Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu sosyal hayattaki yeniliği şu sözlerle haber veriyor:
- Cami dışı din hizmetleri adıyla bir proje başlattık. Bu proje ile din hizmetlerinin sadece namaz kılmak ya da oruç tutmak olmadığını, dinin bütün sosyal hayatı kapsadığını vermeye çalışıyoruz. Din görevlimiz sadece camide namaz kıldıran bir memur değildir. Toplumun bütün sosyal hayatına müdahale eden kanaat önderi olmalıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuruluş yasasında din adamlarına böyle bir görev veriliyor mu? Hayır... Görev yasada şöyle sınırlanıyor:
“İslâm dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek”
Din adamlarının toplumu dinsel aydınlatma görevi vardır... Ancak Atatürk toplumu eğitme görevini öğretmenlere vermiştir:
“Öğretmenler! Yeni nesli, Cumhuriyet’in fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır...”
Kanaat önderleri atamayla işbaşına gelmez. Kişi bilgisi, kültürü, duruşu, önderlik yetenekleriyle zaman içinde sınavlar vererek kanaat önderi olur. Atama ile önder olunmaz. Proje Alevi kesiminde de şaşkınlık yaratmış. Hubyar Alevi Vakfı Başkanı Ali Kenanoğlu diyor ki:
- Diyanet İşleri Başkanlığı bu projeyle aile imamlığını başlatıyor. Diyanet’in memuru din görevlileri mahallelerimize, sokaklarımıza, evlerimize kadar girecekler. Bu projeyle imamlar, Güneydoğu bölgesindeki “korucular” gibi “Din ve Ahlak Korucuları” olacaklar...
Bu kaygılar yerli mi yersiz mi?
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın soru işaretlerini giderici açıklama yapması beklenir.

Haberin Devamı

Londra mektubu
Bu ülkenin traji komik hikâyeleri bitmez tükenmez... İşte biri daha...
Milli Eğitim Bakanlığı tüm Avrupa’ya olduğu gibi İngiltere’deki Türk çocuklarının eğitimi için bu ülkeye de öğretmen gönderiyor. Londra’da 23 Türk öğretmen görev yapıyor. O öğretmenlere Türkiye’deki meslektaşları gıpta ile bakıyor. Ama gidenlerin derdi kalanlardan fazla.
Londra’dan gelen mektubu okuyoruz:
“İngiltere hükümeti bu yıl ilk kez görevlendirilen sekiz öğretmen arkadaşımıza vize verdi ama eş ve çocuklarını kabul etmedi. Sebebi aldığımız maaşların İngiltere’de aile geçindirmeye yetmeyecek düzeyde olması. Şu an İngiltere’de görevli bir öğretmen veya din görevlisi 1500 pound maaş alıyor. Ayrıca Türkiye’deki maaşları yatıyor. Görünüşte iyi para.. Ancak Londra’da vasat bir ev 800-1000 pound, yakıtı, elektrik, su, internet, telefon, ev vergisi eklenince bu fiyat 1000-1200 poundu geçiyor. O da Londra’nın kenar mahallelerinde yaşayanların bulunduğu evler.
Peki herkes mi böyle? Hayır! Mesela bizimle aynı maaşı alan imam arkadaşlar var. Diyanet İşleri Başkanlığı imam görevlendirmek için lojmanı şart koştuğu için, hepsi lojmanlarda; kira, elektrik, su, yakıt, ev vergisi ödemeden ve lojmanın yanındaki camilerinde görev yaptıkları için ulaşım masrafı da hemen hemen olmadan görev yapıyorlar.
Kıbrıslı öğretmen arkadaşlar var, onların maaşları ne kadar biliyor musunuz? 2600 pound!”
İngiltere’deki öğretmenlere kulak verelim. Onları itibarsızlaştırmayalım...

Haberin Devamı

YÖK
YÖK Başkanı, bir öğrencinin yakınması üzerine İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne gönderdiği bir yazıyla, türbanlı öğrencileri derse almayan öğretim elemanlarının disiplin suçu işleyeceklerini belirtmiş. Türbana yeşil ışık yakmış.
Türban konusunda Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın kesin kararları var.
YÖK eski üyesi Bülent Serim diyor ki:
- YÖK ve rektörler yargı kararlarını uygulamayarak ve öğretim elemanlarını zorlayıp bu kararların uygulanmamasını isteyerek, cezai sorumluluk altına girmektedirler.
Bir konuyu yasalara uymamak suretiyle çözmek hukuk devletine uymaz. Ne var ki, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu dünkü Akşam’da Çiğdem Toker’e: ”Hiçbir yasa değişikliğine gerek yok. Bugünkü karar (YÖK’ün genelgesi) böyle bir değişikliğin gerekmediğine örnektir” diyerek YÖK’ü alkışlıyordu. Oysa CHP hukuku savunmak zorunda!

Haberin Devamı

1000
Hikmet Uluğbay yazıyor:
“Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2010 bilgilerine göre; ülkemizde doktora yapmışların sayısı 95,500, yüksek lisanslılar 279,268, yüksek okul ve üniversite bitirmişler 4,320,813, lise ve dengi mezunlar ise 10,379,231 kişidir. Böylece lise ve üniversite mezunlarının sayısı 15,074,812 kişiye çıkıyor...
Kitap okuma keyfini tatmış bu sayıda insana rağmen...
Kitaplar günümüzde 1000 - 2000 adet basılıyor...
Osmanlı’da 1729 yılında ilk basılan kitaplardan Katip Çelebi’nin “Tuhfetül Kibar Fi Esfaril Bihar” adlı eserinin baskı adedini bilir misiniz? 1000 adet...

TOKİ
AKP Narlıdere İlçe Binasında, dar gelirlilere TOKİ evleri için kayıt sırası verileceği söylenir. Birkaç gün içinde, Narlıdere’de oturan dar gelirli vatandaşların yüzlercesi AKP Narlıdere İlçe Başkanlığı’nı doldururlar. Ama TOKİ’nin böyle bir projesi yoktur.
Cumhuriyet Savcıları’nın konuya ilgisi bekleniyor...
Her türlü bilgi Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur’da mevcut...

İtalya Başbakanı Berlusconi, “Yargıçlar beni susturmak istiyor” demiş.
Becerebiliyorsan bizim Başbakan gibi ol, sen yargıçları sustur!
Fahrettin Fidan

Soru: Erdoğan yeni anayasayı neden bu Meclis’in yapmasını istemiyor?
Yanıt: Yeni anayasada “başkanlık sistemi” önerileceği için zamanlama kendi planlarına uygun olmayacak da ondan...
Haldun Ertem