'ye (Adana) ve ilçemizde bulunan Obruk Şelalesi'ne yer verebilir misiniz? Turizme kazandırılmaya çalışılan çok güzel bir mekân bu şelale. Ayrıca ilçenin yakın civarındaki mağaralar gerçekten görülmeye değer... Yazarsanız turist gelir..."Gençler kendilerini çaresiz görür, bize zaman zaman "Ne yapabiliriz ki?" diye sorarlar. İşte örnek. Samsun'da okuyan öğrenci bize posta yazıyor, memleketini tanıtmamızı istiyor... Az şey mi?.. Ne yapabilirsiniz? AİHM'ye hükümetin gösterdiği üç adaydan biri olan Prof. Mustafa Erdoğan'la ilgili olarak gazeteci Faruk Mangırcı anlatıyor:"Star'da yazdığım dönemde Prof. Mustafa Erdoğan'la bir röportaj yapmıştım. Erdoğan röportajda Anayasa Mahkemesi üyelerinin bulundukları makamın yükünü kaldırmaya yetmeyeceğine dair ifadeler kullanmıştı.Gazetede röportajın yayımlanmasından hemen sonra Anayasa Mahkemesi'nin 12 üyesi Prof. Mustafa Erdoğan ve benim hakkımda tazminat ve ceza davası açtı. Buraya kadar her şey normaldi. Anormal olan, davanın açılmasından sonra Prof. Erdoğan'ın o sözleri söylediğini inkâr etmesiydi. Ben röportaj sırasında bir gazetecinin düşmemesi gereken bir hataya düşüp teyp kullanmayarak not almakla yetindim. Çünkü açıkçası konusunun uzmanı bir bilim adamının söylediklerini inkâr edeceğini düşünmedim. Davadan avukatım aracılığıyla haberimin olmasından sonra Erdoğan'ı aradım, kendisine gazetede yayımlanan sözleri söyleyip söylemediğini sordum."Evet söyledim ama teyp yoktu. O nedenle ben mahkemeye bu şekilde dilekçe verdim" dedi.Ben de "Peki hocam o zaman teyp yoktu ama şu an konuştuklarımız teybe kaydoldu" dedim ve telefonu kapattım.Bu şekilde zora düşen Erdoğan mecburen mahkemeye gidip sözlerini savunmak zorunda kaldı."Dava sonucu mu? Mangırcı hem hapis hem para cezasına çarptırıldı. Sözünün eri aday Bir baba ile oğlu arasındaki konuşmayı sizler için dinledik:- Babacığım bugün ne aldım biliyor musun?- Hayırdır oğlum, ne aldın?- Hasan amcamdan gemi aldım babacığım.- Afferin benim oğluma. Annesi bak, daha dün burs alıyordu, bugün büyümüş de gemi alıyor yavrumuz. Gel seni bi öpeyim. Muah! Muah! Muah! m.asik@milliyet.com.tr Muah! Muah! Muah!